Asgari Ücret Tespit Komisyonu bugün ilk toplantısını yaptı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, “Enflasyon karşısında emeği koruyacağız” diyerek, yaptıkları araştırmada işverenlerin 3 bin 500-3 bin 750 lira arasında, işçilerin 3 bin 750-4 bin lira arasında asgari ücret talep ettiklerini aktardı.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin başkanlığında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda toplandı.
Toplantıda; işveren heyetinin başkanlığını TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç, işçi heyetinin başkanlığını ise Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat yaptı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, “Enflasyon karşısında emeği koruyacağız” dedi. Bakan Bilgin, görüşmeleri dört oturumda tamamlamayı planladıklarını söyledi.
Bilgin asgari ücretle ilgili işveren ve işçi tarafıyla yaptıkları çalışmanın sonuçlarını ve görüşlerini aktardı. Bilgin, şunları söyledi:
“Asgari ücretin bir boyutu teknik olarak, ülkenin içinde bulunduğu enflasyonu, muhtelif düzeylerde. Biz bu çalışmaları etraflıca sürdürdük, araştırma yaptık. Hem işveren kesimine hem emekçilere ulaşıldı. Akademik kadronun gerçekleştirdiği bir araştırma bu.
“BÜYÜRKEN DE KÜÇÜLÜRKEN DE SORUNLAR ORTAYA ÇIKABİLİR”
Türkiye ekonomisi büyürken de küçülürken de sorunlar ortaya çıkabilir. Her değişim yeni sorunlar ortaya çıkarabilir. Türkiye ekonomisi çok şükür üst üste üç çeyrektir büyüyen bir ekonomi. Büyüme sürecinin de sorunları var. Gelişmekte olan ülkelerin ileri sanayi ülkeleri karşısında uzun yıllar, az gelişmiş kategorisinde Türkiye’yi alalım. Elbette zorlu, zahmetli süreçtir. Onun da sorunlara yol açması beklenilen bir şeydir.
Dinamizmin arkasındaki önemli faktör Türk emeğinin gücüdür. Burada mühendisinden işçisine, usta başından yanında çalışan çırağına kadar her kategoriden emekçinin alın teri vardır, büyümenin içinde.
“DÖVİZ ÖNEMLİDİR”
Döviz önemsiz midir, önemlidir. Bu dalgalanmalar makro değişkenlere bağlı olarak belli düzlemde istikrara kavuştuğu zaman daha da ekonomimin gücünü açığa çıkacak olaylar olarak değerlendirilebilir.
“604 İŞ YERİNDE YAPILDI”
Birinci safhada anket uygulamasıyla hem işverenlerin hem işçilerin beklentilerini, ekonomik sorunlara bakış açılarını irdelemeye çalıştık. Birinci kısmı. Bir diğer safhası da daha derinlemesine teknikle bu çalışmaya katılanların meseleye bakış açılarını anlamaya çalıştık. Ben burada size daha çok yüzdelik hesabına yansıtabileceğimiz oransal değişkenleri gösterecek rakamlardan bahsedeceğim. Biz bunu 2021’in kasım ayında yaptık. 26 şehirde gerçekleştirdik. İstanbul’dan, Zonguldak’a kadar. Çok sayıda işverenimizle yaklaşık 604 işverenle görüştük. Muhtelif sektörlerde görüşmeyi gerçekleştirdik. Türk üretim yapısının ağırlık oranlarını yansıtacak şekilde işletmelere gidildi. İşletmelerin belli oranda sahipleriyle belli oranda profesyonel yöneticileriyle görüşmeler yapıldı.
“HAYATI OLUMLU ETKİLEYECEK”
Asgari ücretin hayat şartlarını nasıl etkileyeceği konusunda yapılan bir değerlendirmede iyi olumlu etkileyeceğini söyleyenlerin oranı yüzde 42,2. Bunlar diğer rakamlara da baktığınız zaman bir iyimserliğin ifadesidir. Asgari ücretle ilgili artışların hayatı olumlu etkileyeceğine yönelik beklentilerle paralel gitmektedir.
‘Asgari ücretin ne kadar olması gerekmektedir’ sorusuna verilen cevap ilginçtir. Firma sahiplerinin yüzde 36’sı 3 bin 500- 3 bin 750 arasında asgari ücret isterken profesyonel yöneticilerin ağırlıklı kısmı çok uçuk diyebileceğimiz rakamlar, 6 bin liranın üzerinde muhtelif rakamlar söylemişlerdir. Oranlara yansımayan gerçeği paylaşmak isterim. 50’nin altında işçi çalıştıran işletme sahipleri, daha küçük işletmeler asgari ücretin yukarı doğru tırmanmasının ciddi şekilde sıkıntıya yol açacağı, işçi çıkaracağını, bilhassa 20’nin altında işçi çalıştıranların böyle bir sorunu dile getirdiği paylaşmak isterim.
2 bin 500 işçiye ulaşıldı. Bunların yüzde 13’ünün asgari ücret dışındaki bir işte de çalıştıklarını ifade ettiler. Asgari ücret beklentilerinin ne olduğunu sorduğumuzda ağırlıklı olarak toplanan oranın yüzde 37,3 ile 3 bin 750 ile 4 bin rakamı arasında muhtelif şeyler ifade ettiklerini görüyoruz. İşçilerimize de derinlemesine sorularda da şu ön plana çıkıyor. Bilhassa küçük işletmelerdeki emekçilerin üzerinde durduğu husus, biz asgari ücretin artmasını istiyoruz ama işimizin devam etmesini istiyoruz. Bu vurguyu küçük işletmelerde öne çıktığını belirtmek isterim. Asgari ücretle ilgili çalışmalarımız devam edecektir.
