Cennetmekân Fatih Sultan Mehmet, İstanbul´u fethettikten hemen sonra Ayasofya´yı görünce çok etkilendi, hatta kubbelerine kadar çıkarak hem Ayasofya´yı hem de şehri inceledi ve hemen yanında bulunan birisine ezan okumasını söyleyerek burada şükür namazı kıldı?
Prof. Dr. Fahameddin Başar, şunları anlatır; ?Fatih Sultan Mehmet, fetihten sonraki ilk Cuma olan 1 Haziran 1453´te Ayasofya´nın hazırlanmasını istedi.
Fatih, şehri aldıktan sonra ilk Cuma namazını Ayasofya´da kıldı ve Akşemsettin ilk hutbeyi okudu.
İstanbul´un fethi ve Ayasofya´nın camiye dönüştürülmesiyle birlikte Osmanlı Devleti, İslam dünyasının lideri olduğu gibi Batı dünyasında da fark edilen büyük bir devlet oldu.
Batı Hıristiyan âlemi bu fetihten sonra büyük hayal kırıklığına uğradı.
Batı böyle bir fethi hiç beklemiyordu.
19 yaşında tahta çıkan Sultan Mehmet´in 2 yıl sonra bu şehri fethedeceğini beklemiyorlardı ve büyük bir korkuya kapıldılar.
Fetih haberi Papa´ya ulaştığında, Papa bütün Hıristiyan dünyasını Haçlı Seferi için davet etti ancak bu davet hiçbir zaman karşılık bulmadı.
Ayasofya´ya ve İstanbul´a tekrar sahip olmak, hâkim olmak ve Osmanlıları çıkarmak için daima planlar yaptılar.
Ayasofya, Fatih Sultan Mehmet tarafından kendi vakfı olarak ilan edildi.
Ayasofya´nın cami olarak hizmet etmesi için Osmanlı Devleti içerisinde bulunan çok sayıda işletmenin kirası buraya aktarıldı...?
***
Fethin sembolü Ayasofya Camii yıllardır mahzun. Yeniden ibadete açılacağı günleri -gözü yaşlı- beklerken son olarak camide sergilenen edepsizlik hepimizin yüreklerini dağladı.
?İlim meclislerinde aradım kıldım talep,
İlim ta gerilerde kaldı, ille edep, ille edep!?
BAŞÖRTÜLÜLER SUUDİ ARABİSTAN´A GİTSİN!
28 Şubat soğuğunun tüm şiddetiyle devam ettiği günlerdi?
Bir generalin, 28 Şubat için, ?Bin yıl sürecek? sözlerinin hüküm sürdüğü günler...
Üniversitelerde başörtüsü yasağının sürdüğü günler?
Süleyman Demirel´in, ?Türban gericiliktir... Başı bağlı okumak isteyenler Suudi Arabistan´a gitsin?? dediği günler, aynı zamanda?
Katıldığı başka bir programda da 12. senfoniyi, ?İşte çağdaş Türkiye bu!? diye takdim etmişti, aynı Süleyman Demirel?
Yıllarca, başta başörtüsü olmak üzere özgürlükler engellendi bu ülkede.
Bunu bilfiil yaşayarak gördük, müşahede ettik.
***
Bu satırları yazmamın sebebi şu;
Haberlere göre, bir kadın oyuncu, AVM kafesinde, yan masada oturan başörtülü kadınlara, ?Burası Arabistan mı? Ne geziyorsunuz burada!? diyerek sözlü tacizde bulundu.
İzinsiz fotoğraflarını çekti ve onları rahatsız etti.
Bu çirkin davranışı üzerine, kafedeki diğer müşteriler oyuncuya büyük tepki göstererek, ?Kendinize gelin!? dedi.
Kadın oyuncu, masadaki kadınların tüm itirazlarına rağmen onların fotoğraflarını çekmeye devam etti.
Olay özellikle sosyal medyada büyük oranda yankılandı.
