Altan Tan: Kürtlerden CHP’ye bir yöneliş henüz söz konusu değil

Eski HDP milletvekili Altan Tan, HDP ile AK Parti’ye oy veren ana kitleden CHP’ye bir yönelişin henüz söz konusu olmadığını söyledi.

Altan Tan: Kürtlerden CHP’ye bir yöneliş henüz söz konusu değil

Eski HDP Milletvekili Altan Tan, yeni parti hazırlığından olan ve HDP’den geçtiğimiz günlerde istifa eden Ayhan Bilgen’le isminin anılmasının gerçeği yansıtmadığını ifade ederek “Ayhan Bey’in yapmak istedikleri ve programıyla ilgili medyada okuduğum ve gördüklerimin dışında bir bilgi sahibi değilim” dedi.

K24’e gündeme dair değerlendirmelerde Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Diyarbakır Milletvekili Altan Tan şunları söyledi:

“7 Haziran 2015 seçimlerinin üzerinden 6 sene geçmiş. Ayhan Bilgen neden 6 sene HDP’de bekledi onu anlayabilmiş değilim. Ben 2015 yılının 8 Haziran sabahını eleştirilerimi, tavırlarımı, tepkilerimi çok açık bir şekilde hem HDP’ye hem de PKK’ye ilettim. Ayhan Bey’in yapmak istediği ve programıyla ilgili medyada okuduğum ve gördüklerimin dışında bir bilgi sahibi değilim. 2015’ten bu yana geçen 6 sene zarfında bu olay ya da genel bir siyasi değerlendirmeyle ilgili en küçük bir konuşmamız bile şu ana kadar olmadı. Ayhan Bilgen’in çalışmasıyla ilgili bir ilgim ve bilgim yok.”

“YENİ BİR PARTİ KURMA GİRİŞİMİM YOK”

Kendisinin yeni bir parti kurma girişiminin bulunmadığını vurgulayan Tan, açıklamasına şöyle devam etti:

“İsmim her yerde geçiyor ama benim haberim yok. Kendimin de yeni bir parti kurma girişimi ve amacı yok. Defalarca söyledim, parti kurmak turşu kurmaya benzemez. Parti için önce ciddi bir fikir lazım. Yani mevcut olan 100’ün üzerindeki partinin çözemediği, söylemediği, söyleyemediği yeni bir fikir, bir paradigma gerekiyor. Bu fikre, bu paradigmaya inanan ve bu fikirler etrafında bir araya gelmiş bir insan… Buna halk arasında amiyane tabirle ‘adam’ diyorlar. Öyle bir hareketin asgari şartlarda yürümesi için maddi şartlar gerek. Halk buna ‘para’ diyor. Şimdi Allah’a çok şükür bende fikir var, Türkiye’nin bütün sorunlarıyla ilgili yılladır kendimce yazdığım, çizdiğim, analizlerim, görüşlerim, önerilerim ve fikir var. Ama maalesef bu fikirler etrafında toparlanmış yeterince insan yok. Artı bugün bunun maddi şartları da yok.”

ESKİ CHP İLE YENİ CHP ARASINDAKİ FARK

“Geçtiğimiz aylarda CHP’den bir heyet Kürdistan Bölgesi’ne gitti, bazı milletvekilleri sık sık Kürt kentlerine geliyorlar. Eski CHP ile yeni CHP’nin Kürtlere yaklaşımı arasında nasıl bir fark görüyorsunuz?” sorusuna Tan şöyle cevap verdi:

“Eski CHP ile bugünkü CHP arasında dağlar kadar fark var. Hani çok meşhur bir laf var; kin ayrı, din ayrı… Karşıtınız bile olsa haklı gördüğünüz şeyleri söylemeniz lazım. Sayın Kılıçdaroğlu elinden geldiği kadar CHP’yi geçmişteki çok çok yanlış çizgisinden daha makul sol, sosyal demokrat bir parti haline getirmeye çalışıyor. Kadroları bazında önemli değişiklikler yaptı. Kendi söylemlerinde de büyük farklılıklar var. Kısmen ve çok az da olsa geçmişte CHP’nin yanlışlarını dile getirme durumu var. Bunların hepsi olumlu şeyler. Tabi Cumhuriyet Halk Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi’dir ve İttihat Terakki’dir. Ana kurucu kadrolarının neredeyse büyük bir kısmı İttihat Terakkici’dir. Hatta CHP’den ayrılıp Demokrat Parti’yi kuran Celal Bayar’ın çok meşhur bir sözü vardır: ‘Benim tek bir partim vardır o da İttihat Terakki’dir’ diyor.  Bu geleneğin CHP içinden de Türkiye siyaseti içinden de öyle bir anda sökülüp atılması veya çok kolay ehlileşmesi basit bir iş değil. Onun için Kılıçdaroğlu’nun çıktığı yolu olumlu buluyorum ama tabi ki yeterli değil.”

