Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk, 15 Ekim (bugün) 2018´de ?2023 Eğitim Vizyonu?nu açıklayacaktı. Öyle anlaşılıyor ki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın da katılacağı bu önemli program 23 Ekim 2018 Salı gününe ertelendi.
Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞDER), bunun öncesinde manifesto niteliğinde bir rapor hazırladı. Raporun genel niteliği, ?Eğitimde yerli modeli? ortaya koymak.
ÖĞDER Genel Başkanı Hamdi Sürücü, ?Derneğimizin kurulmasında büyük desteklerini gördüğümüz rahmetli Erbakan Hocamız da, ?Eğitimde asıl mesele çocukların kalbine ne koyduğunuzdur´ diyerek bunun önemini vurgulamıştır. Çocukların kalbine Allah ve peygamber sevgisi, vatan, millet sevgisi koymalıyız. Başta Hayat Bilgisi dersi olmak üzere neredeyse derslerin tamamında hayatı yaratan yüce Allah´ın (C.C.) ismi dâhi geçmemektedir? görüşlerini paylaştı.
ÖĞDER´in hazırladığı eğitim raporunun satır başları şöyle;
- Ders kitapları baştan sona incelenerek millî ve manevi değerlerimize uygun hazırlanmalıdır. Örneğin Darwin teorisinin ruh ve felsefesi ders kitaplarından arındırılmalıdır. Yaratılış inancı, evren, insan, dünya ve ahiret hayatı, helal-haram, kul hakkı gibi konular ders kitaplarında işlenmelidir.
- Türkiye´de ideolojik bir dayatma olan karma eğitim kaldırılmalıdır.
- Temel Eğitim, Ortaöğretim ayrımı yapılmadan tüm eğitim kurumlarına yeterli miktarda ödenek verilmelidir. Okul yönetimi içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtarılmalı, okul yönetimi ve öğretmenler veli gözünde para toplayan kişiler olmaktan çıkarılmalıdır.
- Meslek liselerine ciddi ve nitelikli yönlendirme yapılmalıdır. Meslek liselerini özendirici çalışmalar yapılmalı, bu okullar nitelikli okullar hâline getirilmelidir. 10. sınıftan itibaren staj eğitimi başlatılmalıdır. İmam Hatip Liselerinin son sınıflarında staj eğitimi uygulanmalıdır.
- Temeli batıyı taklide dayanan Değerler Eğitimi yerine Ahlakî ve Millî - Manevi Değerler Eğitimi olarak düzenlenmeli ve uygulanmalıdır.
- Öğretmenlik mesleğine aday tespit edilirken seçici olunmalıdır. Milli Eğitim Akademisi kurulmalıdır.
- Çocuklarımızı televizyonların zararlı neşriyatlarından korumak için önlemler alınmalı, RTÜK ve ilgili kurum-kuruluşlarla iş birliği yapılmalıdır. Çocuk kanallarında yayınlanan çizgi filmlerin içeriği gözden geçirilmelidir. Şiddet ve cinsellik içeren çocuk programları yayınlardan kaldırılmalıdır. Reklâmlarda ve programlardaki subliminal mesaj saldırısını ortadan kaldırıcı tedbirler alınmalıdır.
- Öğretmenlerin öğrenci ve veli karşısında eli güçlendirilmeli, öğretmenler kaybettiği itibara, saygıya yeniden kavuşmalıdır. Okullardaki öğretmen ve idarecilere karşı uygulanan şiddet eylemlerine karşı caydırıcı tedbirler alınmalıdır.
- Öğrencileri, sigara, içki, kumar ve madde bağımlılığı gibi zararlı alışkanlıklardan korumak amacıyla ilgili kuruluşlarla iş birliği yapılarak gereken tedbirler alınmalıdır.
- Okullardaki AB projelerinden vazgeçilmeli, yerli ve millî projeler daha çok teşvik edilmelidir.
- Şans oyunları adı altında oynatılan tüm kumar oyunların zararlı olduğu okullarda anlatılmalı, gençlerin bu oyunlara ulaşmasını engelleyici tedbirlerin alınmalıdır.
- Eğitimciler için kılık kıyafet serbest hâle getirilmelidir.
- Cuma günü Cuma namazı dikkate alınarak mesai saatleri bütün çalışanlar ve öğrencilerin ibadet özgürlüğüne uygun olarak düzenlenmelidir.
- Yabancı dil eğitimi isteğe bağlı hâle getirilmelidir.
- Öğretmenler arasındaki sınıf farklılıkları (ücretli, sözleşmeli vb.) kaldırılmalıdır.
- Öğretmenlerimizin mesleklerinde kendilerini geliştirebilmeleri için kariyer basamakları yeniden düzenlenmelidir.
- Öğretmenlere verilmesi vaat edilen 3600 ek gösterge en kısa sürede uygulamaya konulmalıdır.
- Haftalık ders yoğunluğu; sportif, kültürel ve sanatsal faaliyetlere imkân verecek şekilde yeniden düzenlenmelidir.
- İlköğretimdeki Din Kültürü ve Ahlak dersi, adı Din dersi olarak değiştirilmelidir. Dinî eğitim ana sınıfından itibaren verilmelidir. İslam ahlakı öncelikli olarak kazandırılmalıdır.
- Öğretmenler için faizsiz konut kredisi imkânı sağlanmalıdır.
21.Ulusal Öğretmen Yasası çıkarılmalıdır.
- 12 Yıllık Zorunlu Eğitim kaldırılmalıdır. Zorunluluk 5 yıl olmalı, akabinde yönlendirilmeli mesleki ve çıraklık eğitimi geliştirilmeli.
- Akademik özgürlük olmalıdır.
- Yükseköğretim sistemi sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır. Sürdürülebilirlik ancak işin sonunu düşünerek yapılacak plan ve programlarla düzelebilir.
- Analitik becerileri ölçecek şekilde üniversiteye giriş sınavları yeniden yapılandırılmalıdır.
BAKANLAR DEĞİŞİR, FULBRIGHT DEVAM EDER
Hüseyin Çelik´in Milli Eğitim Bakanı olduğu dönem?
Mart 2005 tarihli gazetelerde bir haber? Okuyalım mı;
?ABD´de bulunan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Türkiye Fulbright programının, Avrupa´nın en büyük burs programı olacağını söyledi.
ABD Eğitim Bakanlığı´nın davetiyle Washington´a gelen Çelik, Fulbright programına hem Amerikan hem de Türk tarafından yapılan katkının arttığını, daha da artırılmasının planlandığını bildirdi.
Bakan Çelik, Fulbright programına ABD´nin sağladığı katkının 1 milyon 200 bin dolardan 1 milyon 700 bin dolara çıktığını kaydederken, Türkiye´nin Fulbright´a katkısının ise 280 bin dolardan 500 bin dolara çıkarıldığı öğrenildi.
Çelik´e ziyaretinde eşlik eden Milli Eğitim Bakanlığı Dış İlişkiler Genel Müdürü İbrahim Özdemir de ABD´nin bu bursu 2006´da 4 milyon dolara çıkarmasının beklendiğini kaydetti.?
***
Şimdilerde ABD bu bursu 4 milyon dolara çıkardı. Türkiye ise 1 milyon dolar veriyor, bütçesinden? Şunu söylemek mümkün mü acaba; ?Bakanlar değişir, hükümetler değişir ama Fulbriht değişmez, yoluna devam eder??
TRUMP NE DEMEK İSTEDİ?
Trump, Papaz Brunson´un tahliye edilip ülkesine dönmesinin ardından, ?Türkiye ile eskiye döneceğiz!? dedi. Peki, bu ne demek? Ya da ABD eskiden ne yaptı? Bakalım mı;
* Terör örgütleri YPG, PYD´ye binlerce TIR silah gönderdiği için ?yanlış yaptık!? mı diyecek?
* Kudüs´ü İsrail´e Başkent ilan etme kararından vaz mı geçecek?
* PKK, DEAŞ ve FETÖ´yle mücadelede yanımızda mı yer alacak?
* Hemen sınırımızda bir Kürt devleti kurma planlarını askıya mı alacak?
Ne yapacak Trump?