Asırlık İki Büyük Ölüm

Zeynep Kılıç Yazdı;

Asırlık İki Büyük Ölüm

Mihail Gorbaçov, 1985-1991 yılları arasında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) lideriydi. Gorbaçov’un başlattığı ‘’perestroyka’’ (yeniden yapılanma) ve ‘’glasnost’’ (açıklık) adlı reformları Sovyetler Birliği ile ABD arasındaki Soğuk Savaş’ın bitmesine neden olmuştur. Ancak daha sonra bu reformlar aynı şekilde Komünist Parti’nin de ülkedeki siyasi üstünlüğünün sona ermesine ve 1991’de Sovyetler Birliği’nin fiilen çökmesine neden oldu. Gorbaçov’un ismi zamanla soğuk savaş döneminin bir sembolüne dönüştü.

Ayetullah Humeyni Sovyet Birliğinin son lideri olan Gorbaçov’a 3 Ocak 1989’da bir mektup gönderdi. Bu mektup, Ayetullah Abdullah Cevad Amuli, Dr. Muhammed Cevad Laricani ve Merziye Hadideçi’den (Debbak) oluşan bir heyet tarafından Gorbaçov’a teslim edildi.

Bu mektup, siyasi analistlerin komünizm dünyasındaki gelişme ve değişikliklerin başlamasını izlediği bir anda, eski Sovyetler Birliği başkanı muhatap alınarak yazılmıştır. İslam Devrimi Lideri Ayetullah Humeyni, eski Sovyetler Birliğinin çöküşünü ön görerek şöyle yazmıştı:

 “Bundan sonra komünizmi dünyanın siyasi tarihinin müzelerinde aramak gerekir. Çünkü Marksizm, insanın gerçek ihtiyaçlarından hiçbirine cevap verecek güçte değildir. Zira maddi ve materyalist bir doktrindir. Maddiyat ile de insanlığı –batıda ve doğudaki tüm insanların en temel sorunu olan- maneviyat inançsızlığı krizinden kurtarmak mümkün değildir.”

Ayrıyeten bu mektupta, materyalist düşüncenin eleştirilmesinin yanı sıra komünizmin ileri gelenleri maneviyata davet edilmiş ve dine teveccüh etmeleri ve dini hakikatleri daha iyi tanımak için İran’ın Kum şehrine düşünürlerini göndermeleri tavsiye edilmiştir.

Sovyet Birliğinin son lideri Gorbaçov Ayetullah Humeyni’nin mektubunu olumlu karşıladı ve Tahran’a cevap olarak bir mektup gönderdi.

Gorbaçov, Ayetullah Humeyni’nin mektubuna atıfta bulunarak,

’Ülkemizde dini yaşama özgürlük vereceğiz. Farklı ideolojilere sahip olsak da barışçıl bir şekilde yaşayabiliriz’’ dedi. Ardından Gorbaçov gülümseyerek, ‘’İmam Humeyni bizi İslam’a davet ediyor. O halde biz de onu kendi ideolojimize davet edelim. Oysa bu davet bir ülkenin kendi içişlerine bir müdahaledir’’ ifadelerine yer vermişti.

Gorbaçov’un mektubu aldıktan sonraki ilk cevabını dinleyen İran heyeti başkanı Ayetullah Cevad Amuli, SSCB liderinin söylediklerine cevaben,

“İlginizden dolayı teşekkür ediyoruz. Din özgürlüğünü savunmanız ve ülkenizde farklı düşünce ve inançlara saygı göstermeniz takdir edilecek bir yaklaşım. Sovyetler Birliği lideri olarak ülkenizin sınırları içerisinde aldığınız her karardan ve uyguladığınız her politikadan siz sorumlusunuz. Ancak İmam’ın sizin ülkenizin toprağı, suyu, taşı ve sınırları ile bir işi yok. İmam sizin ruhunuza ve maneviyatınıza hitap ediyor. Sayın Gorbaçov! Siz ölümünden sonra 70 yıl içerisinde kuruyan bir ağaç gibisiniz. İmam size ölümün son olmadığını hatırlatıyor. Siz ölümü yok olmakla eş tutuyorsunuz oysa ilahi önderler ölümü sadece yeni bir hayatın başlangıcı olarak görmekteler” ifadesini kullanmıştı.

