Bahçeli, paylaşımında, "7 Aralık 1936´da hayata gözlerini yuman, istiklalimizin manzum iftiharı olan, duruşu ve eserleriyle milli gönüllere taht kuran merhum şairimiz Mehmet Akif Ersoy´u 82. vefat yıl dönümünde rahmetle, hürmetle yâd ediyorum" ifadesini kullandı.
Akif´i yakından tanıyanların, müstesna derecede vefakar olduğunu, vefasızlığı namertlik olarak gördüğünü, dostluğuna bihakkın güvenildiğini söylediğini aktaran Bahçeli, Ersoy´un, gösterişten uzak ve mütevazılığın adeta uzviyetinde bulunduğunu vurguladı.
"Müsamahakarlığı özümsemiş bir fazilet timsaliydi"
Bahçeli, şöyle devam etti:
"Cahilane taassubun müthiş düşmanı olduğuna sevenleri ittifakla kefildi. Eskiye bila kayd-ü şart bağlı olmadığı, yeniye de körü körüne taraftar bulunmadığı kesindi. Ona göre eski, eski olduğu için atılmaz, fena olursa atılırdı. Yeni, yeni olduğu için değil, iyi olursa alınırdı. Akif´in ahlaki meziyetleri, insani vasıfları hem şiirinden hem de malumatından yüksekti.
Hür fikirliydi, müsamahakarlığı özümsemiş bir fazilet timsaliydi. Köksüz, kimliksiz ve kişiliksiz şair, edip ve sözde münevverlere hasımdı. Bunları musibet addetmişti. Haksızlığa karşı hiçbir tahammülü yoktu. Diyordu ki; ´Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam; hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.´ İstibdadın aleyhindeydi. İhanetin can düşmanıydı. İrfan ve liyakate meftundu."
"İstikbalin üzerindeki sis perdesini kaldırdı"
Devlet Bahçeli, Gazi Mustafa Kemal Atatürk´ün 99 yıl evvel Ankara´ya gelişinin istiklal meşalesini körüklediğini, istikbalin üzerindeki sis perdesini kaldırdığını vurguladı.
Nitekim 27 Aralık 1919´da Dikmen sırtlarında parlayan iradenin, Milli Mücadele´nin başarıya ulaşmasında öncü ve lider rol oynadığını belirten Bahçeli, "Bu vesileyle dönemin yiğit seğmenlerine, Milli Mücadele kahramanlarına, aziz şehitlerimize, elbette devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk´e Cenabıallah´tan rahmetler niyaz ediyorum. Ne Mutlu Türk´üm Diyene." ifadelerine yer verdi.