Abdülkair Özkan yazdı:
İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırı ve katliamları ister mecburiyetten ister ABD’nin dünyayı kandırmak için giriştiği bir hamle için olsun, ateşkes tam olarak olmasa bile sağlanmış görünüyor. Elbette, saldırıların durması geç kalınmış bile olsa iyi oldu. Eğer bir kişi ya da ülke kan ile beslenmiyorsa özellikle İsrail saldırılarının durmasından memnun olması gerekir. Ancak, ateşkesin hemen ardından ABD Başkanı Biden’ın yaptığı açıklamalara bakılırsa ABD bundan memnun olmamış. Birbiri ardına gelen Biden açıklamaları bunu gösteriyor. Ne demek istediğimi Biden’ın medyaya yansıyan açıklamalarını kısaca hatırlatmam yetecektir sanıyorum. “ Joe Biden’dan Filistin’de katliama devam mesajı” olarak nitelendirilebilecek açıklama bazı gazetelerde, “Bölge ülkelerince bağımsız Yahudi devleti olarak İsrail tanınmadıkça kan durmaz” veya “İsrail yoksa barış da yok” gibi başlıklar altında yer alan açıklama gösterdi ki, ABD’de her dönemde belirleyici olan güç Siyonist lobidir. ABD’deki son başkanlık seçimlerinin ardından Biden’ın kazandığı anlaşılmaya başlandığında ülkemizde bazı çevreler Biden’a methiyeler düzmüşler, Türkiye dostu, demokrat bir başkan olarak takdim etmişler, bu yorumlara karşı biz de köşemizde olayı, “Ha Trump ha Biden fark etmez” başlığı altında düşüncelerimizi dile getirmeye çalışmıştık. Gelinen noktada gördük ki, gerek Filistin’e gerek İsrail’e bakış konusunda aralarında hiçbir fark yok. Tüm bunlara bakınca insan İsrail’i ABD’nin bölgedeki ikizi olarak nitelendirmek yanlış olmayacaktır. Özellikle Biden’ın son açıklamasında vurguladığı, “Bölgede İsrail bağımsız bir devlet olarak tanınmadıkça barış olmayacak” sözleri sadece İsrail yanlısı değerlendirme değil, dünyayı kandırmaya yönelik bir çarpıtma olarak ortaya çıkıyor. Çünkü bölgede bağımsız bir İsrail vardır ve Haçlıların ilk günden tanıdığı bir konumdadır. Bağımsızlık ve devlet olma mücadelesi veren taraf Filistinlilerdir. Bunu önleyen, bunun için her türlü vahşeti sergileyen taraf İsrail ve Siyonistlerdir. Böyle olunca ABD’nin başında bulunan kişinin dünyayı aptal yerine koyması, sadece kendilerinin doğruyu gördüğünü sanması sanıyorum çağdaş üçkâğıtçılığın bir tezahürüdür.
1948 yılından bu yana Filistinlilerin sahip olduğu topraklar giderek küçülmekte, ortada Filistin diye bir bölge kalmayacak noktaya gelinmiştir. Sadece, son İsrail saldırılarında 66’sı çocuk, 39’u kadın olmak üzere 248 Filistinli hayatını kaybetti, bin 948 kişi yaralandı, bin 800 konut kullanılamaz hale geldi. Yani bu kadar Filistinli evlerini kaybetti, göçe zorlandı. Böyle olunca Biden’ın “İsrail yoksa barış da yok” sözleri saçmalığın da ötesinde bir anlam ifade eder. Çünkü yok sayılan Filistinliler ve varlığına tahammül edilemeyen Filistin devletidir. Özetle bölgede bir İsrail devleti olduğu için barış yoktur, akan kan durmamaktadır. Tüm bunları Biden’ın bilmemesi elbette mümkün değil. Ancak, ABD yönetimi öylesine Siyonistlerin etkisi altındadır ki, var olan bir devlet yokmuş, yok olan bir Filistin devleti de İsrail’in varlığına son vermek için mücadele ediyormuş görüntüsü oluşturmaya çalışıyorlar. Bu oyunun bozulması ise Haçlıların desteği ile bozulacak değildir. Artık bu gerçeği özellikle İslam dünyası görmek ve buna göre tavır almak durumundadır. Sanıyorum son olarak PKK’nın drone pilotlarını ABD’nin eğittiğini, söz konusu terör örgütüne her türlü silahı ABD’nin verdiğini de hatırlattığımızda sanıyorum bölgemiz için İsrail’den daha çok ABD tehlike oluşturuyor. Akan her damla kanda payı var.