Bosnalı arkadaşım İbrahim, yıllarca yaşadığı Avusturya’dan yaka silkip Avustralya’ya göç etti.
Bıkmış artık yolda yürürken ona ters ters bakılmasından.
Kendisi yalnızken neyse de, eşi ve çocuğu yanındayken çok tedirgin oluyormuş.
“Avusturya’ya göre fazla esmerim. Hoş, Bosna’ya göre daha bile esmerim ama orada sorun olmuyor çok şükür.”
Şimdilik Avustralya’da da sorun olmuyormuş.
Allah bozmasın.
***
Bizim Asiye var, Ankara’da.
Aslında Viyana’da olması gerekiyordu.
Doktora yapıyordu orada.
Yarım bırakmış.
Göçmen Bürosu’ndakiler, üniversitedekiler genellikle tuhafmış Türklere karşı.
Sokakta da türlü çeşit tuhaflıklar.
En son, kaldırımda yürürken bir arkadaşıyla Türkçe konuştuğu için yaşlı bir Avusturyalı kadından azar işitince, ‘yeter be’ deyip Türkiye’ye dönmüş.
***
Bir Viyana hatırası da benden:
Çoluk çocuk doluştuğumuz arabayla trafik ışığında duruyoruz.
Yanımızdaki arabada iki adam.
Bize pis pis bakıyorlar; herhalde eşimin ve kızlarımın başörtülerinden Müslüman olduğumuzu anladıkları için.
Direksiyondaki adam hakaret etti.
O ara yeşil yandı.
Bastılar gittiler.
Peşlerine takıldık ama yakalayamadık.
Yakalasaydık ne yapacaktıysak…
***
Multikültürelliğe 200 yıldır çoktan alışmış olması gereken Viyana’da durum böyleyken böyle.
Öbür Avusturya kentlerindeki durumu varın siz hesap edin.
Pis bir hava var Avusturya’da.
Sokağında da öyle, hükümetinde de.
Aşağıdan yukarıya mı yayılıyor, yukarıdan aşağıya mı, bilmiyorum.
Irkçılığın, yabancı düşmanlığının, İslamofobinin önde gideni oldu bu ülke.
***
Merkez sağdan aşırı sağa kayan Avusturya Halk Partisi (ÖVP) ile ultra aşırı sağcı Avusturya Özgürlükçü Partisi (FPÖ) koalisyonu, Müslümanlar için çok kötüydü.
O koalisyon bozuldu ve yeni şartlar Halk Partisi’nin Yeşiller’le koalisyon kurmasını gerektirdi.
Yeşiller mulikültürel toplum yanlısıdır, ayrımcılığa karşıdır, Halk Partisi’nin aşırı sağcılığını dengeler, Başbakan Sebastian Kurz’un kontrolden çıkmasına izin vermez, sonuçta Müslümanlar biraz rahatlar diye sevinmiştik…
Sen misin sevinen!
Yeni hükümet daha beter çıktı.
Dakika 1, gol 1:
Hükümet programında, okullarda 10 yaşına kadar uygulanan başörtüsü yasağının yeni dönem itibarı ile 14 yaşına kadar uygulanacağı ilan edildi!
Dakika 2, gol 2:
Devlet memurlarına başörtüsü yasağı getirmeyi de gündemlerine aldılar!
Dakika 3, gol 3:
“Siyasal İslam” ile kararlılıkla mücadele edeceklerini vurgulayan entegrasyon bakanı, bununla yetinmeyip, aynı kararlılığı “paralel toplum” (Müslümanların kendi hayat tarzlarına göre şekillendirdikleri sosyal ve kültürel alanlar) ile mücadelede de göstermeyi vaat etti!
***
Böyle haberlere alışmışken ve beterin beterini beklerken, geçen Cuma günü şu güzel haber geldi Viyana’dan:
Avusturya Anayasa Mahkemesi, ilkokullardaki başörtüsü yasağının anayasaya aykırı olduğuna hükmetti ve ilgili kanunu iptal etti.
Mahkeme Başkanı Christoph Grabenwarter, düzenlediği basın toplantısında, devletin bütün dinlere ve dünya görüşlerine karşı tarafsız olması gerekirken söz konusu kanunla belirli bir dine -İslam’a- karşı olumsuz tavır sergilendiğine, eşitlik ilkesinin çiğnendiğine ve düşünce / dünya görüşü / din özgürlüğü hakkının ihlal edildiğine dikkat çekti…
Ağzına sağlık.
***
Avusturya’da yaşayan Müslümanları bir nebze rahatlatan bu karar için Avusturya Anayasa Mahkemesi’ne candan teşekkürler.