Hakim ve Cumhuriyet Savcısı Kura Töreni, Milli Eğitim Bakanlığı Şura Salonu'nda düzenlendi. 357 hakim ve savcının ilk görev yerlerinin belirlendiği törende Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, adliyenin kapısının adaletin kapısı olduğunu, bu kapıya gelen herkesin adalete erişeceğinden, ulaşacağından şüphe duymaması gerektiğini bildirdi.
Bakan Gül, Milli Eğitim Bakanlığı Şura Salonu'nda düzenlenen Hakim ve Cumhuriyet Savcısı Kura Töreni'ndeki konuşmasına, adaylık sürecini başarıyla tamamlayan hakim ve savcıları tebrik ederek başladı.
İstiklal Marşı'nı yok edilmek istenen milletin, milli irade ve milli mücadeleyle nasıl küllerinden doğduğunun kelimelere dökülmesi olarak nitelendiren Gül, İstiklal Marşı'nın çağları aşan mısralarının ve manasının Türk milletine moral kaynağı olmaya devam ettiğini vurguladı.
Abdulhamit Gül, her alanda ilerlemeye devam eden Türkiye'nin istiklal ruhunu yeni yüzyıllara taşımaya devam edeceğine işaret ederek, "Allah, bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın." dedi.
Hukuk fakültelerine girişte aranan başarı sıralamasının 100 bine yükseltildiğini, Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavının getirildiğini hatırlatan Gül, hakim ve savcı yardımcılığının da mesleğe katkı sağlayacağını dile getirdi. Abdulhamit Gül, bu yıl içinde 6 bin 800 hakim ve savcıya meslek içi eğitim verileceğini bildirdi.
Adaletin herkes için olduğunu vurgulayan Gül, hakimlik mesleğinin büyük bir dirayet gerektiğini söyledi.
Bakan Gül, "Hangi görev ve sıfatı ifa edersek edelim bilelim ki bütün bu makamlar geçicidir, bu makamların temel amacı milletimize hizmet etmektir. Adliyenin kapısı adaletin kapısıdır, bu kapıya gelen herkes adalete erişeceğinden, ulaşacağından asla ama asla şüphe duymamalıdır. Bu kapıya gelen herkes, en saygın muameleyi görmelidir. Bu kapıdan ayrılan herkes evine, işine en büyük memnuniyetle ayrılmalıdır, dönmelidir." ifadelerini kullandı.
Hakim ve savcıların vatandaşa yaklaşımının önemli olduğuna dikkati çeken Gül, adil davranmak kadar adil görünmenin de önemine değindi.
Gül, mesleğe yeni başlayan hakim ve savcılara şöyle seslendi:
"Sosyal medya başta olmak üzere, sosyal mesafe koymanız gereken beşeri münasebetler ve sosyal ortamlar da var. Hakim, adliyede de adliye sonrasındaki insani ilişkilerinde de mahkemeye, adliyenin vakarına yakışır tutum içinde olmalıdır. 'Şu avukatla, şu iş adamlarıyla arası çok iyidir, adliyeye, hakime onlarla ulaşırsınız' algısı oluşuyorsa orada hakimlik, savcılık mesleğine yakışır vakar yok demektir. 'Şu avukat, bu hakimle çok iyidir. Bu avukatı tutarsak katkısı olur' diye bir algı bile adalete çok büyük zarar verir. Gerek adliyede, gerek adliye dışında her türlü imayla bile olsa görüşlerimizi, sosyal münasebetlerimizi itinayla oluşturmamız gerekir."
Verilecek kararların tarafların beklentilerini karşılaması, yargıya güveni artırması gerektiğinin altını çizen Gül, yargının hakikati anlatmakta karardan başka gücünün bulunmadığını vurguladı.
Türk milletinin beklentisinin adil kararın makul sürede verilmesi olduğunu ifade eden Gül, karar verilirken hukuk ve vicdanın dışında hiçbir sese aldırılış edilmemesi gerektiğini belirtti.
Bakan Gül, "Sözünüz ve kararınızla her daim adalete hayat vermenizi temenni ediyorum, bunu yapacağınıza da canı gönülden inanıyoruz. Sizler adalet meşalesini daha güçlü şekilde yakacaksınız. Hukukun, vicdanın ve anayasanın dediğine itibar edeceksiniz, daha önceki kötü örneklerde olduğu gibi değil. Anayasadan başka hiçbir yerden emir almayacaksınız." diye konuştu.