Balkanlar’da büyük risk, Makedonya AB treninden atıldı

Adelina Sfishta'nın Yazısı;

Balkanlar’da büyük risk, Makedonya AB treninden atıldı

Fotoğrafta sağ tarafta gördüğünüz, kafası patlamış, üstü başı kan içindeki kişi, Makedonya’nın şimdiki başbakanı Zaev. Fotoğrafın sol tarafı ise seçimleri tanımayan faşistlerin Makedonya parlamentosunu basmaları anı. Bu fotoğraflar çekildiğinde, genel seçimler yeni bitmiş, Zaev’in sosyal demokrat partisi seçimlerden birinci sırada çıkmıştı.

Zaev, seçimlerden birinci çıkınca, müstakbel hükümetin başbakanı olmak için Makedonya parlamentosuna gitmek istediğinde, seçim neticelerini tanımak istemeyen, suça bulaşmış bir önceki iktidarın başbakanı Gruevski ve cumhurbaşkanı İvanov’un iktidarını korumak isteyen Rus ve Sırp paramiliterleri ve onların nasyonalist Makedon işbirlikçileri tarafından, meclis basılarak bu kanlı tablo gerçekleştirilmişti.

Zaev, kafası patlamış vaziyette, partililerinin ve demokrasiye destek veren Arnavut partilerinin desteği ile parlamentoya ölüm pahasına girebilmişti.

Zaev; Makedonya’nın Balkanlardaki demokrasi bloğuna dahil olabilmesi için, Yunanistan’ın AB ve NATO üyelik vetosunu aşabilmek amacıyla, nasyonalist Makedonlar için “dokunulmaz statüdeki” ülkenin ismini büyük bir risk alarak değiştirebilmiş, Kuzey Makedonya yapmış ve referandumla ülke insanlarının onayını alabilmişti.

Zaev ayrıca; ülke nüfusunun % 35’ini teşkil eden Arnavutlarla ilgili, başta resmi dil olmak üzere birçok hakkın hayata geçirilebilmesi için yasal düzenlemeleri meclisten geçirebilmiş, eğitimde Arnavutçanın kullanım yollarını açabilmişti. Nasyonalizmin zirve yaptığı Makedonya’da bu o kadar zordur ki, tahayyül edebilesiniz diye belirtiyorum, tıpkı Türkiye’de Kürtçenin eğitim dili olabilmesi kadar zor. Ülkenin bölünmesinin önüne geçmek için gerekli demokratikleşme, çok kolay olmadı, Makedonya’da.

Yolsuzlukların önlenmesi, kamu yönetiminin şeffaflaşması ve hesap verebilirliği, bağımsız mahkemeler ve hukukun üstünlüğünün sağlanması için, yapısal reformlar, küçük bir parlamento üstünlüğüne ve etnik Arnavut partilerinin dengede tutularak, desteklerinin alınabilmesi gibi, adeta “sırat köprüsündeki” bir denge üzerinde, gerçekleştirilebilmişti.

Eski başbakan Gruevski’nin yolsuzluklarının araştırılabilmesi ve mahkemelerin hayata geçirilebilmesi için, bütün çatışmaları göğüslemişti, Zaev.

Üstelik bütün bunları; Rusya’nın Makedon nasyonalizmini bütün gücüyle desteklediği ve Bulgar, Sırp ve Yunan nasyonalistlerinin Makedonya üzerinde toprak talepleri dahil, tarihi hesaplarının olduğu bir ortam içinde gerçekleştirebilmişti.

Makedonya halkı bütün bunlara, AB üyeliği hülyası ile dişini sıkarak desteğini esirgememişti.

Ancak maalesef, AB liderleri toplandı ve Kuzey Makedonya ve Arnavutluk için AB müzakere kapıları, Fransa’nın veto etmesi nedeniyle, açılamadı.

Fransa, Almanya’nın bütün ikna çabalarına rağmen, Batı Balkandaki genişlemeyi veto etti.

Makedonya’da büyük hayal kırıklığı yaşandı.

Zaev “AB’nin tarihi hatası” olarak değerlendirdi.

Ve toplumun bu hayal kırıklığının, Makedonya’nın geleceğini bloke etmemesi için erken seçim kararı aldı.

Makedonya 12 Nisan 2020 tarihinde erken genel seçimlere gidiyor.

Seçimler sürprizlerle dolu. Seçime de hayli zaman var. Ortalık karıştırmaya yeterli.

Makedonya demokratları, “partnerinin gevşekliği” nedeniyle, AB sürecinde büyük bir yara aldı.

Fransa’nın, Almanya’nın Balkanlarda yayılmasının önünü alma yaklaşımı, Fransa aşırı sağının AB genişlemesini iktidarın aleyhinde politik bir kaldıraç olarak kullanması, Macron’un Balkan nüfusunun yeni göçlerle Fransa’yı etkilemesini göze alamaması gibi nedenler, bu kapının Kuzey Makedonya ve Arnavutluk’a açılamamasına neden oldu.

Aslında Almanya ve Fransa rekabeti veya Fransa’nın korkuları bu sonucu doğurdu desek yanlış olmaz.

Bu geçici bir durum elbette. Ancak kırılgan Makedonya’nın buna dayanabilmesi, bir yıl daha bekleyebilmesi gerçekten çok zor.

Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, Balkan ülkelerinde de Putin’in stratejisi; “nasyonalistleri destekle, AB karşıtlığını güçlendir, hayal kırıklıklarını-ümitsizlikleri köpürt” üzerine bindirilmiş ve bu travmalardan içeri dalmak, fayları harekete geçirmek için dizayn edilmiştir. Ve emin olun, Putin ve ekibi bunu mükemmel yapacaktır.

Fotoğraftakine benzer olayların yaşanması riski; çok hassas dengelerle ilerleyebilen Makedonya’nın zayıf bünyesinde, artık çok daha büyük.

Kuzey Makedonya’nın önündeki tek güvenlik kapısı, “NATO’nun 30 uncu üyesi olabilmeyi başarması” gözüküyor.

Makedonya’nın NATO üyeliğine kabulü NATO üyesi ülkeler tarafından imzalandı, ancak parlamentolarının da onayı gerekiyor ve bu da bir zaman demek.

Bu onay süreçlerinin uzamaması gerekiyor. Uzaması “Putin oyunları için” uygun zemin demek. İşte bu “zamanı” acaba Putin’e kim kazandıracak? Benim de merak ettiğim konu bu?

Bakalım Putin’e bu iyiliği kim, ya da kimler yapacak?

Tahmininiz var mı?