Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, “Eğer 1 milyon değil 2-3 milyon Suriyeli Avrupa‘ya doğru yürümeye başlayacak olursa Avrupa’da demokrasi kalmayabilir. Bu kadar ciddi bir riskle karşı karşıyalar. Çünkü zenginleşen insanlar refahlarını paylaşmak istemiyorlar.” dedi.
Duran, Kahramanmaraş’ta “Liberal Dünya Düzenin Krizi ve Türkiye’nin Direnci” konulu konferans verdi.
Dünyada kritik değişimlerin yaşandığını ve güç rekabetinin sertleştiği bir döneme girdiklerini belirten Duran, Türkiye’nin de son 6-7 yılda ciddi bir türbülans yaşadığını, bunların da çok sayıda seçimle ve referandumla aşıldığını söyledi.
Bu türbülansın, hem etraftaki ülkelerden gelen sorunlarla alakalı hem de ağırlıklı olarak dış kaynaklı olduğuna dikkati çeken Duran, “İçeride de önemli etkilerde bulundu. Şükürler olsun ki bu ülke bölgesel türbülansı içeride aşacak çözümleri üretebildi ve Cumhurbaşkanımızın liderliğinde sorunların üstesinden gelebilecek bir performansı ortaya koydu.” dedi.
Bu anlamda Türkiye’nin, gelmekte olan kaosa yani yeni dünyanın sorunlarına hazırlıklı olan ülkelerden birisi olduğunu vurgulayan Duran, “Bu de bizim son 7 yılda sahip olduğumuz siyasi bilinçle çok yakından alakalıdır. Bu sebeptendir ki bu millet 15 Temmuz 2016 gecesi, tıpkı Kahramanmaraş’ta yüzyıl önce yapıldığı gibi meydanlara çıktı. Elleriyle bilekleriyle, kollarıyla ve vücuduyla tankların önüne kendini siper etti. Dışarıdan yönlendirilen bir hain çetenin Türkiye’nin iradesini elini geçirmesine engel oldu. Biz bu kahramanlığı Kahramanmaraş’tan ilham söylüyorum, milletçe yaşatmaya devam ediyoruz.” diye konuştu.
Adı liberal denilen bu dünyanın artık böyle olmadığına vurgu yapan Duran, şöyle devam kaydetti: “Geldiğimiz bu dönemde bu düzenin kurulmasındaki en büyük aktör olan Amerika’nın bu gidişattan memnun olmadığı ve bu düzenin yeniden değiştirme için hem kendi rolünü yeniden düşündüğü hem de başkalarıyla olan ilişkilerini yeniden düzenlemeye çalıştığı bir dönemdeyiz. Bunun için artık liberal dünya düzeni kriz deniyor. Son yıllarda bu çok fazla konuşuluyor. Avrupa ise kendi içerisinde lider çıkaramayan, liderlik krizi yaşayan bir konumda ve dağınıklığından dolayı hiçbir kritik siyasi meselede de ortak bir politika belirleyemeyen zafiyet içerisinde.”
Suriyeli mülteciler ve Avrupa’nın tutumuna ilişkin Duran, şunları kaydetti: “Cumhurbaşkanımız bazen Suriyeli mültecilerle ilgili ‘Niye destek olmuyorsunuz bize.. Kapıları açarsam’ diyor ya gerçekten bu ‘kapıları açarsam’ uyarısını ben tehdit olarak değil uyarı olarak görüyorum. Çünkü Türkiye’nin bu yükü kaldırmakla ilgili ne kadar zorlandığı ve yalnız bırakıldığı ortadadır. Bu uyarı çok etkilidir. Çünkü bundan iki ya da 3 yıl önce 1 milyon Suriyeli Avrupa’ya doğru yürümeye başladığında Avrupa demokrasilerinin bir kısmı yıkıldı. Otoriter olarak görülen demokratik görünümlü rejimler var. Eğer 1 milyon değil 2-3 milyon Suriyeli Avrupa’ya doğru yürümeye başlayacak olursa Avrupa’da demokrasi kalmayabilir. Bu kadar ciddi bir riskle karşı karşıyalar. Çünkü zenginleşen insanlar refahlarını paylaşmak istemiyorlar.”
Duran, Türkiye’nin bir savaşa girmemesi, ilişkilerini diplomasiyle yürütmesi gerektiğinin tartışılmaz bir gerçek olduğunu, ana eksenin bu olması gerektiğini vurguladı.
Kaynak: İktibas