Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Bahçeli partisi gibi iktidarı da değiştirir mi? Olumlu yönde…

Fehmi Koru, Trump’ın da etkisiyle Avrupa’da “aşırı sağ” olgusu önem kazanırken, bizde ise MHP’nin “olumlu anlamda” bu sıfatı üzerinden atmaya çalıştığını ve bununda olumlu sonuçları olabileceğini belirtiyor.

Bahçeli partisi gibi iktidarı da değiştirir mi? Olumlu yönde…

Paylaşacağım tespitim hemen herkese hayli iddialı gelecek.

Tespitim gelişmelerle doğrulanırsa, memnuniyetimi ifade için fırsat aradığım özelliği ilk keşfeden olurum ve gelişmeler beklediğim gibi gitmediğinde yüzümün kızarmasına da hazırım.

Devlet Bahçeli’nin Selahattin Demirtaş’la görüştüğünü öğrendiğimde tespitimi paylaşmam şart oldu.

Tespitim şu: Türkiye siyaseti uzun zamandır ilk kez Avrupa’daki gidişten olumlu anlamda ayrışıyor.

Hatta Amerika’dan da…

Amerika’da Donald Trump, aşırılıkları kaşıyarak, seçmenlerin en kaba hislerine oynayarak başkan oldu. Görevi üstlendiği ilk günden başlayarak, kendisini Beyaz Saray’a taşıyan aşırıları bile şaşırtacak kabalıkta uygulamalara kapı araladı.

‘İslamofobi’ ile beslenen göçmen karşıtı bir çizgi izleniyor ABD’de. Ülkenin üzerine oturduğu temel ilkelere saygısız, ittifaklarını hiçe sayan, göreve getireceklerinde “Bizden - bizden olmayan” ayrımı uygulayan, kendisini anayasa ve yasaların üzerinde gördüğü için uygulamalarında hukukilik aramayan bir yönetim anlayışı…

Ultra zenginlerle iş tutuluyor, önüne engel çıkarabilecek kişi ve kurumları sindirmek, direnenleri cezaevlerine göndermekle tehdit etmek en sık kullanılan yöntemler…

Medya da hedefte.

Uygulamalara bakılarak, ABD yönetimini tanımlamak için, ‘aşırı sağ’ kavramı kullanılıyor.

En son, Trump’ın, işgalciye karşı topraklarını savunan Ukrayna cumhurbaşkanını maruz bıraktığı muamele, hiç kuşkusuz, bütün dünyaya “Bu ülkede yeni bir şerif var” mesajını verme amaçlı bir kumpastı.

O şerif ülkesini ‘Vahşi Batı’ anlayışıyla yönetiyor, yönetecek…

Avrupa’da da kendisiyle uyumlu yönetimler görmek istediğini hiç saklamıyor Trump. Destekçisi Steve Bannon İtalya’da bunu Giorgia Meloni’yi iktidara taşıyarak başarmıştı; şimdi de başka Avrupa ülkelerinde, demokrasiye ekşi bakan partilerin iktidara gelmesini Elon Musk eliyle sağlama çabasında.

Zenginlerin parası bu yolda harcanıyor…

Nazi çılgınlığı yaşandığı için aşırılıklarının tırpanlandığı düşünülen Almanya’da, önüne bir daha aynı türden bir çılgınlığı önleme amaçlı engeller konmuş bir parti olan AfD’ye destek çıkıldı; son seçimde ana-muhalefet oldu AfD; destek devam ederse iktidar dahi olabilir.

Avusturya…

Hollanda…

İsveç…

Fransa…

Polonya…

İspanya…

Kimi kazanılmış, kimi kazanılma sırasında ülkeler bunlar…

Hatta ‘demokrasinin beşiği’ bilinen ve iki partili sistemle bunu sağlayan İngiltere’de, üçüncü bir parti -Reform UK Partisi- sayesinde bunu gerçekleştirmek için faaliyet gösteriyor Trump-Musk ikilisi…

Kendisini Trump’a şirin göstermek için seçim kampanyalarına katılmış partinin lideri Nigel Farage’ı yeterince keskin bulmadıkları için olacak, İslam düşmanı bir ırkçıyı Reform UK’nin başına getirme çabasındalar…

Avrupa’da Giorgia Meloni (İtalya), Alice Weidel (Almanya), Marine Le Pen (Fransa), Herbert Kickl (Avusturya), Geert Wilders (Hollanda), Jimmie Akesson (İsveç), Nigel Farage veya Rupert Lowe (İngiltere), Santiago Abascal (İspanya) gibiler ya iktidara ulaştılar ya da marjinallikten kurtulup ülke siyasetini etkileyebilecek konumdalar.

Son zamanlarda yaygın kullanıma giren bir ‘Avrupa mimarisi’ kavramı var; Avrupa’nın günümüzdeki mimarisi, 1930’lar Avrupası özelliklerini yansıtıyor.

Benim “Türkiye ayrışıyor” tespitim de bu görüntüyle ilgili: Avrupa’da ‘aşırı sağ’ partiler öne çıkar ve aşırılıklarını iktidar alanına taşırken, Türkiye’de, iktidarın küçük ortağı MHP, üzerindeki ‘aşırı’ sıfatını atmayı gerektirebilecek bir yola girdi.

Geçmişte MHP tarafından engellenen, onun itirazı yüzünden gündem dışı kalan önemli konularda ön almaya başladı MHP.

Öyle olmadı mı?

Yerine talip olan İYİ Parti’nin tavrı ile MHP’nin tavrı, Müsavat Dervişoğlu’nun söylemi ile Devlet Bahçeli’nin söylemi işte bu ayrışmayı sergiliyor…

İktidarın büyük ortağı da bu değişimden etkilenme yolunda.

Sözcülerinin ağızlarına, destekçisi kalemler ile yorumcuların yazıp söylediklerine bakılırsa, AK Parti, Avrupa’da geleneksel çizgiyi temsil eden ülkelerle birlikteliğe, hatta Avrupa Birliği üyeliği olmasa bile Avrupa’nın güvenlik mekanizması içerisinde yer alarak onlarla ortak bir noktada buluşmaya talip…

İktidardaki son on yılında Avrupa’dan uzaklaşan AK Parti, şimdilerde Avrupa ile yakınlaşıyor.

Trump etkisiyle olabilir mi?

Olabilir elbette.

Trump’ın başkanı olduğu Amerika korkutucu gerçekten…

MHP ile yakınlaşan AK Parti’nin kodları olumsuz biçimde değişmişti; MHP bu defa tersine bir etkiye sahip olabilir.

Neden olmasın?



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER