Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Babacan’ın DEVA Partisi adına mecliste ilk konuşma

‘HANGİ İDEALLERLE YOLA ÇIKTIK, BUGÜN NE HALE DÜŞÜLDÜ’

Babacan’ın DEVA Partisi adına mecliste ilk konuşma
AK Parti’den istifa eden İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Meclis kürsüsünden DEVA Milletvekili olarak ilk konuşmasını yaptı.

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Meclis Genel Kurulu’nda YÖK Kanununda değişiklik öngören teklif üzerinde konuştu.

Duvar'ın haberine göre; teklifin iki amacı olduğunu söyleyen Yeneroğlu, “Bunlardan birincisi, tüm öğretim görevlilerini otoriteye memur hâline getirmek ve tabi olmayanları anayasal kurallara aykırı biçimde cezalandırabilmek. İkincisi de, özerk olan vakıf üniversitelerinin alanlarını daha da sınırlandırarak gerekli görüldüğü an faaliyet izinlerini kaldırıp, el koyabilmektir” dedi.

‘KAPATILMASI GEREKEN BİR KURUM VARSA O DA YÖK’TÜR’

Genel Kurul’un dünkü oturumunda söz alan Yeneroğlu, teklifin geçici olarak faaliyet izni durdurulan vakıf üniversitelerinin YÖK kararıyla kapatılmasının önünü açtığını belirterek, “Her şeyden önce kapatılması gereken bir kurum varsa o da YÖK’ün kendisidir” dedi.

Söz konusu düzenlemenin Şehir Üniversitesi’ni hedeflediğini savunan Yeneroğlu, bunu siyasi hesaplaşma için hukukun araçsallaştırılması olarak değerlendirdi. Açılan bu yolun tüm vakıf üniversitelerini tehlikeye attığına dikkat çeken Yeneroğlu, “Bugün, siyasi saiklerle ülkemizin en iyi üniversitelerinden birisi olan Şehir Üniversitesini kapatmaya çalışanlar, yarın gözünün üzerinde kaş var diye başka vakıf üniversitelerinin de üzerine gidebilecek, bu örnekte olduğu gibi hakkaniyeti ve adaleti ayaklar altına alabileceklerdir” dedi.

‘HANGİ İDEALLERLE YOLA ÇIKTIK, BUGÜN NE HALE DÜŞÜLDÜ’

Şehir Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ömer Dinçer’in Şehir Üniversitesi’nin tamamen kapatılmasını öngören düzenlemeye ilişkin açıklamalarının dinlenmesini isteyen Yeneroğlu, şöyle devam etti:

“Sayın milletvekilleri, dün, geçmişte iktidar sıralarında oturan, yol arkadaşımız olan, yıllarca bakanlığımızı yapan, burada birçoğumuzun hocası olan Sayın Ömer Dinçer Bey’in kahrını dinledim. Dinlerken derin acısını bizzat hissettim ve gerçekten çok üzüldüm. Hangi ideallerle yola çıkmıştık, bugün ne hâllere düşüldü. Herkesin huzur bulacağı özgürlükçü ve çoğulcu demokratik Türkiye mücadelesi sözüyle birlikte yola çıkmıştık. Bugün, tek tipçi, her gün daha fazla temel hakların altını oyan, özgür düşünceyi cezalandıran, cezaevlerini aydınlarıyla, gazetecileriyle dolduran, özgür sivil toplumdan çekinen, Meclisi üniform toplum düzenlemeleriyle bombardımana tutan, yargısının adaletsizlik dağıttığı otoriter bir Türkiye hâlini aldık maalesef. Sadece son günlerdeki yasalara bakalım. İnfaz yasası, Yükseköğretim Kanunu önümüzde olan ve geri çekildiği ifade edilen sosyal medyayı bitirme planı. Bu durumlarda Ömer Hocalar kahrolmasın da ne yapsın? Elbette buna karşı mücadele edeceğiz ve elbette özgürlükçü, çoğulcu, katılımcı, demokratik Türkiye’yi tesis edeceğiz ve Türkiye’yi tekrar itibarı yüksek, toplumu müreffeh bir noktaya taşıyacağız.”



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER