Tarih: 20.01.2019 09:18

Bakan Varank: Türkiye Uzay Ajansının merkezi Ankara´da olacak

Facebook Twitter Linked-in

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, TÜBİTAK Gebze Yerleşkesi´nde düzenlenen Türkiye Uzay Ajansı Milli Uzay Çalıştayı Programı´nın kapanış oturumunda yaptığı konuşmada, milli uzay programı çalıştayında gün boyu ortaya konan farklı fikir ve önerilerin, gelecek dönem yol haritasını şekillendirmede önemli bir rol oynayacağını belirtti. 

Bugün hep birlikte bir ilke şahitlik etiklerini vurgulayan Bakan Varank, " ´Oradaydım´ diyebileceğimiz, çocuklarımıza ve torunlarımıza gururla anlatacağımız bir işin başlangıcını gerçekleştiriyoruz. Biliyorsunuz Türkiye Uzay Ajansı´nın kurulması yirmi yılı aşkın süredir konuşulan bir husus. Bayrağında ay yıldız olan bir ülke için aslında ne kadar geç kalınmış değil mi? Dolayısıyla, bakanlığa gelir gelmez bu konu ilk gündem maddelerimizden biri oldu. Kısa sürede hazırlıklarımızı tamamladık, tüm tarafların mutabakatını alarak ajansımızı Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurduk." diye konuştu.

Bakan Varank, Bakanlığın ilgili kurumu olan Türkiye Uzay Ajansı´nın merkezinin Ankara´da olacağını aktararak, hukuki hazırlıkları tamamladıktan sonra teşkilatı hızla kurmayı planladıklarını kaydetti.

Ajansın, Türkiye´yi uluslararası arenada temsil edeceğine dikkati çeken Varank, yurt içi eşgüdüm ve yönetişim görevinin de çok önem verdikleri bir konu olduğunu vurguladı.

Varank, dağınık halde olan uzay ve uydu teknolojileri faaliyetlerinin artık tek elden koordine edileceğini, böylelikle farklı kurumların benzer projelere kaynak ayırmasının önüne geçileceğini anlattı.

"Güçlü bir yönetişim modeli içinde çalışacaklar"

"Uzay teknolojilerine ilişkin projelerde rol oynayan, enstitülerimiz, üniversitelerimiz, firmalarımız, sivil toplum kuruluşlarımız, kamu idarelerimiz, yani tüm paydaşlarımızla Türkiye Uzay Ajansı güçlü bir yönetişim modeli içinde çalışacaklar." diyen Bakan Varank, şunları kaydetti:

"Fırlatma teknolojilerinden yer istasyonlarına, elektronik istihbarat uydularından küresel konumlama uydularına milli teknoloji hamlemizin stratejik adımlarına ajansımız öncülük edecek. Şu an devam eden Türksat 6A haberleşme uydu projesi, metre altı çözünürlüğe sahip imece uydusu ve Milli Yer İstasyonu Geliştirme Projesi (MİYEG) yer istasyonu gibi stratejik projeler ajansın desteğinde daha etkin ilerleyecek.

Şunu her daim akılda tutmak gerekiyor; bu işin çok ciddi bir ekonomik boyutu da var. Biliyorsunuz havacılık ve uzay teknolojileri, hem birçok alt sektörle kesişiyor hem de yaygın ve güçlü teknolojileri içinde barındırıyor. Dolayısıyla, bu alanda kazandığınız bir yetkinlik, ilgili alt sektörlere de ciddi geri besleme sağlıyor. Geliştirdiğimiz teknolojiler sosyo-ekonomik kalkınmaya büyük çapta katkı sağlıyor. Adeta bir ´çarpan etkisi´ oluşturuyor. Tabii işin daha da güzel yanıysa, bu etkinin yüksek katma değerli alanlarda olması ve bizi uluslararası rekabette yukarılara hızla taşıması."