KILIÇDAROĞLU’NUN ‘HELALLEŞME’ ÇAĞRISI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘helalleşme’ açıklamasına da değinen Tan, “Helalleşme de doğru bir adımdır. Ama helalleşmenin adının konulması lazım. Önce bir geçmişle yüzleşmesi lazım. Bugünle ilgili yeni bir söylem geliştirmesi lazım, buna uygun bir kadronun ortaya çıkması lazım. Gerçi Muharrem İnce ve birçok insan CHP’den istifa etti ama Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’la bu ‘helalleşme’yi nasıl yapacağız, kimle helalleşeceğiz? Kılıçdaroğlu’nun çıktığı yol doğru bir yoldur. Ne için yapıyorsa yapsın velev ki Kürtlerin oylarını almak için yapıyor, olsun doğru bir yoldur” ifadelerini kullandı.

“KÜRTLERDEN CHP’YE BİR YÖNELİŞ HENÜZ SÖZ KONUSU DEĞİL”

Tan, son dönemde Kürtlerin CHP’ye yöneldiği yaklaşımlarının doğruları yansıtmadığını belirterek şunları ekledi: 

“Şu an Kürt meselesinde ciddi, gerçekten derdi olan, gerçekten bu endişelerle Kürt sorununun çözülmesi için HDP ile AK Parti’ye oy veren ana kitleden CHP’ye bir yöneliş yok. Bugün ‘CHP iktidara gelebilir, AK Parti yıpranıyor’ diyen Kürtlerde birtakım korucular, servetini nerden aldığı belli olmayan fırsatçı iş adamları, eskiden DYP ve diğer partilerden siyaset yapmış veya AK Parti’de yer bulamamış, kişilerin bir kısmı CHP’ye meylediyorlar. Yoksa Kürtlerin ana gövdesinden CHP’ye bir yöneliş henüz söz konusu değil. Ama Kılıçdaroğlu ileriki günlerde daha elle tutulur, gözle görülür somut şeyler söylerse, inandırırsa ve korucularla değil, daha doğru dürüst kadrolarla ilişki kurarsa bu meyil söz konusu olabilir. Ama bugün için böyle bir şey söz konusu değil. Geçmişte Kürtlerin içerisinde siyaset yapmış, sanat, edebiyatla uğraşmış, kültür hayatı içerisinde belli bir noktaya gelmiş, iş sahasında ve dürüstçe ticarette kendini kanıtlamış bir kadronun olması lazım. Kastettiğim bunlardır.”

“YENİ BİR PARTİYE İHTİYAÇ VAR”

“Hem Türkiye hem de Kürtler için AK Parti ile HDP’nin alternatifi olan yeni bir partiye ihtiyaç var mı?” sorusuna Tan şöyle yanıt verdi:

“İhtiyaç var da kurulan her parti yeni bir çözümsüzlük getiriyor. Türkiye öyle bir noktaya geldi ki insanlar kurulan hiçbir partiye itibar etmiyor. Mevcut partiler ve gruplar içerisinde bir çözüm, bir restorasyon bir yenilenme olursa belki faydalı olur. Bunu seçimlere kadar -en azından bunu kısa dönem için diyorum- ki seçimlere bir buçuk sene kaldı.  Bu süre zarfında yeni kadro, yeni şartlar kim nasıl toparlayacak? Velev ki doğru olsa bile halkın güveni kalmadı. Böyle bir şey var. Onun için halkın önemli bir kısmı rahatsız, yine çok önemli bir kısmı da kendi partisinden de rahatsız. AK Partili AK Parti’den rahatsız, HDP’li HDP’den rahatsız, CHP’li CHP’nin kadrolarından rahatsız. Ama daha iyi, daha doğru, daha umut verici bir çözüm bulamadığı için herkes kendi evinde oturmaya devam ediyor.”

Son olarak, Abdullah Gül’ün yeniden siyaset sahnesine döneceği yorumlarına ilişkin Tan, “Abdullah Gül 7 yıl cumhurbaşkanlığı yaptı, aklınızda kendisiyle ilgili ne kaldı? Eğer aklınızda kalan bir şey varsa, bundan sonra da bir şeyler olur. Ben kendisini yakinen tanıyorum ama benim aklımda bir şey yok. Çarpıcı bir şey yok. Çarpıcıdan kastım iki araba birbirine çarpar ya işte o” değerlendirmesinde bulundu.