Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Yazılı açıklama yapan Bahçeli, Afganistan konusuna değinerek, "Irak ve Suriye’nin yanında, Afganistan’ın da toplumsal ve siyasi bölünme tüneline hapsolmasının yegâne müsebbibi emperyalizmin kanlı komplolarıdır" dedi.
Muhalefet partilerinin Türkiye'nin Afganistan politikasına yönelik açıkmalarını da eleştiren Bahçeli şunları kaydetti:
"İstismarcı ve iradesi meflüç CHP yönetimiyle, aklı ve siyasi anlayışı esir düşmüş İP yönetiminin, aynı şekilde terörizmin siyaset devşirmesi olan HDP’nin neyi iddia ettiğinin, ne söylediğinin maşeri vicdan nezdinde herhangi bir karşılığı, en küçük meşruiyeti bulunmamaktadır. Bizim açıklama ve düşüncelerimizin hükümetin siyasi tasarrufuyla çeliştiğini, bu vesileyle Cumhur İttifakı’nda anlaşmazlık çıktığını iddia eden güdük ve sefil akıl sahipleri, değişen ve gittikçe ağırlaşan şartları dikkate almayan bir dış politika uygulamasının maceracı ve marazi sonuçlara kapı aralayacağını öngöremeyecek kadar gerçeklerden kopmuşlardır.
Hiç kuşkusuz Türkiye Afganistan’da bulunmalıdır. En azından düzensiz göç hareketliliği kaynağında engellenmelidir. Bunun yanında Afganistan’ın birliğine, dirliğine ve toplumsal dengesine azami ölçülerde destek vermelidir. "
"Seçim barajının yüzde 5 mi, yüzde 7 mi olsun tartışmaları lüzumsuz emek ziyanıdır"
"Zillet ittifakı Türkiye’ye kurulmuş tuzaktır. İradeleri yabancı başkentlerin kontrolündedir" diyen Bahçeli, seçim barajı tartışmalarına da değindi.
Seçim barajının yüzde 5 mi, yüzde 7 mi olsun tartışmaları lüzumsuz emek ziyanıdır" ifadelerini kullanan Bahçeli, AK Parti ve MHP'nin seçim barajı konusunda samimi ve iyi niyetli görüşmeler gerçekleştirdiğini söyledi.
Bahçeli şöyle devam etti:
"Televizyon ekranlarında bilirkişilik taslayan kerameti kendinden menkul şahıslarla, gazete köşelerinde ahkâmlar kesen bazı kalem sahiplerinin seçim barajı etrafında anlamsız tartışmaları körüklemek istedikleri anlaşılmaktadır.
Bu yolla da Cumhur İttifakı sanki bir görüş ayrılığı varmış gibi ima, ihsas ve hatta iddia içine gömülmüşlerdir. Sayın Cumhurbaşkanımız Bosna-Hersek ve Karadağ ziyaretinin ardından uçakta bulunan basın mensuplarına barajın yüzde 7 olacağını açıklamıştır. Nitekim baraj konusundaki arayış ve çalışmalar bu açıklamayla noktalanmış ve Cumhur İttifakı’nın baraj kararı yüzde 7 olarak tescillenmiştir. Artık başka bir değerlendirmeye de gerek kalmamıştır. Siyasi gündemi meşgul eden sadece seçim sistemi ve barajın ne olacağı değil, zillet ittifakının siyasi düşkünlüğü, bu zihniyetin üslubuna ambargo koyan tehlikeli kirliliktir."
"İP Başkanı, CHP Genel Başkanlığı koltuğuna esasen kimi layık gördüğünü açık etmiştir"
Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için "Fatih Sultan Mehmet aynı senin gibiydi" sözlerini de eleştirdi.
Bahçeli şunları kaydetti:
"İP Başkanı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nı rahmetle andığımız kutlu hünkarımız Fatih’e benzetmesi, bu şahsı ikinci Fatih diye tarif etmesi, buna karşılık oy vermeyen milyonlarca vatandaşımızı Bizans ve haçlı diye yaftalaması korkunç ve kahredici bir seviyesizlik, duvarlara zulüm 1453’de başladı yazan soysuzlara ikramdır.
Siyasi eğilim ve gönül verdiği partisi ne olursa olsun hiçbir vatandaşımız böylesi bir izansız ve itibarsız dile müstahak olamayacaktır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde rant, ihale ve çıkar ittifakı kuranlar taksit taksit diyet ödeme kuyruğuna girmişlerdir.
Bir başka husus da şudur: İmamoğlu’ndan Fatih çıkarmak için kendini paralayan, tellere tutunduğu gibi bu şahsa da tutunan İP Başkanı, CHP Genel Başkanlığı koltuğuna esasen kimi layık gördüğünü de açık etmiştir. Bundan sonrası kuşkusuz Kılıçdaroğlu’nun meselesidir."
"Kendi iç çekişmelerine kapılan zillet ittifakının milli yürüyüşü gölgelemesi söz konusu olamayacaktır" diyen Bahçeli, "Geleceğin rotasını Cumhur İttifakı çizecektir. Geleceğin süper gücü Türkiye olacaktır" dedi.