Ne oluyor, nasıl olur, inanılır gibi değil´?
Son dönmelerde birçok insandan bu hayret cümlelerini duyuyorum. Cümlelerin tamamı etrafımızda ve dünyada olan biteni anlayamadığımızı ifade için kullanılıyor.
Sanırım hepimiz, gerçekten bizi şaşkınlığa düşürecek kadar tuhaf gelişmeleri izliyoruz. Aklımız bazılarını almıyor. Bu yüzden çoğu insan gelişmeleri takip etmiyor artık.
OLAYLARI ANLAMA AYARLARI GÜNCELLENMEMİŞ
Ekranlarda izlediğiniz yorumcuların, gazetelerde okuduğunuz yazarların çoğu kez içlerinden aynı cümleleri kurduğunu ama dışarı yansıtmadığını bilin.
Aslında bakarsanız ana muhalefet partisinin de meseleyi anlamadığını da görüyorum. Suriye´yi, Ortadoğu´yu, ABD ile ilişkileri bir türlü kavrayamamasının sebebi hep aynı:
Olayları anlama ayarları güncellenmemiş.
Dış politikanın çok geleneksel kodları vardır. İttifaklar, ihtilaflar, müttefikler, düşmanlar ve tarihsel ilişkiler bellidir hariciye arşivlerinde. Ancak şu kadarını söyleyeyim ki, tüm o geleneksel ilişki biçimleri ve kalıpları altüst olmuş durumda.
DÜNYA İRRASYONEL BİR DÖNEME GİRDİ
Bununun sebebi, dünya irrasyonel bir döneme girdi ve her şey değişti. Bugüne kadar herkes İngiltere-ABD ittifakının çok güçlü olduğunu bilir değil mi? Oysa şimdi kanlı bıçaklılar. BBC, ABD´nin IŞİD ile işbirliği yaptığını gösterir deliller yayınlıyor, düşünün.
ABD´nin ünlü TİME dergisi son kapağında, ?Yalnız Amerika? diye yazmış. Dünyada kavga etmediği ülke kalmamış ABD´nin ve şimdi tek başına kalmış.
Uluslararası ilişkilerin geleneksel ittifak kümeleri tamamen değiştiği gibi, ilişki biçimi, araçları, aktörleri de tamamen değişti.
Eski bir hariciyeci olan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz´ın, ?ÖSO, El Kaide´dir´ demesinin sebebi, sahadaki durumu anlamak için ayarlarını değiştirmemiş olmasıdır. Bu iyi niyetli yorumumdur.
CHP, BİR KAMPANYANIN ZEMİNİNİ Mİ OLUŞTURUYOR?
Genel Başkan Kılıçdaroğlu Öztürk Yılmaz´a destek verdiğine göre, daha septik bir yorum yapabilirim. Sanırım CHP´nin mezhep saplantısı yine hortladı. Ancak üzülerek yazayım ki, CHP´nin ÖSO açıklamaları, yakında başlayacak olan, ?Türkiye terör örgütlerine (El Kaide, IŞİD) destek veriyor, onlarla çalışıyor´ kampanasına zemin hazırlayacaktır.
Dikkat ettiniz mi, CHP ne zaman aklı başında siyaset yapsa, devletinin ve milletinin yanında yer alsa, bir arızalı tip çıkıyor ve bunu bozuyor.
YENİ DIŞ POLİTİKA TANIMI: DİPLOMASİ, KURŞUNDAN SONRA GELİR
Sadece Türkiye´nin değil, Ortadoğu´da aktör olan tüm ülkelerin diplomasi ve ilişki biçimi değişti artık. Artık dış ilişkileri şöyle tarif etmeliyiz:
Bir ülke, kendi çıkarları için, her ülkeyle, dar alanda, kısa ittifaklar yapabilir. Sahadaki askeri güç, her şeyi belirleyici unsurdur. Diplomasi, kurşundan sonra gelir.
Mesela Afrin´de Rusya ile ittifak yapıyoruz ama İdlib´de hasım durumdayız. ABD PKK/PYD ile müttefik ama bizim Afrin´de onlarla çatışmamıza örtülü destek veriyor. Aynı ABD Münbiç´e girmemize ve aynı örgütle çatışmamıza karşı çıkıyor.
Görüldüğü gibi dar alanda, geçici ve birbirinin zıddı politikalar izlenebiliyor artık.
İrrasyonel zamanlarda, tüm politikalarda irrasyonel tutumlar beklemek gerekir. Mesela ?ABD, 50 yıllık müttefikini, 80 milyonluk ülkeyi, büyük ticari ve stratejik ortağı olan Türkiye´yi bırakıp, Suriye´de bir örgütle iş birliği yapmayı tercih eder mi?´ diye on yıl önce sorulsaydı, ne derdik? ?Akla zarar´ derdik. Ama oldu.
SAHADA KUVVETLİ OLAN, MASADA KARTLARI DAĞITIR
Akla zarar daha ne kadar çok olay oluyor etrafımızda. Rusya´nın, İran´ın, Suudi Arabistan´ın, yaptıklarına bir bakın? Akıl alacak gibi değil.
Bu yüzden olayları anlamak için dış politikada, siyasette, iletişimde ayarlarımızı tamamen değiştirmemiz gerekir. Bu ayarlara göre, esnek, hızlı, etkili ve sonuç odakları politikalar üretmeliyiz.
Sahada ordusu, istihbaratı, yani bileği kuvvetli olan, masada kuralları belirler, kartları dağıtır. Bunu hiç ama hiç unutmamalıyız.