Tarih: 15.11.2022 13:18

Ara seçimlerde “para” konuştu...

Facebook Twitter Linked-in

ABD’nin “Latin” seçmenlerin yoğun olduğu Nevada Eyaleti’nde oy sayımının tamamlanmasıyla birlikte “Senato”nun kaderi belli oldu. Nevada’da yarışı Latin kökenli Demokrat aday Catherine Cortez Masto kazandı. Böylece Latinler Senato’nun anahtarını Demokratlar’a verdiler. Demokratlar ABD Senatosu’nda 50 koltuk alırken Cumhuriyetçiler 49’da kaldı.

Georgia Eyaleti’ndeyse adaylar yüzde 50’yi aşamadıkları için 6 Aralık’ta ikinci tur seçim yapılacak. Cumhuriyetçi aday kazansa dahi Demokratlar Senato’da çoğunluğu kontrol edecekler. Senato’da oylama sonuçlarının 50’ye 50 olduğu durumlarda ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in kullanacağı oy, bu durumu değiştiriyor. Mevzuata göre Başkan Yardımcısı “Senato Başkanı” şapkası da taşıyor, kritik oylamaların seyrini değiştirebiliyor.

ABD’de “Beyaz Saray”ı elinde tutan Demokratlar olduğunda ara seçimlerde umumiyetle Cumhuriyetçiler “Temsilciler Meclisi”ni ve “Senato”yu kontrol gücünü elde ediyorlardı. Beyaz Saray’ı Cumhuriyetçiler kontrol ettiğindeyse Demokratlar iki Meclisi de kazanıyorlar idi. Böylece Beyaz Saray ile iki kanatlı Amerikan Kongresi arasında bir “denge-denetim” sistemi işliyordu. Amerikan yönetiminin teamüllere dayalı “iki partili işbirliği”ni güçlendiren bir sistemdi bu. Giderek derinleşen siyasî, kültürel ve ideolojik kutuplaşma sebebiyle sistem bozulmaya başladı. İki partinin “Merkezci” kanatlarının zayıflamasının bunda büyük payı var.

Senato’da çoğunluğu elde etseler bile Demokratlar’ın Cumhuriyetçiler’in desteğine ihtiyaçları var. Önemli yasa paketlerinin geçmesi için Senato’nun üçte ikisinin oyu aranıyor. Böyle durumlarda iki partinin uzlaşması gerekiyor. Kutuplaşmış bir siyasi iklimde iki partinin uzlaşmasıysa çok kolay olmuyor, birçok tasarı ya ortada kalıyor yahut yeniden düzenleniyor. Tabii ki tasarılarda yapılan değişiklikler iktidardaki parti nezdinde sorunlara yol açabiliyor.

Senato’daki bazı oylamalarda Cumhuriyetçilerle hareket eden Demokratlar da var. Bir veya iki senatörün kendi grubuyla ihtilaf yaşaması Cumhuriyetçiler’in elini güçlendiriyor. Önceki dönemde sıklıkla tanık olunduğu gibi, “İçerdeki Cumhuriyetçiler” diye itham edilen iki Demokrat senatör, Biden Yönetimi’ne ve Senato’daki Demokrat Liderliğe ciddi zorluklar yaşattı. Bu yüzden Demokratlar’ın Senato’daki koltuk sayısının 50’den fazla olması çok önemli. Dolayısıyla, Georgia’daki 6 Aralık’ta yapılacak ikinci tur seçim hararetli geçecek.

Önceki dönemde Demokratlar’ın Sol kanatları, Senato’da tüm tasarıların “basit çoğunluk” ile oylanması yönünde girişimlerde bulunmuştular. Parti’nin Merkezci kanadıysa “müesses nizam”ın bileşeni olan “İki Partili uzlaşma” teamüllerini bozacağı gerekçesiyle bu girişimleri geri püskürtmüş idi. Merkezciler, Cumhuriyetçiler’in Senato’yu kontrol gücünü elde etmeleri halinde “basit çoğunluk” sistemini suiistimal edeceklerine de dikkat çekmiştiler. Öte yandan “nitelikli çoğunluk” Merkezci kanatların kendi uç kanatlarını kontrol etmelerini sağlıyor

Diğer bir yandan 8 Kasım seçimlerinde önceki ara seçimlerden çok daha fazla para harcandı. Demokrasinin içini boşalttığı gerekçesiyle, “Büyük Para”nın seçimlerde oynadığı rol öteden beri tartışılıyor. Kaynağı belli olmayan paranın dolaylı yollarla kampanyalara aktarılması ise ayrı bir konu. Bilhassa Demokratlar’ın uçtaki Sol kanatları özel çıkarların siyasî karar alma mekanizmaları üzerinde nüfuzunun zayıflatılması için bağışların sınırlanmasını istiyorlar.

Amerika’da “Para”nın seçimler ve kamu politikası üzerindeki etkisini izleyen “OpenSecrets”a göre ara seçimler için harcanan miktar yaklaşık 17 milyar dolar. Bu paranın geldiği kaynaklar ise büyük silah şirketleri, kripto para, enerji, finans ve teknoloji sektörleri. Yine OpenSecrets analizine göre, vekil seçimlerinin yüzde 96’sı en çok harcama yapan adaylarca kazanıldı.

George Soros, Peter Thiel, Paul Singer, Kenneth Griffin, Richard Uihlein, Steve Wynn ve Sam Bankman-Fried başta olmak üzere sadece milyarderler tarafından yapılan bağışların miktarı 1.2 milyar dolar. Amerika’da adayların siyasî kıymeti topladığı bağışların miktarıyla ölçülüyor. Daha az para toplayan adaylar çoğun ön seçimlerde eleniyor yahut seçimlerde kaybediyorlar. Amerikalı gazeteci Greg Palast 2002’de yayınladığı kitabına “Paranın Satın Alabileceği En İyi Demokrasi” başlığı koymuştu. Aradan 20 yıl geçti, ancak durum değişmedi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —