Tarih: 02.06.2019 18:04

Amerika´nın Julian Assange´a yaptığı eziyet, tamamen Yemen´le ilgili

Facebook Twitter Linked-in

WikiLeaks sitesi, ABD hükümetine ait Afganistan, Irak ve Yemen´deki savaşlarla ilgili muazzam boyutta belgeyi 10 yıl önce ifşa ettiği sırada Kabil´deydim. Belgelerin yayımlandığı gün, ismini kullanmadan brifing alabilmek için Amerikalı bir yetkiliyle telefonda görüşme ayarlıyordum. Konuşmamız sırasında, haber servislerinden daha az önce ne öğrendiğimi söyledim.

Fazlasıyla ilgisini çekti ve bana sızdırılan belgelerin gizlilik derecesiyle ilgili neler bilindiğini sordu. Olanları anlattığımda rahatlamış bir tonda yanıt verdi: Gerçek sırlar değil o halde.

Daha sonra kaldığım otelde bir araya geldiğimizde, dünyada kıyamet koparan belgelerin sızdırılmasını neden bu kadar önemsemediğini sordum.

İzah ederken, ABD hükümetinin, bu belgeleri çok sayıda sivil ve askeri yetkilinin erişimine sunmanın, ileride muhtemelen sızdırılacağı anlamına geldiğini bilmeyecek kadar saf olmadığını söyledi. ABD´nin güvenliğine gerçekten zarar verebilecek her bilgi, sızdırılan belgelerden ayıklanmıştı.

Zaten o da, ?WikiLeaks´ten çok büyük sırları öğrenmeyeceğiz. Zira bunlar, Beyaz Saray, Pentagon ya da Dışişleri Bakanlığı tarafından çoktan sızdırılmıştı? dedi.

Yaptığı çıkarımı inandırıcı buldum ve ardından WikiLeaks´in sızdırdığı belgelerin hiç de gizli olmadığına dair bir yazı kaleme aldım.

Ne var ki saf olan taraf, arkadaş canlısı ABD´li yetkili ve bendim. Devlet sırlarının asıl amacının; hükümetlerin kendi çıkarlarını tesis etmesini sağlamak ve dikkatlice seçilmiş ?gerçekler?den kurulu, genellikle hakikatin uyduruk tasvirini halka ulaştırmak olduğunu unutmuştuk. Kesin olarak bildiklerinin herhangi bir şekilde veya alternatif bir bilgi kaynağı tarafından ortaya çıkarılması onları öfkeden deliye çeviriyor. Haber gündemini ellerinde tutmalarını tehdit eden böyle durumlar, mümkün oldukça zapt edilmeli, mümkün olmadığındaysa sorumlular takibe alınmalı ve cezalandırılmalı.

Bir hükümetin -bu vakada ABD hükümeti- olaylarla ilgili kendi lekeli tasvirini muhafaza etmek için her çareye başvuracağına dair elimizde iki güzel örnek var: Bunlardan ilki, WikiLeaks´in kurucusu Julian Assange´ın Casusluk Kanunu uyarınca 2010´da 750 bin gizli askeri ve diplomatik belgeyi sızdırmakla suçlanması.

İkinci örnekse, son birkaç günde cereyan etti. Uluslararası medya, Yemen´deki savaşı her zaman başarılı bir şekilde yansıtmamış olabilir ancak bu görevi hakkıyla yerine getiren cesur gazeteciler ve haber kurumları var. Onlardan biri, Maggie Michael ve Neriman el-Mufti ile birlikte Yemen´deki savaşı sahadan olağanüstü bir şekilde aktararak uluslararası habercilik dalında 2019 Pulitzer Ödülü´nü kazanan Associated Press (AP) ekibinden Yemenli gazeteci Maad el-Zikri. Ekibin ortaya çıkardığı haberler arasında, ABD´nin Yemen´de insansız hava araçlarıyla düzenlediği saldırılar ve Birleşik Arap Emirlikleri´nin (BAE) Yemen´de varlığını sürdüren hapishaneleri de bulunuyor.

ABD hükümeti, açıkçası bu tür eleştirel gazetecilikten memnun olmadı. Pulitzer ödülleri geçen salı günü New York´ta dağıtıldığında, Zikri orada değildi çünkü ABD´ye giriş vizesi reddedilmişti. Yemen´in başkenti Sana´da artık ABD büyükelçiliği bulunmuyor. Zikri, iki ay önce vize başvurusu için Kahire´deki ABD büyükelçiliğine gitti. Ancak AP ve prestijli başka birçok kuruluş tarafından tamamen desteklenmesine rağmen başvurusu geri çevrildi.

Devamı >>>




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —