Kamuoyunda “Altılı Masa” olarak bilinen, muhalefette yer alan Cumhuriyet Halk Partisi ( CHP), Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA), Demokrat Parti (DP), Gelecek Partisi, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nden oluşan partilerin genel başkanları “Liderler Buluşması” toplantılarının sonuncusunu geçtiğimiz Pazar günü saat 14.00’te Saadet Partisi Genel Merkezi’nde gerçekleştirdiler.
12 Şubat tarihinde ilk toplantı yapılmış, 28 Şubat 2022 tarihinde ise “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni” açıklanmıştı. O günün ardından da devam eden toplantıların ilk turu böylece tamamlanmış oldu.
Yapılan ortak açıklamada bazı vurgular öne çıkıyordu.
“Bilinmelidir ki bugün, 12 Şubat’tan çok daha kararlı ve umutluyuz” ifadesi, başlanılan nokta ile gelinen durum arasındaki olumlu farkın masaya yansımasıydı.
Açıklamanın “siyasi iktidarın, ortaklarının, varlıklarını iktidarın varlığına adamış medyanın tüm siyasi mühendisliklerine, çabalarına, hakaretlerine, isnatlarına ve iftiralarına rağmen…” kısmına ise masanın itibarsızlaştırılma girişimlerine karşı bir meydan okuma demek yerinde olacaktır. Bu bölümdeki “siyasi mühendislik” tabiri her oyuna karşı uyanık olunduğunu göstermesi açısından önemliydi. Edilgen değil, etken bir anlayışla süreçlerin takip edildiğini ortaya koydu.
“Bugünden itibaren seçim öncesi, seçim dönemi, seçim günü ve seçim sonrası olmak üzere önümüzdeki tüm süreçlerde istişareye önem veren anlayışımızla birlikte yol yürümeye…” şeklinde dile getirilen bölümde ise dikkatlerden kaçmayan nokta “seçim sonrası” ifadesiydi. Bu ifade, birlikte yönetme iradesine dönük güçlü bir beyan olarak kayıtlara geçti.
“…Her bir insanımızın rahat bir nefes alacağı günleri birlikte kurana dek; mücadelemiz ve iş birliğimiz, hedef ve ilkelerimiz doğrultusunda devam edecektir” kısmı ise birlikteliğin süresi ile ilgili bilgiler veriyordu. Ortak hareket etmenin, sonuç alana dek koordineli bir şekilde süreceği böylece anlaşıldı.
Açıklamada bir başka ilk de “ortak cumhurbaşkanı” adayı ile seçimlere gidileceği vurgusuydu. Bu zamana kadar böylesine net bir ifade kullanılmamıştı. Adaylık konusunda birçok spekülasyon yapılmıştı. Masada yer alan partilerden bir yetkili olmadan yapılan TV programlarında masa dağıldı, dağılacak söylemleri üzerinden algı oluşturulmaya çalışılıyordu. Bu açıklama, bu konudaki girişimleri boşa düşürmüş oldu. “Herkesin cumhurbaşkanı” ifadesi de toplumun bütün kesimlerine verilen önemli bir mesaj olarak kendisini gösterdi.
“Ahlaki yozlaşma ve manevi tahribatın önüne set çekecek etkin politikalar geliştirilecek” maddesi ise toplumda yaşanan dejenerasyonun önüne geçilmesi için partiler arasında ortak bir endişe olduğunun teyidi olarak öne çıktı.
Son olarak masanın son toplantısı mı olacak şeklinde tartışmalar vardı. Bundan sonraki toplantının 2 Ekim tarihinde CHP’nin ev sahipliğinde yapılacağının açıklanması da bu tartışmalara son noktayı koydu.
Toplantının ülkemiz, milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Umarım alınan kararlar ve ortaya konulan yol haritası insanımızın içinde bulunduğu sorunların çözümüne önemli katkılar sağlar. Farklı anlayışlarda olan siyasi partilerin her türlü müdahalelere rağmen istikrarlı bir şekilde yola devam etmeleri, Türkiye için bir kazanımdır. Asgari müştereklerin yeniden inşası, muhafazası ve geleceğe taşınması ancak bu yolla mümkün olabilecektir.
