Kendilerini “Derin devletin ekonomik istihbarat” ayağı olarak tanıtan “Atadedeler” örgütüne yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan eski hâkim B.Ç. ev hapsine alınırken, savcı H.K. ise tutuklanarak cezaevine gönderildi. DW Türkçe’nin ulaştığı belgelere göre, her iki yargı üyesinin, örgütün üst düzey yöneticileri konumunda olduğu tespit edildi. Savcının örgüte üye kazandırmak amacıyla MİT’in adını kullandığı belirlenirken, eski hâkim B.Ç. ise bizzat örgüt yapılanmasını yönetti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü “Atadedeler” örgütü soruşturması “Atadedeler” örgütü soruşturması dosyasındaki belgelere göre, gözaltına alınan ve bir dönem HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutuklu olduğu Kobani davasına bakan eski hâkim B.Ç., örgütün iki numaralı yöneticisi çıktı. Örgüt lideri Pınar Taşçı kod adlı S.F.’nin “Elçi” unvanını kullandığı örgüt şemasında, B.Ç. ise “Elçi yardımcısı” olarak yer aldı. Yine savcı H.K. da “Atadede” unvanıyla örgüt yöneticisi konumunda görev aldı.
Gözaltına olan iki isim, dün Ankara Adliyesi’ne çıkarıldı. B.Ç. konutu terk etmeme şeklinde adli kontrol altına alınırken, H.K. ise tutuklandı.
İddiaya göre, S.F., yapılanmada gerçekte olmayan “Atadedeler” figürleri oluşturdu. Örgüt üyelerinin hiçbiri bu kişilerini yüzünü görmezken, bunlar adına sahte mesajlar gönderildi.
2019 yılında faaliyete geçen ve “Milliyetçi” görüşleri olan kişileri seçen örgüt; Ankara, Samsun, Elazığ ve İzmir’de toplantılar yaptı. Dönemin Manisa Cumhuriyet Savcısı H. K., bizzat görüştüğü kişileri örgüte kazandırdı. Adliyedeki makamında görüşmeler yapan savcı H.K., “Milli İstihbarat Teşkilatı’nın yanında ona sistemsel bir ticari istihbarat teşkilatı kurduk. Bunun içerisinde sizin olmanızı istiyoruz” dedi. İkna olan kişiler ise, “Devlet ile alakaları her şeyde canımızla, kanımızla oluruz” diyerek örgüte katıldı.
2020 yılında Ankara’da bir otelde örgüt toplantısı yapıldı. Toplantıya eski Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı B.Ç., Pınar Taşçı kod adlı örgüt lideri, Taşçı’nın eşi görevinden ihraç edilmiş olan üsteğmen A.E., eski istihbaratçı H.T., öğretim görevlisi Prof. Dr. S.K. ve Karşıyaka İcra Müdürü Y.E.Ü. de yer aldı.
Toplantıda, örgüt yöneticileri yapılanmanın “MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin referansı”, “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun isteği” ile MİT Başkanı Hakan Fidan’a bağlı olarak kurulduğunu iddia etti. Cumhurbaşkanlığı’nın ise bundan bilgisinin olduğu söylendi.
“Atadede” unvanı verilen savcı H.K., toplantıda oluşumun gizli olduğunu belirterek, “şikayete giderseniz sizin başınız yanacak” diye uyarıda bulundu. Toplantıda ayrıca, İzmir Gaziemir’de yapılacak ikinci toplantıya “Devletini, milletini seven, ticaretten anlayan, sır saklayabilecek” tanıdıklarını da getirmeleri istendi.
Örgütün üst düzey yöneticilerinin yer aldığı iddia edilen 56 kişinin bulunduğu “Dedeler” adlı WhatsApp grubu da soruşturma kapsamında deşifre edildi. Dosyaya giren yazışmalara göre, Mart 2020 tarihinde hâkim B.Ç., WhatsApp grubundan atama duyurusu yayımladı. Masalar arası bilgi akışının kesinlikle olmayacağı, kişisel sürtüşme, dedikoduya mahal verilmeyeceği uyarısında bulunan B.Ç., 22 ülkenin başdedesinin “Muhammed Başdede” olduğunu iddia etti. B.Ç., şunları yazdı:
“Burası makam mevki paye dağıtılan bir yer olmadı ve olmayacak. Ama herkes hak ettiğini de alacak. Bunun için bağlı bulunulan masaya ve Başdedeye tam bir sadakat gösterilecek. Kimseye ayrıcalık ya da tolerans gösterilmeyecektir. Hangi masa ile ilgili bir soru yöneltilirse o masa tarafından cevap verilecek ve başka masalar bu duruma müdahale etmeyecektir. Aksi durumda ilgililerine gerekli yaptırımlar uygulanacaktır.”
Örgüte 20 üye toplayan kişinin rütbesi, “Dede”likten “Başdede”liğe yükseltildi. B.Ç. her üyeye sayılarla bir kod verdi. Üyelerin birbirini tanımaları için özel yüzük yaptırma kararı da alındı. Hatta üyelerin yüzük ölçüleri de alındı.
“Dedeler” isimli örgüt 22 ülkeyi kapsayacak şekilde “masa” kurdu. Almanya Masası Üye Organizasyonu Şeması da soruşturma sırasında ele geçirildi. 12 üyeden oluşan Almanya Masası’nın, en tepesinde “Başdede” yer alırken, bunun altında sırasıyla “dede” ve “Masa üyesi” olarak örgüt yapılandı. Toplantılarda, eğitim yeri olarak Foca Jandarma ve Kuzey Kıbrıs söylendi.
Ancak WhatsApp grubundaki yazışmalar, süreç içerisinde verilen sözlerin tutulmaması üzerine örgütte huzurlukluk yaşandığını ortaya koydu.
Örgüte emekli hâkim eşiyle birlikte katılan savcı B.C. bir arkadaşının “Cumhurbaşkanlığı’nın böyle bir yapıdan haberi yok, yeni bir paralel yapı olabilir” demesi üzerine gruptan ayrıldı. Vatan ve devlet hassasiyetlerinin kullanıldığını belirten öğretim görevlisi Prof. Dr. S.K. da grupta istifa ettiğini açıkladı.
S.K. yazısının sonunda “Birçok Ülkücünün vatan ve devlet hassasiyetini sömürüp, sonra da bu tezgahı göremeyeceklerini düşünenler, Ülkücüleri hiç tanımıyor demektir. Bu süreçte gerçekten tertemiz, vatan sevdalısı birçok kişiyi tanımak, benim için en önemli kazanım olmuştur. Gerçek vatan sevdalısı doslara ve ülkücü arkadaşlara selamlar. Tanrı Türkü korusun ve yüceltsin. Türk milletini ve devletini muhafaza etsin” dedi.