Hilâl-Haç savaşında, Batı'ya karşı oy kullanmak için kaç seçime götürüldü halk, hatırlamıyorum.
Seçim kampanyalarında, siyaseten Avrupalı küffarı tepelemek için az mı can atıldı?
Din savaşında Haçlı tokatlar gibi sandıkları oyla patlatmaya çağrılmadı mı seçmen?
En son 2023'teydi; Gazze'de İsrail katliamı başlarken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "bu bir Haçlı-Hilâl meselesidir" diye çıkışmıştı. Batı'ya, "siz yeniden Haçlı-Hilâl savaşı mı istiyorsunuz" diye meydan dahi okumuştu.
Dünyada imanla küfür cihadı yaşanıyordu ve seçim yaparken millet, Haç'la Hilâl mücadelesinde saf tutmaya davet ediliyordu.
Bu dolduruşlar, AK Parti'nin seçim başarılarında ne kadar etkili oldu, ayrı konu.
Ama dikkatinizi çekerim, damarlarına bu kadar basıldığı hâlde hiçbir Avrupalı liderden, aynı dilde bir cevap gelmedi.
Üstlerine çıktığımız mübarek gazalarda bir ucundan da onlar tutmadı. İç siyasetimizde şamar oğlanına çevrildiler, yine de bizimle kutsal din savaşına tutuşmadılar.
Bırakın din savaşına girmeyi... İsrail'in Gazze katliamlarına en ileri tepkiler, Hristiyan Batı dünyasından geldi. İsrail'i Adalet Divanı'nda soykırımdan yargılatan, Güney Afrika oldu.
İspanya'yla Hollanda'dan Şili'yle Kolombiya'ya... Pek çoğu, İsrail'den yana bir Haçlı seferine katılmayı reddetmek şöyle dursun, karşısında yer aldı.
Kısacası, aradığımız din savaşını, Avrupa'da hiç bulamadık. Fakat Don Kişot'un, yel deĝirmenlerini görünce yâveri Sancho'ya dediği gibi, talih yüzümüze fazla mı gülüyor ne! Yeni ABD Başkanı Trump, bizimle din savaşına girmeye pek hevesli ve hazır duruyor.
Trump, Evanjelist bir şarlatanı Beyaz Saray İnanç Ofisi Başkanlığına getirdi.
Vaize Paula White, patronu gibi ucuz bir şovmen ve din istismarında epey gözü kara.
Çılgın vaize; Trump’a karşı gelmenin Tanrı’ya karşı gelmek olduğunu dahi teklemeden söylüyor.
Patronu Trump'ın bu konudaki fikri de sır değil. Başkanlığı devralma konuşmasında dünyaya duyurmuştu. Tanrı, Amerika'yı yeniden büyük yapmak için kendisini olümden kurtarmış. Amerika'nın Altın Çağı şimdi başlıyormuş...
Vaize Paula White, bunu şöyle tercüme ediyor:
"Şu anda manevi bir savaştayız. İsa’nın adıyla, Başkan Trump’a karşı birleşmiş tüm şeytani ağlar yıkılsın."
Kutsal sancaklarını açıp yeni bir Haçlı seferi topluyorlar, niyetleri bozuk.
Trump ve avanesinin gözlerine kestirdiği ilk hedef de Gazze. Amerikan Altın Çağ'ını illa oradan başlatacak, kafayı Gazze'yle bozmuş. Emlakçı gözüyle arazisine değer biçiyor. Filistinlileri oradan sürmeyi, alelâde bir gayrimenkul geliştirme projesi gibi anlatıyor. Orayı satın alıp göz alıcı bir sayfiye yapacakmış, planında Filistinlilerin geri dönmesine ise yer yokmuş. Ve bunda kararlıymış.
Suudlu yetkilinin; çok istiyorsa İsraillileri Alaska'ya götürsün, Grönland'i alınca da oraya yerleştirsin, tepkisine aldırmadı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, önerilerinde konuşmaya değer bir yan bile bulmaması da Trump'ı durdurmadı.
Sertlikten anlamıyor galiba. Hatta dalga geçer gibi, derenin kuşunu derenin taşıyla vurma hesapları yapıyor.
Trump, Amerikalıların vergilerini Gazze'ye harcamak ister mi? Gazze'nin inşasını da Suud gibi zengin bölge ülkelerinin parasıyla finanse edecek ona kalırsa.
İktidarımız, daha önce dünyada Türkiye Yüzyılı'nı başlatmıştı.
Dostumuz Trump da şimdi karşıdan Amerikan Altın Çağ'ına start veriyor.
Allah muhafaza, çatışma doğarsa tek kale oynanmayacak sanki, karşı kale boş değil artık.
Avrupa'yla Medeniyetler İttifakı'na dönmenin tam zamanı bence.