Gorbaçov 1990 yılında yani Ayetullah Humeyni’nin mektubundan 10 yıl sonra Humeyni’nin mektubunu görmezden geldiği için pişman olduğunu dile getirmişti. Çünkü Komünizm sona ermiş ve Sovyetler Birliği tamamen dağılmıştı. Ayetullah Humeyni’nin ölüm yıldönümü esnasında verdiği bir röportajda Gorbaçov, “İmam Humeyni’nin mesajının tüm çağlara hitap ettiğini düşünüyorum’’ diye düşüncelerini ifade etmişti.

İran İslam Cumhuriyeti Kurucusu Ayetullah Humeyni’nin Eski Sovyetler Birliği lideri Mihail Gorbaçov’a hitaben yazdığı mektubun yıldönmüyle eşzamanlı olarak bu tarihi mektup Tamilce’ye çevirilerek özel bir makale ile Sri Lanka’da sosyal medyada yayınlandı.
Bu makalenin başlangıcı şu soruyla başlıyor: İslam bir toplumu bir halk gücüne nasıl dönüştürebilir? Şöyle devam ediyor: İran, İmam Humeyni önderliğinde, süper güçlere karşı bir dağ gibi ayakta durabildi.

Bu makalede ayrıca Ayetullah Humeyni tarafından Ayatullah Cevadi Amoli  başkanlığında gönderilen heyet ve onların Kremlin sarayında Mihail Gorbaçov ile görüşmelerine dikkat çekilmiştir.

Ayetullah Humeyni tarafından Ayatullah Cevadi Amoli başkanlığında gönderilen heyet Kremlin Sarayında

Eski Sovyetler Birliğinin Son Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov 91 yaşında hayatını kaybetti.

 

 

KRALİÇE II. ELİZABETH

Birleşik Krallık Kraliçesi II. Elizabeth, 96 yaşında hayatını kaybetti. Kraliyet ailesi, Kraliçe’nin öğleden sonra huzur içinde öldüğünü duyurdu.

Tam adı II. Elizabeth Alexandra Mary. (Mari, Maria, Mariye, Meryem, tüm isimler Hz. Meryem’in isminden türemedir. Elizabeth ismi ise Tarihi referanslara göre Zekeriya Peygamberin eşinin ismi olup Hz. Meryem’in akrabalarındandır. Ayrıca kraliçenin kızının ismi de Hz. Meryem’in annesinin ismi olan Hanne (Anna) den gelmedir.

II. Elizabeth 21 Nisan 1926 Londra doğumludur, tahta 6 Şubat 1952’de çıktı. Taç giyme töreni TV’den yayınlanan ilk hükümdar kraliçedir. 70 yılla kral ve kraliçeler arasında Büyük Britanya’nın tahtta en uzun süre kalan hükümdarı. Sarayda iyi bir eğitim gören II. Elizabeth 16 yaşındayken II. Dünya savaşı çıktı. 6 Şubat 1952’de babası VI. George’u kaybedince kraliçe olurken. İngiliz milletler topluluğunun başkanı seçilerek Britanya’ya bağlı 25 ülkenin devlet başkanı oldu. Hükümdarlığı boyunca İngiltere’ye 16 başbakan başkanlık etti.