"Türkiye teknoloji alanındaki ilk testini savunma sanayisinde verdi"

NASA´nın 2 binin üzerinde uzay teknolojileri bazlı yeni ürün çıkarmasının, bu noktada verilebilecek en iyi örneklerden biri olduğunu dile getiren Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:

"MR cihazları, GPS, lazer ameliyatları ve kemoterapi uygulamaları gibi ürünler, bu alanda yapılan çalışmaların somut meyveleri oldu. Türkiye teknoloji alanındaki ilk testini savunma sanayisinde verdi. Cumhurbaşkanımızdan aldığımız vizyonla, uluslararası savunma sanayi üreticilerine taşeronluk yapmak yerine, tam bağımsız Türk savunma sanayini oluşturmayı hedef seçtik. Bu amaçla yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesi adına çok çalıştık. Hamd olsun, bu alanda elde ettiğimiz başarılara her gün yenileri ekleniyor. stratejiden, özgün tasarıma, altyapı kurulumundan, teknoloji geliştirmeye, prototipten ticarileşmeye kadar her aşamada aynı disiplin ve kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz. İşte uzay teknolojileri de bize yeni ve benzersiz bir gelişme ekseni sunuyor. Bu ekseni şekillendirmek, hedefleri somut bir vizyonla ortaya koymak ve ilerlemeleri düzenli bir şekilde takip etmek Uzay Ajansımızın görevi olacak. Bugün ilk nüveleri oluşan Milli Uzay Programı tam da bu açıdan çok önemli. İşin hem teknolojik hem de beşeri boyutu üzerinde sağlam bir beyin fırtınası gerçekleştirdiniz. Ben de sürekli arkadaşlarımla irtibat halindeydim. Çıkacak sonuçları büyük bir merakla bekliyorum."

İşin insan kaynakları boyutunun başarıya giden yolun temel anahtarı olduğunu ifade eden Varank, alanda çalışan değerli hocalar ve araştırmacılarla her türlü işbirliğine açık olduklarını aktardı. 

Varank, aralarında bulunan çok değerli bazı isimlerden bahsetmek istediğini dile getirerek, "Ahmed Akgiray burada. Ben de kendisini çalıştay vasıtasıyla arkadaşlarımdan öğrendim. Bizim için aslında büyük bir eksiklik. Kendisi Mars´a inen robot Curiosity´nin otomatik iniş radarının tasarım ekibinde. Uydular için ion motor tasarlayan Murat Çelik de aramızda. Toros 230 ve 260 roket motorlarını geliştirenlerden Mehmet Ali Ak ve mekanik tasarımcısı Sadık Murat Yüksel de bizlerle beraber, hibrit roket motoru tasarlayan ekibe liderlik eden Arif Kocabeyoğlu da bizimle bu çalıştaya katkılarını sundu. Feza Arıkan hocamız, iyonosferin uydu haberleşmesine etkisi alanında uluslararası gururumuz." diye konuştu.

"Ülkemize gelecek üst düzey araştırmacılara çok cazip teşvikler sunuyoruz"

Odağına havacılık, uzay ve savunmayı alan Türkiye´nin en büyük sanayi kümelenmesi olan SAHA İstanbul´un da çalıştaya katkı sağladığını anlatan Varank, "TAI ve Aselsan gibi uydu üreticisi firmalarımız alt sistemler ve yazılımların üretiminde kümelenme firmalarından faydalanıyor. Bu alanda ülkemizde yeni kümeler oluşturmak da önceliklerimiz arasında. Varmaya çalıştığım nokta şu; bu gibi örnekler, mevcut kabiliyetlerimizi göstermesi açısından çok kıymetli. İnsan kaynağımızı daha da artırıp, kabiliyetlerimizi ileri taşımak adına yüksek lisans ve doktora burs çağrılarına çıkılacak." ifadesini kullandı.

Varank, yeri gelmişken başvurusu hala açık olan vizyoner bir programlarından bahsetmek istediğini de aktararak, şöyle konuştu:

"Ülkemizi üst düzey araştırmacılar için cazibe merkezi haline getirmek amacıyla Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı´nı açıkladık. Stratejik alanlardaki projelere katkı sağlamak üzere ülkemize gelecek üst düzey araştırmacılara çok cazip teşvikler sunuyoruz. Bu araştırmacılar, akademi ya da özel sektör bünyesinde çalışma ve kendi ekiplerini kurma fırsatına sahip olacaklar. Uzay ve havacılık alanlarında, Türkiye dışında çalışan ve alanında öncü olan araştırmacıları bu programımızdan faydalanmaya davet ediyoruz. Biz bakanlıkça açık kapı politikası uyguluyoruz. Yani fikri olan ve bunu somut projelerle destekleyen herkesin başımızın üzerinde yeri var. Şu aşamada ihtiyacımız, akademik bilginin, pratik uygulamalarla hayat bulup ülkemize katma değer üretecek şekilde ticarileşmesi. Atalarımız ´ağaç yaşken eğilir´ demişler. Buradan hareketle gençlerimizi de geleceğe hazırlıyor, çocuklara ve gençlere, yenilikçi yönlerini ortaya koyabilecekleri ortamları sağlıyoruz."

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —