Bangladeş’te ücra Bhasan Char Adası’nda tutulan bir grup Arakanlı Müslüman kadın, ailelerine kavuşmak için beş gün önce açlık grevine başladı.
Bangladeş’in Cox’s Bazar şehrindeki Kutupalang kampında yaşayan Ansar Ali, Arakanlıların Bhasan Char Adası’nda mahkum gibi yaşadıklarını belirterek, “Burada kalanların bir sürü problemi var. Yetkililer, adada yaşayanların tamamen izolasyonda olması için SIM kartlarını ellerinden aldı.” dedi.
Adada tutulan Arakanlı Müslümanlar (Rohingya) için çok endişeli olduklarını ifade eden Ali, Adada kalan kadınların neredeyse beş aydır ailelerinden uzakta olduğunu aktardı. Bhasan Char Adası’ndaki kadınlar, Cox’a Bazar’daki kamplarda kalan aileleriyle bir araya gelme talebiyle açlık grevine başladı.
Arakan Gençlik Derneği Kurucu Başkanı Khin Maung, Adada tutulanların aylardır uzakta oldukları aileleriyle hızla bir araya gelmeleri gerektiğini söyledi. Bangladeşli yetkililer ise yeni tip koronavirüs (Kovid-19) riski nedeniyle Bhasan Char’da tutulanların, Cox’s Bazar’daki kamplara götürülmediğini öne sürdü.
Bhasan Char’da mayıs ayından bu yana 100 kadın ve 33 çocuğun aralarında bulunduğu 306 Arakanlı Müslüman’ın kaldığı ifade edildi.
BM’ye göre, Cox’s Bazar, 860 binin üzerinde Arakanlı Müslüman göçmene ev sahipliği yapıyor. Bangladeş hükümeti, kendi kaynaklarını kullanarak ve 272 milyon dolar harcayarak Bhasan Char’da ilk etapta 100 bin Arakanlı Müslüman’ın yerleşebileceği 120 köy inşa etti.
Bengal Körfezi’nde bulunan ücra Adaya mayıs ayında denizde mahsur kalan 306 Arakanlı Müslüman yerleştirildi.
Arakan’da 2012’de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti. Arakan’daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017’de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı.
Birleşmiş Milletlere göre, Ağustos 2017’den sonra Arakan’daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş’e sığınanların sayısı 900 bine ulaştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayınladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtlamıştı.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti “etnik temizlik” ya da “soykırım” olarak adlandırıyor.