Hayatı boyunca şahit olduğu tarihin akışını değiştiren olaylar

  • Birçok ülkede kadınlara seçme seçilme hakkının verilmesi
  • Wall Street’in Çöküşü (1929)
  • Dünya Savaşı (1939-1945)
  • Birleşmiş Miletlerin Kurulması (1945)
  • İsrail’in Kurulması (1948)
  • Kore Savaşı (1950-1953)
  • Uzaya Çıkış (1961)
  • Vietnam Savaşı (1955-1975)
  • Aya Seyahat (1969)
  • Cep Telefonun İcadı (1973)
  • İnternetin kullanmaya başlanması (1985)
  • Çernobil Faciası (1986)
  • Berlin Duvarının yıkılması (1989)
  • Dünya Ticaret Merkezinin Saldırısı (2001)
  • Korona Virüs Salgını (Aralık 2019)

 

1961’de Türkiye’ye ilk ziyareti Ankara Esenboğa Havalimanında (Tahran dönüşü) Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel ile 40 dakikalık program dışı bir görüşmedir. 1971’de ilk resmi ziyaretini Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın davetlisi olarak yaptı. Britanya adlı gemisiyle İzmir’e gelen kraliyet ailesi uçakla Ankara’ya geçti. Anıtkabir’i gezerken şöyle bir açıklama yapmış. Atatürk’ün büyük adam olduğunu bilmek için Türkiye’ye gelmeye gerek yoktu fakat bu kadar yakışıklı olduğunu ilk defa görüyorum. İfadelerini kullanmış. Ardından Cevdet Sunay’ın da hazır bulunduğu hipodromda Uluslararası Kraliçe II. Elizabeth Koşusu adı verilen yarışmayı izlemiş.

 

2008’de Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün davetlisi olarak Ankara’ya geldi.  Gezinin ikinci gününde Bursa’ya giden II. Elizabeth Yeşil Cami ve Yeşil Türbeyi ziyaret etti. Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Prof. Dr. İlber Ortaylı’dan caminin tarihi hakkında bilgi alan II.Elizabeth Prof. Dr. Mehmet Emin Ayın okuduğu Rahman süresini dinledi. Bursa Müftüsü Mahmut Gündüz de kraliçeye İngilizce Kur’an-ı Kerim meali hediye etti.

Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı hafta sonu katıldığı bir televizyon programında İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth’in Türkiye ziyareti sırasında şahit olduğu bir olayı yıllar sonra ilk kez anlattığını söylemişti. Ortaylı, ‘’O zamanki Bursa Valisi tutup oraya kendi arkadaşını seçti. İlahiyat fakültesi hocası diye. Ben hayatımda bu kadar kötü Kur’an okuyan, tövbe estağfurullah, bir garip makam filan yok bize hiç uymuyor ve ekşidi Kraliçe’nin suratı onu bile belli etmedi. Böyle bir gaf yapıldı yani. Bunun kayda geçmesinde fayda görüyorum’’ demişti.

Prof. Dr. Mehmet Emin Ay yaptığı açıklamada, ‘’Mesele, Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın, okuyuşumuzu beğenmeyişi değil. Kendi takdiridir deyip geçeriz. Burada asıl mesele, Sayın Ortaylı’nın yanlış bilgilere dayalı kanaatleridir ve medyanın, bu kanaatlerden oluşan haberi ‘FETÖ’etiketini iliştirerek sunmasıdır.

Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın Tespitlerine göre:

İngiltere II. Elizabeth zamanında mülteci problemini çözen devletlerdendir. Hatta geniş Müslüman tabanın, Arapların “God save the Quenn” lafını, “Allâhı yensuru meliketi”  (Allah kraliçeyi korusun yardım etsin) deyimini sıkça telaffuz ettikleri biliniyor. Britanyalıların kraliçesi hiç öyle görülmese de sevimlidir. Bazen beklenmedik çıkışlar da yapabilir. 1961 yılında üç siyasi idam gerçekleşmeden önce İran dönüşünde hassaten bunun için Ankara’ya iniş yaptığı, devlet başkanıyla görüştüğü biliniyor.

Galiba İngiltere’deki hükümdarlık için her şeye rağmen Kral Faruk’un Mısır’dan terke zorlandığı zaman sarf ettiği söz geçerlidir: “Çok yakında dünyada beş kral kalacak; biri İngiltere kralıdır, dördü iskambil kâğıdındakilerdir.”