Tacize uğrayan başörtülü kadınların, anılan kadın oyuncu hakkında suç duyurusunda bulunacakları da haberlere yansıdı?
Bu ülkede, ?Başı bağlı okumak isteyenler Suudi Arabistan´a gitsin?? zihniyeti, düşüncesi, ön yargısı belli mahfillerde hâlâ var, demek ki?
***
Bu vesile ile bir hususu da hatırlatmak istiyorum;
Biliyorsunuz, Anayasa Mahkemesi geçtiğimiz günlerde bir karar verdi.
Yüksek Mahkeme bu kararında ne demişti;
* ?Başörtüsü kullanarak dinin açıklanmasının yasaklanabilmesi için başkalarının hak ve özgürlüklerden yararlanmalarının engellendiğini gösteren çok önemli gerekçelere dayanılması gerekir??
* ?Laik bir siyasal sistemde, dini konulardaki bireysel tercihler ve bunların şekillendirdiği yaşam tarzı devletin müdahalesi dışında, ancak koruması altındadır. Bu anlamda laiklik ilkesi din özgürlüğünün güvencesidir.?
Bu çerçevede, olay gerçekten de aksettirildiği gibi ise, AVM´deki başörtülü kadınlar, anılan kadın sanatçının hak ve özgürlüklerini nasıl engellediler, merak ediyorum!
Daha önce de yazmıştım.
Anayasa Mahkemesi´nin verdiği bu özgürlükçü kararı bir kez daha dikkatlerinize sunuyorum.
?PARA?YI TAKİP ET, ABD PLANLARINI ÖĞREN!
Bence son derece önemli ve hayati bir konu...
Konu şu; ABD, Suriye´den gerçekten çekiliyor mu, yoksa çekilme numarası mı yapıyor! Önemli bir yazı? Hürriyet´ten Fatih Çekirge, özetle şunları kaleme aldı;
* ?Güney Kıbrıs´tan önemli bir açıklama geldi: ?Amerikan şirketi ExxonMobil´in de 2018´in ikinci yarısında sondaj çalışmasına başlamasını bekliyoruz.´ ABD de girdi mi oyuna...?
* ?ABD Kara Kuvvetleri Komutanı aniden Güney Kıbrıs´ı ziyaret etti. Dahası üs istedi.?
* ExxonMobil olur da ABD askeri orada olmaz mı? Hatırlayın... Bu Exxon için ne savaşlar çıktı... Irak´tan Kuveyt´e kadar, petrol devi Exxon neredeyse ABD ordusu orada değil miydi??
* ?Güney Kıbrıs Rum Yönetimi´nin amacı belli... Abilerine pay verip Türkiye´nin karşısına çıkmak.?
* ?Güney Kıbrıs´ta zaten bir İngiliz üssü var. Fransızlar da aldı. İsrail orada. Nihayet ABD de üssünü alıyor... Ve ExxonMobil devrede...?
* ?ABD Suriye´den çekildi, peki nereye giriyor? Cevap: Güney Kıbrıs´a. Hem de bedava...?
* ?Kıbrıs´tan Suriye bir uçakla ne kadar yakındır? Denizden en fazla 200 mil... Suriye´yi kontrol için orada olmaya gerek yok artık??
***
Son söz; ben söylemiyorum, Amerikan gazeteleri yazıyor; günde 15 kez yalan söyleyen ABD Başkanı Trump´ın söylev ve demeçlerine artık kargalar bile gülüyor!
ABD, onlarca üs kurduğu, onca plan ve senaryo yazdığı Suriye´yi bırakmış falan değil!
Tam aksine menfaatleri gereği bölgeye yerleşiyor da yerleşiyor?
?Para?yı, ?tamamen duygusal!?lıkları ve ?çıkar?ları takip ettiğinizde bu çok açık ve net olarak belli oluyor, zaten?
Gerisi palavra!
