MHP lideri Devlet Bahçeli, kabine revizyonu tartışmaları ve daha gündeme dair birçok konuda önemli açıklamalar yaptı. MHP’yi izleyen gazetecilere bir yemek organizasyonu düzenleyen Bahçeli, burada kendisine yöneltilen sorulara özetle yanıtları verdi.
“1.5 yaşındaki çocuğu öldüren insanı, buna insan gözüyle nasıl bakacaksın ki, idam olmadığı için adamı serbest bırakacaksın veya cezaevinde besleyeceksin. Artık toplumsal olarak bu konuda bir mutabakatımızın olması lazım” dedi.
Çok partili siyasi hayata geçtiğimiz günden bu yana yüzü aşkın siyasi parti kuruluşu oldu. Bunlardan bazıları kendi kendisini kapattı, bazıları anayasa mahkemesi tarafından kapatıldı. Bazıları ise sonuç almamakla beraber tabela olarak kaldı. Çok değişik alanlarda siyasi hayatta yıldız olabilecek toplumda önemli önderlik görevini üstlenebilecek çok kişi bu siyasi tıkanıklık ve siyasette yeni oluşumlara ihtiyaç var kavramları altında ezdiler.
Kimler var derseniz, Aydın Menderes, Cem Boyner var. Cem Uzan var. Say sayabildiğin kadar. Ama bunların hiçbirisi siyasette olamadı. Bunlar hiç tükenmiyorlar. Siyaset yenilenmiyor ama bunlar kendilerini yeniliyorlar. Onları yakinen takip ediyoruz. Sadece bazı çevreler siyasi iktidarı yıpratmak maksadıyla bu yeni oluşumlardan bahsediyorlar. Suyun durulmasını bekliyorlar. Darbe sonrası yeniden siyasi hayata dönüşte bir yer bulabilir miyim çabası içerisinde oluyorlar. Siyaset bu anlayıştan sıyrılmalı.
"Biz Bülent Arınç Bey’e saygı duyarız ama Bülent Arınç Bey’i kabulde zorlanıyoruz. Türkiye’yi sıkıntıya koyacak davranışlarda artık Bülent Arınç Bey. Bir kenara oturmalı ya Bursa’ya, ya Manisa’ya yerleşmeli. Hukukçu hukuku reddediyor, siyasetçi olarak da kapsam dışı davranışlarla siyaseti tıkıyor. Şimdi herkes günü saati geldiği zaman sorar: Kozmik Oda’ya FETÖ’yü sokan kimdir? Hangi gerekçelerle, hangi rollerle kim neyi üstlendi oraya soktu. Ondan sonra Türkiye ne hale geldi. Kendisine zarar vermenin ötesinde terörle mücadelede önemli katkılar sağlandığı bir süreçte AKP’yi baltalıyor.
Yani Pençe-1, Pençe-2’nin olduğu bir dönemde kala kala bir İstanbul İl başkanı olan hanımefendinin cezası konusunda siyaset üretip öbürüne sessiz kalmasını anlamak mümkün değil. Onun için kendisine olan saygımı yitirdiğimi ifade ediyorum. Hali hazırda bildiği birisi varsa, savcıların hepsini teker teker dolaşsın bildiği ne varsa elinde ne bulunuyorsa versin. Bundan sonra Bülent Arınç Bey'in yapacağı budur ortalığı karıştırmak değildir.
Kalkıp HDP’nin kapısında ‘Bunlar devletin yanına varsın’ diyorsun. Şimdi soruyorum, devlet olmasaydı HDP’nin kapısında hangi anne bulunabilirdi. HDP’nin önündeki her anne terörün bitmek üzere olduğu bir mücadelenin cesaretlendirdiği analardır. HDP’nin önünde evlatlarını istiyorlar. Bugün evladını isteyen yarın milletini ister, milletini ister yarın devletini ister. Bu tür lafları söyledikçe insan iktidarı daha fazla sevmeye başlıyor.
Yenikapı’da geleceği yönlendiren bir ruhun yeşermesi için çaba gösterilirken bin 700 araba ile orayı örtmenin bir anlamı yok. Varsa fazla bir araba al, at, sat, istediğini yap. Sergilemenin ne manası var. Bunlar siyaset olmaktan çıkmalıdır, bizi üzen budur. ABD 50 bin TIR silah vermiş, sizi hâlâ oyalıyor. Bunlarla ilgili ağzınızdan bir cümle çıkmıyor. Bin 700 araba nere 50 bin TIR nere? Biraz da bu konuları düşün.
"Bu aynı zamanda bir eğitim meselesidir. Bu ciddi bir konudur. Bu ciddi konuyu bilimsel yönden ele alacaksınız. Fırsatı önümüze geliyor, 1 Ekim. 1 Ekim’de bu konular üzerinde durmak lazım, cezayı artırmak lazım. 1.5 yaşındaki çocuğu öldüren insanı, buna insan gözüyle nasıl bakacaksın ki, idam olmadığı için adamı serbest bırakacaksın veya cezaevinde besleyeceksin. Artık toplumsal olarak bu konuda bir mutabakatımızın olması lazım. Eskiden beri görüşümüz budur: İdam olmazsa bu işlerden nasıl vazgeçecekler.
"Ben uygun bulmuyorum. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bir yılı da çok az bir süre aşmıştır. Böyle bir ortamda yeni bir sistemi yerleştirmek için çaba sarf edileceği yerde, ‘Bakanlar Kurulu'nda şunlar değişsin’ gündemini taşırsanız muhalefet unsurları olarak, siz de ‘muhalefetin bu isteğine cevap veriyorum’ der iseniz iki yanlışı birlikte yaparsınız. Ne yapacağız her gün Bakan mı değiştireceğiz.
Ben her şeyi takip ederim. Paragraf paragraf orada ne amaçlandığını biliyorum. Eğer o rapi yeni yetişen nesil bütünüyle parça parça kabul ederse her parçayı yönlendiren çevre Türkiye’yi karma karışık hale getirirler. Rap adına Türkiye’de darbe yapmaya heveslenen insanlar türer. O rapi iyi okumak lazım. Yazacak başka şey mi bulamadılar? Haydi söylemede becerileri var, yazmadaki becerinin onlardan olduğu kanaatinde değilim. O kadar sosyolog, psikolog, sosyal ve ekonomik yönden birikimi olan insanlar o kavramları yan yana getiremez. Birileri hazırlamış vermiş. Sen de rap okuyorsun al oku demiş. Onlar çok tehlikeli şeyler. Bazıları sanat uğruna Türkiye’yi kurban etmeye çalışıyorlar. Onlara dikkat etmek lazım