 

Yıllar önce Müslüman olarak Yusuf İslam adını alan İngiliz müzisyen Cat Stevens, Roma’da “Nobeller Nobeli” olarak nitelendirilen barış ödülüyle onurlandırıldı. İslam, Nobel ödülü kazanmış kişileri bir araya getiren toplantıda, ödülünü eski Sovyet lideri Mihail Gorbaçov’un elinden aldı.

 

Kraliçenin ölümü ile ilgili dünya liderleri başsağlığı mesajları yayınladı.  Barış üzerindeki çalışmaları ile ve özellikle de Barış Treni gibi çalışmaları ile İngiltere’nin Dünyaca ünlü eski pop şarkıcısı Yusuf İslam Cat Steven’de Gorbachev ile ilgili başsağlığı mesajı şöyleydi: Mikhail Gorbachev dünyadan göçtü. Barışın kurucusu olarak büyük bir dev idi. 2004’te onunla görüştüğümde bana barış köprüsü inşa etme yolunda zorlukların da beklentisinde ol, dedi. Yusuf İslam ayrıca İngiltere’nin Kraliçesi II. Elizabeth’in ölümü ile ilgili de instegram hesabında bir başsağlığı mesajı yayınladı. Mesajda Hepimiz Allah’a aitiz ve hepimiz O’na döneceğiz. O ülkesine hizmet etmekte asla başarısız olmadı. Sadık ve unutulmaz bir Kraliçe…

Mesajı yorumlayan bayan bir takipçisi ise mesajın altına soru tarzında yorumuyla şöyle not düşmüştür: İngiltere’nin sömürgeleştirdiği tüm ülkeler ne olacak? Torunlarının eşlerine karşı yaptığı ırkçılık ne olacak? Peki ya tacındaki çalınan mücevherler? Bugüne kadar bankaların hala faydalandığı köle ticareti ne olacak…?

Press TV İngilizce instegram hesabında ise Rıza Şah Pehlevi’nin Kraliçe II. Elizabeth’le birlikte çektiği bir fotoğrafın altına İran petrollerini millileştiren dönemin başbakanı Musadık’a yapılan darbeden kraliçe II. Elizabeth’i sorumlu tutmuş kraliçenin ABD ile ittifak yapıp suikastken bir yıl evvel İran ziyaretine atıfta bulunmuş. Kimisi de şöyle tepki veriyor Tuhaf olan tüm Dünyaya demokrasi ihraç eden ülkelerin başında gelen bir milletin hala kraliyetle yönetiliyor olması ve bizim de bunu ballandıra, ballandıra bitmeden bitirmeden methetmiş olmamız, Halifeliği kaldırmış olmamız padişahları sürmemiz değil mi? diye.

Kim ne derse desin enerji krizi yaşansa da elektriğe, gaza zam gelse de millet faturalarını ödeyemez hale gelse de kraliyet kraliçesini tam bir gelin edasıyla dünya kapısından çiçek bahçesine dönen çiçeklerle,  Tower Bridge’i barut, duman altında bırakan top atışıyla uğurladı.

 

Kaynaklar:

https://tr.irna.ir/news/84874215/%C4%B0mam-Humeyni-nin-%C4%B0slam-a-davet-etti%C4%9Fi-son-SSCB-lideri-Gorba%C3%A7ov

https://iqna.ir/tr/news/3466263/%C4%B0mam-humeyninin-gorba%C3%A7ova-yazd%C4%B1%C4%9F%C4%B1-mektup-sri-lankada

https://www.bursadabugun.com/haber/ortayli-nin-kralice-nin-bursa-yesil-cami-ziyaretindeki-kur-an-tilaveti-elestirisine-prof-ay-dan-cevap-1238285.html

https://www.haberturk.com/kralice-ii-elizabeth-ataturk-un-cok-yakisikli-oldugunu-soylemisti-2650052

https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ilber-ortayli/kralice-ii-elizabeth-41997814

 

Kaynak: Farklı Bakış