Tarih: 11.11.2017 14:57

Atatürk haklı mı çıktı?

Facebook Twitter Linked-in

Çanakkale´den, Filistin´e, Trablusgarp´tan İstiklal Harbi´ne gençliğini yıkılan bir imparatorluğu kurtarmaya çalışarak geçirmiş kahraman bir askerdi.

Ama siyasi hayatı çelişkilerle doluydu.

Twitter günlerine yetişse hakkında dün bunu dedi bugün bunu dedi capsleri video kolajları hazırlanacak kadar ileri bir pragmatizmdi bu.

1920´de  İstiklal Harbi günleri Meclis açılırken ?İnşallah âlemin sığınağı padişah efendimiz hazretlerinin sıhhat ve afiyetle her türlü yabancı kayıtlardan uzak olarak kutlu tahtlarında sürekli kalmasını Allah´tan tazarru (yalvarma) eylerim? dediği kürsüye iki sene sonra Saltanat´ın kaldırılması için çıkıp ?Osmanoğulları zorla Türk Milletinin hakimiyet ve saltanatına vaziülyed olmuşlardı (zorla el koymuşlardı). Bu tasallutlarını altı asırdan beri idame eylemişlerdir. Şimdi de, Türk milleti bu mütecavizlerin hadlerini ihtar ederek, hakimiyet ve saltanatını isyan ederek kendi eline bilfiil almış bulunuyor. Bu bir emrivakidir. Burada içtima edenler (toplananlar) Meclis ve herkes meseleyi tabii görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usulü dairesinde ifade olunacaktır. Fakat ihtimal bazı kafalar kesilecektir? diyerek Meclis´i tehdit etti.

1920´de Meclis´te ?Türkleri muhafaza etmek için evvelâ sıhhati muhafaza etmeli? diyen Yusuf Kemal Bey´e cevap vermek için kürsüye çıkıp     ?Meclis-i âlinizi teşkil eden zevat yalnız Türk değildir, yalnız Çerkes değildir, yalnız Kürd değildir, yalnız Laz değildir. Fakat hepsinden mürekkep anasır-ı İslâmiyyedir, samimi bir mecmuadır? diye itiraz edenle, birkaç sene sonra ?Ne mutlu türküm diyene? deyip, Türk Tarih Tezini Güneş Dil Teorisini ortaya süren aynı Mustafa Kemal´di.

Savaş günleri silah almak için Lenin´in temsilcisine ?Biz de bolşevikiz? diyerek antiemperyalizm vurguları yapan, Taksim´e Rus generallerin heykelleri diken, Lozan günleri ?Biz da garp devletleri içinde olmak istiyoruz? diyen, İngiliz kralını ağırlayan, 1930´da ABD Büyükelçisi´yle ABD halkına seslenip ?Türk milleti ABD milletine derin bir muhabbet beslemektedir? deyip ABD´den borç alan, sonra güçlenen Mussololini ve Hitler´e de muhabbetlerini gönderen çok yönlü bir pragmatizmdi bu. 

Yıkılmış bir ülkeden, bir Cumhuriyet kurmayı başarmıştı ama...

Devamını okumak için>>




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —