Türkiye'de Avrupa Birliği (AB) fonlarıyla desteklenen mayın temizleme projesi kapsamında İran sınırında yaklaşık 20 bin mayın imha edildi. Avrupa Birliği'nin 10 milyon euro katkı sağladığı çalışmalar kapsamında "Ağrı ilinde sınır bölgesinin fiziki olarak mayından arındırıldığı, arınan bölgelerin sosyoekonomik faaliyet ve insani sınır yönetimi için uygun hale getirildiği" ifade edildi.
Habere göre; "Türkiye'de Avrupa Birliği (AB) fonlarıyla desteklenen mayın temizleme projesi kapsamında İran sınırında yaklaşık 20 bin mayın imha edildi. Hafızası yerinde olanlar, benzer bir sürecin Suriye İç Savaşı başlamadan önce Türkiye - Suriye sınırında yaşandığını hatırlarlar.
İşte bir vatandaşın bu konu ile sosyal medya hesabından sorduğu sorular:
Yasa dışı ve kontrolsüz göç dalgasından büyük ölçüde rahatsızlık duyan bir ülke, sınırlarını hangi sebeple ve niçin yeni bir göç dalgasına uygun hale getirmektedir?
Güya Suriye başta olmak üzere bir çok konuda anlaşamayan (!) Türkiye, ABD ve AB hükümetleri, nasıl olup da aynı zamanda bir Nato sınırı olan Türkiye - İran sınırındaki mayınların temizlenmesi konusunda anlaşabilmektedir?
Bu mayın temizleme ve sınırı geçişken hale getirme uygulamasının, İran'da yaşanan iç karışıklıklarla ve Abd - İsrail ittifakının uzun süredir dillendirip peşin destek açıkladığı, İran'da yaşanacak halk hareketleri beklentisiyle senkronize şekilde ilerlemesi bir tesadüf müdür?
Türkiye, ABD ve AB hükümetleri arasında, İran konusunda kapalı kapılar ardında varılmış bir anlaşma ve hareket planı var mıdır?
Euronews'te yer alan habere göre: AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger, Avrupa Birliği'nin bu konuda daha önce 18.5 milyon euroluk ek bir yardımda bulunduğunu söyledi. Bu çerçevede Türkiye'nin AB desteği ile Mayın Yasağı Antlaşması kapsamındaki taahhütlerini yerine getirmesi hedefleniyor
UNDP (Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı) tarafından hayata geçirilen proje, Türkiye’nin Anti-personel Mayın Yasağı Antlaşması (Ottawa Sözleşmesi) kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirebilmesini öngörüyor.
Kaynak: Ekran Gazetesi