Bu süreci bu sene Sayın Ergün Atalay Bey, ‘çok uzatmayalım, kısa sürede tamamlayalım’ görüşünü belirtti. Sayın Cumhurbaşkanı da Meclis’te yaptığı toplantıda benzer bir ifadeyi ifade ettiler.”
“SON İKİ AYLIK ENFLASYON”
Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat ise son iki aylık enflasyona dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Artarak devam eden enflasyon ile beraber dövizlerin yükselmesi, milli paramızın değer kaybetmesiyle beraber insanların alım gücü düştü, yoksullaştılar. Son iki ayda enflasyon ile beraber hayat şartlarının zorlaştığı bir dönemde yaşıyoruz. Asgari ücretteki beklentiyi yükseltmiş durumda. Bir yanlış algı içinde yaşıyoruz, en az ücreti olarak belirleyeceğimiz asgari ücret toplumda genel yaşam düzeyi olarak algılandı. Evet asgari ücretli çalışan sayısını azaltmak.
Bunu yapmak için demokratik ülkede yaşadığımız ülkede, insanların örgütlenme, sendikalı olmak hakkını ortaya koyabilecek yapıyı ortaya koymak. İnsanlar kendi özgür iradeleriyle karşılıklı oturup, toplu iş sözleşmesi yapabileceği seviyeyi arttırmak. Maalesef ifade ediyorum ki insanlar anayasal hakkı olan sendikalı olma hakkını kullanamadığı, işsizlikle yüksek olduğunda asgari ücretli çalışma koşullarını kabul ederek, işlerini korumaya çalışmaktadırlar.
“UCUZ EMEK GÜCÜ ÜZERİNE KURGULANMIŞ”
Ülkemizde ucuz emek üzerine kurgulanmış bir çalışma sistemi var. Girdi maliyetleri içinde her ne olursa olsun diğerleri dikkate alınmaz. Sadece girdi maliyetleri içinde emek maliyetlerini düşürebilmenin yolları aranmakta. Uluslararası rekabeti ucuz emekte gördüler, bunun yanlışını da hep beraber görüyoruz.
“ADALETİ SAĞLAYACAK HÜKÜMET”
İlk defa enflasyon oranının üzerinde artışın olması gerektiğini hükümetimiz de kabul ediyor. Hükümetimiz de kabul ediyor. İlk defa vergi oranlarının indirilmesi gerektiğinde de mutabıkız işveren kesimiyle. Vergide adaleti sağlayacak olan da hükümetimizdir. Asgari ücretten vergi alınmaması kadar insani olacak başka bir şey düşünemiyoruz. En az ücretten vergi alınmasının, artık sonu gelmiş olması lazım. AGİ düzenlemesiyle bile bunun çözülebileceğini düşünüyoruz.
“DÖVİZ İLE YAPILAN İHALEDE VERGİ ALINMIYOR”
Çaresiz insanlardan vergi almak yerine bu ülkenin kaynaklarıyla belli bir sermaye birikimini yapmış insanların bu işi üstlenmesi lazım. Bir taraftan biliyoruz döviz ile yapılan ihalelerde vergi alınamıyor, muafiyet tanınıyor ama benim asgari ücretlimden de yüzde 15-20 oranında vergi alınabiliyor. Bunun adaletli olmadığı kanaatindeyiz.
“DOLARLA MAAŞ ALMASAK DA”
Türk lirasının değer kaybetmesini üzüntüyle karşılıyoruz. Şunu da biliyoruz ki biz her ne kadar dolarla maaş almasak da günümüz ekonomik yapısı içinde, alışveriş yaptığımız her türlü fiyatların döviz cinsinden değerlendirildiğini yaşayarak görüyoruz.”
“İŞVEREN TALEPLERİNİ SIRALADI”
TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç da yaptıkları yatırımlardan ve girdi maliyetlerinden bahsederek, şunları söyledi:
“Bu süreçte her zaman olduğu gibi birincil önceliğimiz çalışanların sağlığı ve refahı olmuştur. Temsil ettiğimiz işveren kesimi adına gerçekleştirmekten umut duyuyoruz. Bu toplantıların sonunda da tüm taraflar için fayda yaratacak bir süreci tamamlayacağız… Asgari ücret belirlenirken ülkemizin ekonomik durumunu ve işletmelerimize olan etkisinin göz önünde bulundurulması gerektiğini altını çizmek istiyorum. Bildiğiniz gibi asgari ücret sadece bu ücretle çalışanların değil tüm çalışanların ücretlerini etkileyen bir göstergedir. Yeni istihdam yaratılmasında etkili ve yatırım kararlarını etkileyen en temel kriterin başında gelmektedir.
Dünyada ve ülkemizde ilave istihdam yaratmak maalesef bu hususlardan hareketle asgari ücret tespitinde dünyanın ve ülkemizin içinde olduğu sürecin yarattığı olağanüstü ekonomik durumun, kayıt dışılığın dikkate alınmasını, istihdamın korunmasını ve yeni istihdamın yaratılmasına fayda sağlayan asgari ücret teşvikinin 2022 yılında da devam etmesini, asgari ücret teşvikinin uygulanmaya başladığı 2016 yılında olduğu gibi belirlenecek olan asgari ücretin yüzde 6’sı oranında devam etmesini, işveren maliyetini ilave teşviklerle destekleyerek ilave istihdamı koruyacak adımlar atılmasını, başta asgari ücret olmak üzere tüm ücretler üzerindeki vergi ve sigorta primlerinin kademeli olarak azaltılmasını istirham ediyoruz.”