Bir zamanlar ekonomik refahın adresi olarak görünen ?AB Treni´ne binmek için birçok ülke sıraya girerken, şimdi beklentilere cevap veremeyen yaşlı ve yorgun düşen, vagonları ile paslanmaya başlayan raylarıyla yavaşlayan o ?AB Treni´nden ayrılıklar başladı.
Avrupa Birliği (AB), Londra´dan gelen haberle sarsıldı.
Britanya´nın Avrupa Birliği´nden ayrılma (Brexit) kararı Bakanlar Kurulu tarafından da kabul edilmesiyle yeni bir dönem resmen başlatılmış oldu.
Anlaşmanın hayata geçirilebilmesi için Birleşik Krallık parlamentosu ve ABülkeleri tarafından da onaylanması gerekiyor. Avam Kamarası´nda yapılacak ilk oylamanın 18 Aralık´ta yapılabileceği belirtiliyor.
Başbakan Theresa May, ?Birleşik Krallık´ın çıkarlarına en uygun» kararın alındığını söylese de AB´den ayrılışın Birleşik Krallığa büyük ekonomik zararlar vereceği gerekçesiyle kabinenin aldığı karara itirazlar beraberinde istifa eden bakanların sayısı 4´e çıktı.
Brexit sadece AB için değil, aynı zamanda İngiltere içinde ciddi sıkıntılara sebep olacağı endişesi taşıyanlar yeni bir referandum yapılmasını öneriyorlar.
Kabinenin onay verdiği karar parlamentoda onaylanmazsa Başbakan May, muhtemelen istifa etmek zorunda kalacak ve Britanya yeni bir siyasi istikrarsızlık ile karşı karşıya kalacak.
Bu eleştiriler ve itirazlardan, İngiliz parlamentosundan kararın geçirilmesi kolay olmayacağı anlaşılmaktadır.
AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, Avrupalı liderlerin anlaşmayı onaylayacağı zirvenin 25 Kasım´da yapılacağını açıkladı.
AB, BİRLİĞİ OLUŞTURAMADI
Bir yanda Brexit, diğer yanda ABD´nin karşı tavrıyla boğuşan AB´de sular durulmuyor. Ayrılık rüzgârları devam ediyor.
İngiltere´den sonra, kurucu üye ülke olan İtalya´dan da AB´den ayrılma yönünde sesler yükselmeye başladı.
İtalya ile AB arasındaki bütçe anlaşmazlığı da tırmanıyor. Bu anlaşmazlığın para birliğindeki düzelme ile sınırlı kalmayabileceğine işaret ediliyor.
Yine AB´nin diğer üye ülkelerinde benzer görüşler seslendiriliyor.
Bütün bu belirtiler, önümüzdeki yılın AB için sakin geçmeyeceği gibi AB´den ayrılmaların gündemde olacağının habercisidir.
Avrupa Birliği (AB), üye ülkeleri arasında ?birlik´ oluşturamadı.
2016´da İngiltere´nin ayrılmasıyla başlayan çatlak, ayrılıkla sonuçlandı. Şimdi ise gün geçtikçe Avrupa Birliği (AB) yeni krizler ile karşı karşıya geliyor.
Para birimi ve ekonomik alanların yanında ?Avrupa Birliği Devleti´ olma yolunda başlatılan ?AB Anayasası´nı belirleyemediği gibi kendi savunma ve askeri konseptini oluşturacak ?AB Ordusu´nu kurmayı başaramamıştır.
Devletleşemeyen Avrupa Bilirliği (AB) kendi iç sorunlarını aşamayacağı bir tıkanma sürecine girdi.
Bu durumda da henüz Brexit hazmedilememişken bu sefer İtalya´nın kopuşu ?Itexit? gündeme gelmiş olacak.
Brexit sonrası İtexit devreye girer ise, bu durum AB´nin parçalanması anlamına gelecek ve devamında birliğin tasfiyesi sürecine geçiş başlar.
AB´NİN ENSESİ ABD´NİN ELİNDE
Hiçbir küresel sorunun çözümüne katkı sağlayamayan AB,Avrupa kıtası içinde İkinci Dünya Savaşı sonrası Bosna Hersek´te gerçekleşen ve soykırıma dönüşen toplu katliamlara engel olacak hiçbir girişimde bulunmadı.
Uluslararası Toplum adına AB´nin üzerine düşen sorumluluklardan sürekli uzak durması, küresel güç olamayacağı kanaatlerinin oluşmasına sebep olmuştur.
ABD´nin AB´yi kendi kontrolünde tutma ve emrinde hazır bekleyen bir ekonomik güç olarak görme fikri ve bu yöndeki girişimleri AB´nin küresel bir güç olmasını engellemiştir ve de engellemeye devam etmekte olduğu da bir gerçektir.
AB, uluslararası arenada bir değerler topluluğu olarak var olan algısının tehlikeye girmesini engelleyebilmek için Almanya Şansölyesi Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron, ABD´nin uydusu olmaktan kurtulma ve AB´ye yeni bir vizyon ve misyon kazandırmak adına ?Avrupa Ordusu´nu inşa etmek üzere çalışmaların başlatılacağını açıklaması ABD´nin sert tepkisine sebep oldu.
AB´nin güvenliğini ABD sağladığını her fırsatta dile getiren ABD Başkanı Trump, AB´nin ordu kurma gücü olmadığını belirterek, AB´nin NATO ve ABD´ye güvenliğini sağladığı için daha fazla para ödeme mecburiyeti olduğunu iddia ediyor.
Rusya´ya ve diğer bazı ülkelere uygulanan ABD yaptırımlarına AB üyesi ülkelerin şirketlerinin uymamasını düşmanlık olarak değerlendiren Başkan Trump?Ticarette bize yaptıkları konusunda Avrupa Birliği´nin düşman olduğunu düşünüyorum? şeklinde ağır ve hakarete varan açıklamalarıyla, aslında AB´ye resmen siyasi ve ticari bir savaş ilan etmiş oldu.
Bu savaşın birçok alanda kendini göstereceği korkusu yaşayan AB içinde farklı görüş ayrılıklarını da beraberinde getirdi.
İngiltere´den sonra İtalya devamında ise daha birçok ülke ABD´nin talimatlarına uyarak birlikten kopabileceği ihtimal dahilindedir.
Bu gerçekleri tartışan AB, Birleşik Krallık´ın parlamento kararı sonrası yeni bir yapılanmaya gitmek zorunda kalacak. Aksi halde AB için çöküş süreci başlamış olacak.