- Sosyolog-tarihçi İsmail Öz:
- "Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) yapılanması bütün yönleriyle ele alınarak, bu habis yapının bütün kodlarının deşifre edilmesi gerekiyor"
- "Türkiye´yi inançlarından ve tarihsel süreçte edindiği birlik ve beraberliğinin harcı olan hakiki cemaat anlayışından kopararak sekülerleştirmek isteyen bir zihniyet var"
Öz, yaptığı açıklamada, Türkiye´de son dönemde yaşananların Avrupa skolastisizmi üzerinden yorumlanabileceğini belirterek, Avrupa´nın da tarihinde dini inançların siyasallaştırıldığı dönemleri yaşadığını anımsattı.
Günümüzde değerlerin yapı sökümüne uğratılarak yozlaştırıldığını kaydeden Öz, tarihte belirli bir usulle ele alınmış ve uzlaşılmış her meselenin, usulsüz bir zeminde yeniden tartışmaya açılarak reytinge kurban edildiğini belirtti.
Öz, şunları kaydetti:
"15 Temmuz, bu zorlamaya çok ciddi bir direnç katmış gibi görünüyor. Herkesin açıklama yaparken çok dikkatli olmasını gerektirecek bir süreçten geçiyoruz. Özellikle dini değerler adına. Zira her şeyi, değerleri yozlaştırma zemininde ve etkili bir malzemeye dönüştürmeye çalışan sinsi mahfiller var. Konuşmaları, konuşulduğu zamanın ruhundan hatta metnin içeriğinden kopararak, hiç ait olmadıkları anlam dünyasına taşıyanlar, çok belli ki bir kaos derdindeler. Bu, bir üst akıl marifetiyle ve bizim içimizdenmiş gibiler tarafından uygulanan bir oyun. Nereden tartışmayı başlatacaklarını iyi bilmelerinin sebebi de hainleri içimizden seçmeleriyle ilgili.
Karma karışık hale getirilmiş bir dini hayatı özellikle genç nesillere terk ettirip, seküler bir anlayışa taşımak amacında olanlar, daha sonra istedikleri gibi şekillendirecekleri ve istedikleri amaç için de kullanabilecekleri bir toplum istiyor. Bütün sergilenen tiyatronun amacı bu ama buna asla müsaade etmeyeceğiz. Oynanmak istenen her oyunun farkındayız ve bütün şifrelerini çözebilecek öngörü ve tecrübeye de sahibiz. Tarihimizi yani bu günümüzü anlamlı kılan dünümüzü, artık çok daha yüksek bir algıyla bilincimize alıyoruz."
- "FETÖ zihin bulandırma faaliyetlerine devam edecektir"
FETÖ´nün 15 Temmuz sonrasında bir terör örgütü olduğunun açıkça ortaya çıktığını bildiren Öz, FETÖ yapılanmasının bütün yönleriyle ele alınarak, bu habis yapının bütün kodlarının deşifre edilmesi gerektiğini vurguladı.
Öz, bu anlamda sosyologlar, sosyal psikologlar, siyaset bilimciler ve tarihçilere büyük görevler düştüğünü belirterek, FETÖ´nün bundan sonra da faaliyetlerine devam edememesi için bütün fikri ve zihni altyapısının çökertilmesi gerektiğine dikkati çekti.
FETÖ´nün Türkiye karşıtı uluslararası muhalif yapılarla entegre bir zeminde hareket ettiğinin altını çizen Öz, "FETÖ, bundan sonra da zihin bulandırma faaliyetlerine devam edecektir. Deşifre olmuş kısımlarının dışında artık kabuğuna çekilmiş olan bu yapı bugün, kırk yıl süreyle devam ettirdiği ve en fazla deneyime sahip olduğu riya zeminine tekrar dönmüş ise yeniden bir zemin kollamanın hesapları içerisinde olabilir." ifadelerini kullandı.
Öz, Türkiye´yi inançlarından ve tarihsel süreçte edindiği birlik ve beraberliğinin harcı olan hakiki cemaat anlayışından kopararak sekülerleştirmek isteyen bir zihniyet olduğunu savundu.
FETÖ´nün de insanların karşısına cemaat kisvesiyle çıktığını anımsatan Öz, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bunun üzerinden, ´bak dindarlık işte buymuş´ diyerek dinden ya da inançlı toplumdan uzaklaşmak çok acı faturaların habercisi olur. Çünkü dinin ya da cemaat ruhunun bütün bu ´kötüye kullanma´ halinden bağımsız olduğu ve İslam toplumlarının inkişafının temel anahtarı olması durumu göz ardı edilmiş olur. Eğer bu süreci sağlıklı bir zeminde atlatamazsak bekleyen tehlikenin sekülerleşme olacağı iyi bilinmelidir. Sorunun İslam´dan değil de Müslüman´dan kaynaklandığı gerçeğini, her zihne nakşetmek zorundayız. Malum tartışmalar ve saldırılarla inançlarımız, ´bütün cemaatler aynıymış´ noktasına vardırılmak istenecektir. Oyun bu denli büyüktür."