Cezayir´de 20 yıldır yönetimde olan Abdulaziz Buteflika, 18 Nisan´da düzenlenmesi planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde beşinci dönem için adaylığını duyurmasının ardından başlayan gösteriler ve ordunun "uyarıları" sonucu 2 Nisan´da istifa etmek zorunda kaldı. Buteflika´nın istifasının ardından göreve gelen geçici Cumhurbaşkanı Abdulkadir bin Salih´in, 4 Temmuz´da cumhurbaşkanlığı seçimine gidileceğini duyurmasına rağmen ülkede geçiş dönemi yöneticilerinin protesto edildiği kitlesel halk gösterileri devam ediyor.
Sudan´da ise 19 Aralık 2018´de hayat pahalılığının protesto edildiği ve Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir´in görevi bırakmasının istendiği gösteriler başladı. Ülkede aylar süren gösterilerin ardından Savunma Bakanı Avad bin Avf, 11 Nisan´da Yüksek Güvenlik Konseyi Başkanı sıfatıyla yaptığı konuşmada, ordunun ülke yönetimine el koyduğunu, 2 yıllık geçiş döneminin başladığını ve Ömer el-Beşir´in tutuklandığını duyurdu. Ancak Bin Avf, Sudan´da Askeri Geçiş Konseyi Başkanı sıfatıyla yemin etmesinin üzerinden 24 saat geçmeden görevini bıraktığını ve yerine Abdulfettah el-Burhan´ı seçtiğini açıkladı. Askeri Geçiş Konseyi´nin şu ana kadar birçok talebini karşıladığı muhalif gruplar, Beşir döneminin tüm kurum ve sembol isimlerinin olmadığı yeni bir sisteme geçilene kadar göstericilere "meydanlardan ayrılmayın" çağrısında bulunuyor.
Sudan ve Cezayir´deki son gelişmeleri AA muhabirine değerlendiren Arap uzmanlar, bu hareketliliği "Arap Baharı´nın ikinci dalgası" olarak nitelendiriyor. Cezayir ve Sudan halklarının 2010´da başlayan ilk Arap Baharı´ndan ders alarak rejimleri düşürmekle yetinmeyip, tüm hedeflere ulaşana kadar gösterilerde ısrarcı olacaklarını belirten uzmanlar, bu dalganın başka Arap ülkelerine de yayılabileceğini öngörüyor.
"Arap halkları darbelerden ders aldı"
Mısır´daki Devrimin Yarını Partisi Lideri Eymen Nur, "Cezayir ve Sudan başta olmak üzere Arap halkları, Türkiye´deki başarısız darbe girişimi dahil önceki darbe tecrübelerinden ders aldı ve istifade etti. Sudan´da gördüğümüz gibi halklar zafer konusunda daha kararlı hale geldi." dedi.
Başkanlığını eski Tunus Cumhurbaşkanı Munsif el-Merzuki´nin yaptığı Arap Baharı Devrimlerini Savunma Konseyi´nin kurucularından olan Nur, bölgede yaşanan son gelişmeleri Arap Baharı´nın ikinci dalgası olarak nitelendirerek, bu dalganın askeri darbe deneyimi bulunan Cezayir ve Sudan´da olmasının "iyi bir başlangıç" olduğunu söyledi.
Sudan´da "Ya zafer ya Mısır" sloganları atıldığına dikkati çeken Nur, bu sloganı "Mısır´da 2011´de devrimin hezimete uğramasının, Sudan´da zafer konusunda daha kararlı olunmasını sağladığı" şeklinde yorumlayan Nur, dünyadaki tüm hürriyetperver ve onurlu insanların desteğine ihtiyaç duyan Sudan halkı ve devriminin yanında yer almak gerektiğini vurguladı.