Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Türkiye'yi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) serbest bırakılması yönünde karar aldığı işadamı Osman Kavala'nın tutukluluğunun derhal sona erdirilmesi çağrısı yaptı. Bakanlar Komitesi Türkiye'den "Osman Kavala'nın serbest bırakılmasını garanti etmesini" istedi.
VOA'nın haberine göre; AİHM tarafından alınan kararların uygulanıp uygulanmadığını denetlemekle görevli Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Cuma günkü olağan toplantısında, Gezi olaylarının ardından, "Anayasal düzeni bozma ve şiddetle devirme" suçlamasıyla 18 Ekim 2017'de tutuklanan ve AİHM tarafından serbest bırakılması yönünde karar alınmasına rağmen tutukluluğu devam eden işadamı Osman Kavala'nın durumunu ele aldı.
Komite açıklamasında, AİHM'in Aralık 2019'da, Kavala'nın "uzun tutukluluk halini gerektirecek yeterli delil olmaması nedeniyle özgürlük hallarının ihlal edildiği, yargılamanın makul sürelerde yapılmaması nedeniyle de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin, özgürlük ve güvenlik haklarının ihlali ile ilgili maddelerinin ihlal edildiğine atıfta bulundu.
Bakanlar Komitesi, Kavala'nın tutuklanmasının ve duruşma öncesi tutukluluğunun, "susturma ve diğer insan hakları savunucularına gözdağı verme" amaçlı olduğunun da mahkeme tarafından tespit edildiğinin altını çizdi.
Türkiye'ye 11 Kasım'a kadar süre Türkiye Anayasa Mahkemesi'nin Kavala'nın şikayetine ilişkin değerlendirmesinin de "makul sürede" yapılmadığını vurgulayan Komite yaptığı açıklamada, "Durumun aciliyeti göz önüne alındığında, Bakanlar Komitesi önümüzdeki 29 Eylül- 1 Ekim tarihlerinde yapılacak denetim toplantısında bu konuyu yeniden ele alacaktır" dedi.
Açıklamada, "Bakanlar Komitesi'nin çalışma yöntemleri gereği, Türk makamlarından, 11 Kasım 2020 tarihine kadar, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) benzer ihlallerini önlemek için, 'alınması gereken genel önlemleri belirleyen bir eylem planı' sunmasının da isteyeceği vurgulandı.
AİHM, 10 Aralık 2019'da Kavala'nın tutukluluk halinin devam etmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) “özgürlük ve güvenlik hakkı”nı düzenleyen 5/1'inci maddesi ile, “alıkonulmanın yasallığına ilişkin hızlı karar hakkı”nı düzenleyen 5/4'üncü maddesine aykırı olduğunu kararlaştırmıştı.