Bağlar Belediyesi Eşbaşkanları halk buluşmasında bir kez daha belediyeyi birlikte yönetme sözü verdi. Demokratik bir yapılanmayı işaret eden buluşmanın üzerinde, kara bir bulut gibi kayyım yeniden atanır mı, endişesi vardı.
Bağlar Belediyesi çarşamba günü 5 Yıllık Stratejik Plan hazırlıkları kapsamında 5 Nisan Mahallesi’nde halkın talep ve önerilerini dinlemek ve buna göre 2025 yılı bütçesini hazırlamak amacıyla halk buluşması gerçekleştirdi. Bağlar Belediyesi Eşbaşkanları Leyla Ayaz ve Siraç Çelik'in de katıldığı buluşma, 5 Nisan Meydan Parkı'nda gerçekleşti.
Park dediysem, çeşitli ağaçlarla donatılmış kocaman bir alan hayal etmeyin. Dev apartmanların arasında küçücük bir alan ve birkaç ağaç düşünün. Bir kenarda çocuklar için kaydırak falan var.
Diyarbakır'ın merkez ilçesi Bağlar son yıllarda Eski Bağlar ve Yeni Bağlar şeklinde ikiye ayrılmış durumda. 5 Nisan Mahallesi eski Bağlar'daydı ve diğer mahallelerden bir farkı yoktu. Yoksul, ağaçsız, sosyal alan yoksunu, altyapısı sorunlu... Böyle kronik sorunları bulunan Eski Bağlar, 6 Şubat depremlerinden en çok etkilenen ilçesi oldu Diyarbakır'ın. Yıkılanların yanı sıra çok sayıda ev de hasar gördü. Şimdiye kadar ağır hasarlı 40 bina yıkıldı ve 70 binanın da yıkılması bekleniyor.
*
Belediye eşbaşkanlarından önce gittim parka. Buluşma için hazırlanmış platformda müzik grubu yerini almış, konser için son hazırlıklarını yapıyordu. Platformun karşısına dizilmiş sandalyeler ufaktan dolmaya başlamıştı. En önde kadınlar oturuyordu. Zaten kadınların sayısı erkeklerden fazlaydı. Erkekler daha arkada, kendi aralarında muhabbet ederek, ayakta bekliyorlardı buluşmayı.
Buluşma için parkta bekleyenlerin yaş ortalaması 50 civarındaydı.
Çocuklar her yerdeydi ve çok şamatacıydılar.
Sonunda eşbaşkanlar parka geldiklerinde etrafları kadınlar tarafından sarıldı. Herkes derdini, maruzatını iletmek çabasındaydı. Kolay mı, 8 yıllık kayyım döneminden sonra ilk kez seçtikleri belediye eşbaşkanlarıyla bir araya geliyor, temas ediyor, sevgisini de şikayetini de iletmek şansını buluyorlardı.
Mini konserin ardından eşbaşkanlar platformdaki yerlerini aldılar. Seçimden önce "Belediyeyi birlikte yöneteceğiz" sözünü vermişler. Bu buluşma ile verdikleri sözü yerine getiriyorlar. Bireysel şikayetler ve talepler için, belediyenin ilgili kurumlarını adres göstererek, ilgileneceklerini söylediler. Bugün burada mahallenin sorunlarını dinleyecekler. İki masada oturan belediye çalışanları bu şikayetleri ve talepleri not alacaklardı. Bir dahaki buluşmada sorunların hangisi giderildi, hangisi hangi nedenle çözülemedi bu konuda bilgi vereceklerdi.
*
Eşbaşkanlar bir seçim propagandası yapmıyorlardı ve buluşmanın amacına uygun olarak, sözü 5 Nisan Mahallesi ahalisine verdiler.
Bir forum tarzında ilerleyen buluşmayı Eşbaşkan Yardımcısı Reşat Yücel yönetti. Gayet başarılı olduğunu belirtmek isterim. Açık alanda, çocukların cirit attığı bir ortamda bu işi hakkıyla yapabilmek, doğrusu biraz maharet ister.
Açık alanda ve herkesin katılabildiği bir buluşmada bir kakafoninin oluşması kaçınılmaz. Ancak mikrofonu eline alan her mahalleli derdini yeterince dile getirebildi.
Aldığım notlara göre öne çıkan sorunları şöyle sıralamak mümkün:
Depremlerde ağır hasar alan binaların bir an önce yıkılması. Çünkü bu binalar kötü amaçla kullanılıyor. Mesela uyuşturucu kullananlar bu binaları mesken tutmuşlar.
