Tarih: 08.07.2019 11:00

Arapça Levhalar

Facebook Twitter Linked-in

Caddelerde sokaklarda binlerce İngilizce levha var.

Çocuk giyim mağazasının ismi ?Lady Baby?, sanki ülke İngiliz kaynıyor, İngiliz müşteriler gelip çocuklarına kıyafet alacaklar.

Bu caddeye on yılda bir İngiliz uğramaz ama önüne kocaman ?Ali´s Home? levhasını asmış.

Oturduğum apartmanın otoparkının eksi üçünde ?exit? levhaları asılı. Sanki bir İngiliz, Türkiye´ye gelecek, yolunu şaşıracak, koca Türkiye´de bizim apartmanın eksi üçüne inecek, çıkışı bulamayacak,?exit? ile çıkışı bulup dışarı kendini atacak.

?Çıkış? dururken, ?exit? yazmak neyin nesi?

Bütün ?kahve?lerin adı ?cafe?.

Yetmedi,  ?Cafe Dante, Cafe Victor, Cafe Scheriff, Cafe Valentine, CafeHermanos, Cafe Nero, Cafe Willy Wonders, isimleriyle daha bir İngiliz olunca, daha afili, daha havalı, daha beğenilir, daha güvenilir(!) oluyorlar.

Hiç bir Allah´ın kulu çıkıp bu İngilizce levhalar bu ülkede ne arıyor, ?Burası İngiliz ülkesi mi?? demiyor.

Ama, bizim 1000 yıl kullandığımız harflerle, İslam Harfleriyle levha asıldı diye kıyametler kopuyor.

?Burası Arap ülkesi mi?? hafakanları basıyor.

Aslında, dertleri ne Arapça, ne harf, dertleri ?İslam?.

80 yıllık Latin harfleri ?bizden? oluyor, 1000 yıllık alfabemiz, İslam harfleri Arapların oluyor, yabancı olup, ülkeden kovulmaya kalkılıyor.

Yurdum insanı ne hale getirildi.

Emperyalistler, müstevliler, bu yaptıkları ile ne kadar gurur duysalar azdır.

Bir milletin hafızası, ancak ve işte böylesine ?reset?lenebilir!

Emperyalistler, dünkü en büyük rakiplerinin çocuklarını bu derece ?desansibilize? etmiş, ?etkisiz hale getirmiş?, kendilerine rakip olmaktan çıkarmış, hatta kendi saflarına katmışlardır.

Duayen Kemalist Yalçın Küçük, harf devrimi için şu değerlendirmeyi yapıyor:

?Latin karakterle okuma ve yazmanın daha kolay olduğunu ileri sürmek, artık bir cehalet sayılmalıdır. Bütün karakter takımları aynı ölçüde kolay veya aynı ölçüde zordur; Çin ya da İbrani veya Kiril karakterlerin daha kolay veya zor olduklarını düşünemeyiz. Bunu, şimdi dillendirebiliyoruz, Latin karakterlerin kabülü, bir minimalist adım idi; bölgede bir tampon ve/veya karakol olmayı seçiyorduk.? (Gizli Tarih 1, sh. 79  Yalçın Küçük)

?Minimalist adım?,  minimalizm, ne demektir?

Maksimalist olmamaktır, minimalizm.

Maksimalizm; cihanşümul hedefleri, cihanşümul idealleri olmak, ?süper güç?, ?global güç? olmaktır.

Minimalizm ise; küçük olmak, uydu olmak, üçüncü dünya ülkesi olmaktır.

Küçük´ün şu itirafı çok düşündürücüdür.

?Latin, Karakterlerin kabulü, bir minimalist adım idi; bölgede tampon ve/veya karakol olmayı seçiyorduk.

Acaba kimin ?karakolu? olmayı seçiyorduk?

Elbette, emperyalizmin karakolu olmayı seçiyorduk...

Halbuki, Latin harflerini tercih sebeplerimiz anlatılırken bize bunlar hiç söylenmemişti.

İtiraflar, yeni yeni geliyor!

Mesele, harflerin kolaylığı zorluğu meselesi değilmiş.

İslam harfleri kargacık burgacık değilmiş.

Ülkeler arenasında Türkiye´ye verilen rolün gereğiymiş Latin Harfleri...

İslam harflerini terk ederek emperyalistlerin bir karakolu olmayı, emperyalistlere kuyruk olmayı, emperyalistlerle-komünistler arasında tampon olmayı kabullenmişiz.

Bunları üstelik duayen Kemalist Yalçın Küçük söylüyor...

O günlerde emperyalistlerin korkulu rüyası komünizmdir.

Paniktedirler.

Rusya´yı ele geçiren komünizm, Sovyetler eliyle hızla Avrupa´ya yayılma istidadındadır.

Zamanın süper gücü, kapitalizmin kalesi İngiltere ve İngiliz sermeyesi korku içindedir.

Sovyetlerle emperyalistler arasında ?tampon?a ihtiyaç vardır.

?Tampon rolü? Türkiye´ye verildi. Türkiye bu görevlendirmeyi uzun yıllar layıkıyla yerine getirdi.

Minimalizm/küçüklük, üzerimize öylesine yapıştı, genlerimize öyle işledi ki, İslam harfli levhalara, vaktiyle biz dünya devi yapan yazımıza saldırır hale geldik.

İngilizce levhalar baş tacımız.

Ey, müstevliler, emperyalistler!

Bizimle gururlanın!




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —