Ayhan Bilgen yeni parti kuruyor. İnsan ve Özgürlük Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bozdemir, yeni parti konusunu "tutuklanmadan üç gün önce görüştük" diye açıkladı.
6-7 Ekim olayları soruşturması kapsamında 16 siyasetçiyle birlikte tutuklanan ve yerine kayyım atanan Kars Belediyesi Eş Başkanı Ayhan Bilgen, son zamanlarda HDP’ye yönelik eleştiri ile gündeme geliyor.
Bilgen’in yeni bir oluşum içinde bulunduğu bir süredir kulislerde konuşuluyordu.
Jurnaltr’den Onur Dalar, Bilgen’le birlikte bu oluşumun öznelerinden olan İnsan ve Özgürlük Partisi Genel Başkan Yardımcısı Murat Bozdemir ile konuştu.
Bilgen, eleştirilerinde HDP’nin son iki kongresindeki aday belirleme süreçlerinde dışarıdan müdahaleler ve dayatmalar olduğunu söylemiş ve açıklamasının devamında -çok konuşulmamış olsa da- siyasetin boşluk kaldırmadığını da ifade etmişti:
“HDP’nin önünde çatışmalı sürecin bitmesini beklemek dışında gerçekçi tek seçenek vardır. Kendine dönmek, kendi sorunlarını çözecek değişime yönelmek ve kendini yeniden inşa etmek, rutine binmiş siyaset yapma tarzını terk etmek, ezber bozacak, ön yargıları boşa çıkaracak arayışların içine girmektir.”
Bozdemir, Bilgen’in sözlerinin HDP içinde tartışma oluşturduğunu belirterek, “Bilgen gibi düşünenlerin bir süredir yeni bir oluşum için görüşmeler yaptığını biliyoruz. Edindiğimiz bilgiye göre Bilgen’in tutuklanmasa dahi Kars Belediyesi Eş Başkanlık görevinden istifa edip yeni parti için hazırlıkları hızlandırma ihtimali vardı” dedi.
Bilgen’in de içinde olacağı partinin muhafazakar tabana hitap eden, HDP ile dayanışma içinde ama asıl olarak siyasi rakibi olacak bir siyaset zemininde kurgulandığını dile getiren Bozdemir, “Bilgen’in tutuklanması süreci sekteye uğratsa da oluşum için görüşmeler devam ediyor. Sürecin içinde kişi ve grup bazında farklı özneler olsa da asıl olarak iki temel mesele üzerinde ortaklaşıldığı gözüküyor. Bunlardan birincisi; HDP’de bürokratik mekanizmaların ve temsil mekanizmasının hedeflendiği gibi işlememesi olarak ortada duruyor. İkinci olarak ise; HDP’nin CHP’ye ve sol siyasete yakınlaşması…” diye konuştu.
Bozdemir, Ayhan Bilgen ile bu konuda görüşmeler yaptıklarını söyledi. Bilgen ile yapılan görüşmenin içeriğine dair olarak ve bu yeni oluşuma neden ihtiyaç duyduklarına dair şunları söyledi:
“Biz Ayhan Bilgen ile bu konuyu konuşuyorduk. Buna yeni parti değil de yeni bir siyaset arayışı desek daha doğru olur. Biz zaten bu yeni siyaset arayışında Ayhan Bilgen ile yakınız. Biz muhafazakar, demokrat ve özgürlükçü bir partiyiz. Ayhan Bey’in çizgisi de bu yönde… İnsan ve Özgürlük Partisi zaten var, yakın duruyoruz. Tutuklanmadan üç gün önce Ayhan bey ile bir görüşme yaptık. Görüşmemiz olumluydu. HDP’ye karşıt bir siyaset değil, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu yeni bir siyasete dair bir görüş alışverişimiz oldu. Daha geniş kesimlerle de bu görüşmelere devam ediyoruz.”
Bileşen tarzı bir parti kurmadıklarını da dile getiren Bozdemir, “Özgürlükçü ve muhafazakar bir parti kurma noktasında ortaklaştığımızı söyleyebilirim. Böyle bir yaklaşım var. HDP’nin bileşen yapısı gibi eklektik değil, daha çok özgürlükçü ve demokrat kurumların olduğu bir yapı hedefliyoruz. Bu anlamda değişik kesimlerle görüşmelerimiz devam ediyoruz. Tabi Ayhan bey ile olan görüşmelerimiz daha geniş oldu. Ayhan bey ile ilişkimiz daha yakın, Mazlum-Der’den yana muhafazakar kanadın tanıdığı bir isim. Tutuklanmadan 10 gün önce parti merkezimizi ziyarette bulundu. Yeni siyasetin imkanlarını konuştuk. Dikkat ederseniz Ayhan Bilgen ittifakların nasıl olması konusunu, özgürlükçü siyaseti büyütüp büyütmeyeceği konusunu tartışmaya açıyor. Biz de bu konuda özgürlükçü siyasetin daha doğrusu Ankara merkezli siyasete karşı bir yapı kurulması konusunda, özgürlükçü bir siyaset kurulması konusunda aynı fikirdeyiz. HDP’nin CHP’ye doğru sola kayan bir yönü var. Bunu biz de, kendileri de biliyor. Bunun için yeni arayışlara girdik. Bunun yolunu açmaya çalışıyoruz” dedi.
Konuya dair konuşan Rawest Araştırma Genel Müdürü Roj Esir Girasun, siyasetin özgürlükçü alanında, Müslüman Sol’da bir boşluk olduğunu söylerken HDP içinde siyaset üretilememesinden rahatsız olan gruplar olduğunu belirtti. Girasun söz konusu arayışa dair şu tespitlerde bulundu:
“Tabanda CHP’ye yakınlaşmadan dolayı oluşan ciddi bir rahatsızlık yok. Çünkü herkes bunun zorunluluktan dolayı olduğunu biliyor. Genel bir kabul var. Ama bu CHP ile ittifak meselesi HDP’nin yeni siyasal alanlara açılmasının önünde bir engel olabiliyor. Hem bazı Kürt gruplar ile ilişki kurmasında engel olabiliyor, hem de Türkiye’de daha demokratik çevrelere uzanabilecek genel muhafazakar kitleyle ilişki kurmasını da engelliyor. Şimdi DEVA ve Gelecek Partileri ortaya çıktı. Bu partiler buraya seslenmeye çalışıyor ancak halen oranın ‘sahibi’ kimse yok. Geçmişte bu boşluğu doldurmak için bir HAS Parti çıkışı olmuştu. Onun bir hayal kırıklığı var ama belki HAS Parti’nin yarım kalmış hikayesinin belki bir benzeri ve Kürt meselesiyle daha ilişkili bir siyasal oluşum ortaya çıkabilir. Yeni oluşum çabaları içinde geçmişte HAS Parti içinde bulunmuş çevreler de var. Diğer yandan kendisini Müslaman Sol’da tanımlayan, bireysel özgürlükler ile Müslüman kimliği harmanlayan, daha geniş kesimlere açılabilme dirayeti gösterebilecek ve Kürt meselesi ile bağlantılı da reaksiyon gösteren bir yapı ortaya çıkabilir. Müslüman bir Kürt partisi değil ama Kürt meselesinde DEVA ve Gelecek Partilerinden daha fazla önceleyen bir Müslüman ve Demokrat bir siyasal yapı ortaya çıkabilir. Çünkü ortada bir siyasal boşluk var, bir söylem boşluğu var ve bu siyaset HDP’den de oy alabilir”