Şu sıralar 5.25 seviyelerinde seyreden dolar, Ağustos ayında tarihi zirvesini gördü. Dolar karşısında kırılgan bir yapıya sahip TL, Türkiye ve ABD ilişkilerinin iyice gerilmesiyle birlikte ekonomik duruşun sınırlarını zorladı. ABD Başkanı Donald Trump´ın Türkiye için attığı tweetle coşan dolar lira karşısında 10 Ağustos 2018´de 5.50 lira seviyelerinden, 6.80´e ardından da 7.20´ye kadar çıkmıştı. Trump´ın attığı tweet ise şöyle: ??Türk lirası bizim çok güçlü dolarımız karşısında hızla aşağı düşerken Türkiye´ye yönelik çelik ve alüminyumda gümrük vergilerinin ikiye katlanması talimatını verdim! Artık alüminyuma yüzde 20, çeliğe yüzde 50 gümrük vergisi. Şu sıra Türkiye ile ilişkilerimiz hiç iyi değil.? Ardından Beyaz Saray Sözcüsü Lindsay Walters, Trump´ın Ticaret Yasası´nın 232. maddesi uyarınca, yönetimine gümrük vergilerini iki katına çıkarmak için hazırlık yapma talimatı verdiğini açıkladı. Bu açıklama piyasaları birden alt üst etti. Bu noktaya değinen Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, sanayinin dönüşümüne destek verilmesi, yerli malının daha fazla önemsemesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: ?Aksi halde bugün rahip Brunson bahanesiyle yaşadığımız kriz, yarın hahamın çıkardığı kriz nedeniyle bizi etkileyebilir. Eğer birinin attığı bir tweet, Ayşe teyzemin, Mehmet Ali amcamın hayatına etki ediyorsa ekonomik bağımsızlığımızdan söz etmemiz mümkün değildir. Ekonomik bağımsızlık, ülkenin bağımsızlığı açısından son derece önemlidir.? Özdebir, Oda´nın kasım ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada, döviz kurunda son dönemde yaşanan hareketliliğin ekonomiyi ciddi anlamda etkilediğini söyledi. Yaşanan gelişmelerin, ardında yüksek enflasyon ve faizlerin artması gibi yükler bıraktığını dile getiren Özdebir ?Dünyada herkes borçlu. Bu, bize özgü bir şey değil. Bu borçlanmanın maliyetleri anormal şekilde arttı. Bunlar uzun dönemde karşımızdaki önemli riskler olarak durmakta. Bu risklerin beraberinde getirmiş olduğu kurdaki dalgalanma, geriye gelmiş olmasına karşın hala bu bizi etkilemekte ama bunun doğal sonucu olarak piyasalardaki durgunluk, iş yapamama durumu her geçen gün ağırlığını hissettirmekte? diye konuştu.
Bankaların sanayicilere kredi verirken daha dikkatli davrandıklarını dile getiren Nurettin Özdebir, döviz tipi mevduatların artış eğilimine girdiğini ifade etti. Özdebir, son dönemde tüketici enflasyonu ile mevduat faizi oranlarının aynı seviyelere geldiğini belirterek ?İnsanlar tekrar yüzde 5 dolar faizine güvenip herhalde ?Hiç olmazsa dolar karşısında paramın değerini korurum, yüzde 5 de faiz alırım´ şeklinde değerlendiriyorlar. Buna rağmen kurlar aşağı gelmekte. Bütün dünyada dolar değer kazanırken, bizim ülkemizde paramız dolar karşısında değer kazanıyor? dedi.
Nurettin Özdebir, sanayi üretimi verilerine değinerek, 2017´nin 4. çeyreğinden itibaren sanayi üretimindeki düşüşe dikkati çekti. Buna karşın dış ticaretteki olumlu gelişmelerin Türkiye´nin büyümesine katkıda bulunmaya devam ettiğini belirten Özdebir, sanayi üretimi ile Türkiye´nin büyüme performansının birbirlerini takip ettiğini dile getirdi. Sanayicilerin yaptığı işin Türkiye´nin büyümesinde lokomotif görevi gördüğünü ifade eden Özdebir ?Bu üretim çarpan etkisiyle ve hizmetler sektörüyle beraber toplamda Türkiye´nin büyümesini oluşturuyor. Bu üretimler yoksa Türkiye´nin büyümesi de iyi olmaz? değerlendirmesinde bulundu. Özdebir, bu yılın 3. çeyreğinde sanayi üretimindeki değişimin sıfıra indiğini, 4. çeyrek verisinin eksi çıkması ihtimalinin olduğunu söyledi.