ŞU CHP, gerçekten çok acayip bir parti...
ŞU CHP, gerçekten çok acayip bir parti...
*
Atatürk´ün adının kullanılarak...
Özgürlüklerin kısıtlandığı, çeşitliliğin ve renkliliğin boğulmaya kalkıldığı, demokrasinin önünün kesildiği, söz söyleme hürriyetinin engellendiği dönemlerde...
En hızlı Atatürkçü parti CHP idi...
*
- Atatürk´ün kıymetini anlamayan tek bir kişinin bile kalmadığı...
- Atatürk´e laf eden Fesli Kadir´e ?deli? muamelesinin çekildiği...
- Ortadoğu´yu gördükçe ?Ah Atatürk? diye inlemelerin duyulduğu...
- Irak´taki mollaların bile ?Bize Atatürk gibi lider lazım? dediği...
- Tayyip Erdoğan ve AK Parti´nin bile Atatürk´ü keşfettiği...
Günlere eriştik.
*
Bakıyoruz CHP´ye...
Var gücüyle Atatürkçülük yapmak yerine...
Yok ?yeni CHP? idi, yok şuydu, yok buydu falan diye bin türlü fantezi peşinde koşuyor.
*
Bu CHP, adama kafayı yedirtir vallaha.
BAK NE DİYOR ALBERT DAYI?
ALBERT Einstein Dayımızın meşhur bir sözü vardır.
Şöyle der:
?En büyük hata şudur: Hep aynı şeyi defalarca yapmak ve her defasında farklı sonuç beklemek.?
Hey gidi Albert Dayı hey!
CHP kurultaylarını görseydin...
?Ulan yine mi haklı çıktım? derdin.
BU SOSYAL GÜVENLİK UZMANINA DİKKAT!
- ADI: Erhan Nacar.
*
- Giyim tarzı: Acayip... Hem de çok acayip.
*
- Halkla diyalog kurma yeteneği: Fevkalade.
*
- Sosyal güvenlik konusundaki bilgisi: Müthiş...
*
- Ekranda sosyal güvenlik anlatma tarzı: Reyting getirici.
*
- Bir kişiyi emekli etme hızı: 7 dakika falan.
*
- Halkı hakları konusunda uyandırma potansiyeli: Muhteşem.
BEN ERDOĞAN´IN YERİNDE OLSAM ÇİKOLATA DA YOLLARDIM
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, yeniden CHP Genel Başkanlığı görevine seçilen Kemal Kılıçdaroğlu´na...
Kutlama telgrafı yollamış.
*
Ben olsam...
Çiçekle çikolata da yollardım.
DOKUZ KERE YENİLMEK
ESKİDEN Demirel için...
?Altı kere gitti, yedi kere geldi? derdik.
*
Demirel iktidardan altı kere gitmiş, yedi kere gelmişti de...
Ondan böyle diyorduk.
*
Bugün ise...
Kemal Kılıçdaroğlu için...
?Dokuz kere yenildi, yine geldi? diyoruz.
PARTİ MECLİSİ FALAN
YAHU kardeşim!
Yeni bir sistem geldi.
Artık yüzde 50 artı 1 ile cumhurbaşkanlığını kazanan...
Neredeyse her şeyi kazanıyor.
Yani...
- Artık partilerin bir anlamı kalmadı.
- Artık milletvekili olmanın bir anlamı kalmadı.
- Artık delege olmanın bir anlamı kalmadı.
- Artık Parti Meclisi´nin bir anlamı kalmadı.
Siz tutmuş, hâlâ ?Parti Meclisi´ne girdim? falan diye seviniyorsunuz.
*
En büyük rakibinin durumunun bu olduğu böyle bir ortamda...
Tayyip Erdoğan neden anket yaptırır, il kongresi/ilçe kongresi falan dinlemez koşturur, durup dinlenmeden ha bire teşkilatlarını motive etmeye çalışır ki...
*
Böyle bir rakip varken...
Bu uğraş ne diye?
MUHARREM İNCE´NİN YAPACAĞI BİR ŞEY VAR
- EĞER gerçekten de kendine güveniyorsa...
- Eğer gerçekten de Erdoğan´ı yenebileceğine inanıyorsa...
- Eğer gerçekten de ülke kamuoyunun kendisinin peşine düşeceğinden eminse...
- Eğer gerçekten de kitleleri arkasına takabileceğine sonsuz imanı varsa...
O zaman...
Toplar yüz bin imzayı...
?Cumhurbaşkanı adayı? olarak çıkar Türkiye´nin karşısına...
*
Yeni sistem öyle bir sistem ki...
Delegeydi, ayak oyunuydu, kurultaydı, şuydu, buydu...
Bunların hiçbirine takılıp kalmayı gerektirmiyor.
*
Yeni sistem öyle bir sistem ki...
Yüreği yeten için...
Çok ama çok büyük bir fırsat sunuyor.
METİN AKPINAR GİBİ SAVAŞA HAYIR DEMEK
METİN Akpınar şöyle dedi dün Posta´dan Alev Gürsoy´a verdiği röportajda:
- Afrin operasyonunu destekliyorum.
- Afrin operasyonundan bağımsız olarak ?Savaşa hayır? diyorum.
- Şiddet unsuru yoksa bireyler özgürce düşüncelerini ifade edebilir.
- Kanaatlerimi özgürce söylediğim için bedel ödenecekse öderim.
- 77 yaşından sonra hapishaneye de girerim.
Dedi.
*
Demek ki...
Metin Akpınar gibi...
?Savaşa hayır? demek de mümkünmüş.