Mikrofonu eline alan doğalgaz talebini dile getirdi. Şehrin ortasındaki bir mahalleye neden doğalgaz ulaşmaz, bilemedim.
Çocuklar için oyun alanı. Bu talep nasıl karşılanacak, bilmek mümkün değil. Çünkü çarpık, denetimsiz, öngörüsüz ve açgözlülük ile gerçekleşen yapılaşma çocuklar için küçük bir alan bile bırakmamış mahallede.
Çocukların ve gençlerin ders de çalışabileceği kütüphane gibi bir kompleks. Bu talepte bulunanlar, "Çocuklar ve gençler geleceğimizdir, onları ihmal etmeyelim" diye söze başladılar.
Ulaşımın 5 Nisan Mahallesi için ciddi bir sorun olduğunu mahalleye gelince anlamıştım. Toplu taşıma araçları parkın hemen yanındaki caddeden geçmiyordu. Yaşlıca bir kadın, yaşlıların ve hastaların durumuna dikkat çekerek, otobüsler ve dolmuşlar için bir hat istedi.
Temizlik bir diğer şikayet konusuydu. Çöpler vaktinde toplanmıyor, konteynerler dolup taşıyormuş.
Gençler için spor, kültür-sanat ve sosyal alanlar da iletilen taleplerdendi.
Bir adam, kent lokantası istedi ki bence çok yerinde taleplerden biriydi.
Bir genç çocuk, amatör olarak futbol oynadığını ve başkanların kendisini Amedspor kulübüne aldırmasını istedi. Daha küçükler akülü araba ve yüzme havuzu istediler.
Bir çocuk, orta sıralardan bir yerden "Ben Selahattin Demirtaş'ı istiyorum" diye bağırdı. Kalabalıkta onu göremedim ama bana, Ece Ayhan'ın "Meçhul Öğrenci Anıtı" şiirini hatırlattı.
İstemedikleri şeylerin başında ise kayyım vardı. 5 Nisan Mahallesi sakinleri kayyımla yönetilmek istemiyordu.
*
Bütün talepler ilgili birimlerin çalışanları tarafından not alındı. Eşbaşkanlar verdikleri sözü bir kez daha hatırlattılar ve "Eğer sözümüzü tutmazsak bizden hesap sorun" dediler.
Sonra işte, herkes dağıldı. Bu alışılmadık buluşma çok demokratik, diye düşündüm. Hatta alışılageldik belediye yönetme biçimine aykırılığı nedeniyle devrimci bir yönü de vardı bu buluşmanın.
Şu gözlemi de paylaşmak isterim: Buluşmaya katılan gençlerin ve erkeklerin sayısı çok azdı. Gençlerin heyecanını, taleplerini ve şikayetlerini dinlemek isterdim. Erkekler uzakta durdular, belki gururdan belki de kadının sözü dinlenir diye.
*
Eski Bağlar'da ikamet edenlerin büyük çoğunluğu, 1990'lı yıllarda köyleri boşaltıldığı için göç etmek zorunda kalanlardan oluşuyor. Diyarbakır'ın en yoksul merkez ilçelerinden biri. Hâlâ doğalgaz ve ulaşım sorunu yaşayan ilçe, özellikle kayyımlar döneminde sosyal ve kültürel anlamda da çok ihmal ve istismar edildi. Şimdi seçtikleri belediye eşbaşkanları onlara belediyeyi birlikte yönetme sözü veriyor. Bu kıymetli bir vaat. Bu kıymetli vaat sözde kalmasın diye gazeteci olarak süreci Bağlar halkıyla birlikte izlemeye çalışacağım.
*
Elbette buluşmayı takip ederken aklımın bir kenarında da, kara bir bulut gibi, Diyarbakır'a atanan yeni vali vardı. Düz vali olarak mı yoksa vali-kayyım olarak mı atandı, önümüzdeki günlerde göreceğiz. Murat Zorluoğlu için Kadir Cesur'un Duvar'daki yazısına bakılabilir. Vali, kayyım, belediye başkanı... Bu vasıfları taşıyan bir şahsın Diyarbakır'a Vali olarak atanması ilk etapta hayra alamet değil gibi görünüyor. Yine de kötüyü çağırmayalım, uzak tutalım. Umalım ki Devlet Bahçeli'nin hezeyan içinde kayyım istemesine rağmen devlet, kayyım uygulaması ayıbından vazgeçmiştir.
Değil mi ki Diyarbakır da memleket de kayyımlardan hiçbir hayır görmedi.