Marx, 2015 yılında çalışmalarına başlayan ikinci NSU Araştırma Komisyonun hazırladığı raporla ilgili Thüringen Eyalet Meclisi'nde yaptığı konuşmada, NSU cinayetlerinin soruşturulmasında güvenlik birimlerinin elde ettikleri bulguları doğru bir şekilde değerlendirmediğini söyledi.
Bunu, Almanya'nın bir kusuru olarak nitelendiren Marx, "Cinayetler ve saldırılar daha iyi soruşturma yapılarak önlenebilirdi" ifadesini kullandı.
Marx, NSU üyelerinin, 1990'lı yıllardan itibaren "Blood&Honour" gibi diğer aşırı sağcı militan grup ve örgütlerle bağlantıda olduğunu ifade ederek, NSU'nun bu örgütlerden destek almadan var olmayacağını ifade etti.
Komisyonun Hristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) üyesi Jörg Kellner ise, NSU cinayetleriyle ilgili çok sayıda sorunun cevapsız kaldığını, komisyonun devlet kurumlardan istenilen düzeyde bilgi alamadıklarını kaydetti.
Almanya'daki Türklere yönelik cinayetler nedeniyle yargılanan Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) suç örgütü lideri Beate Zschaepe
NSU TERÖR ÖRGÜTÜ
NSU'nun varlığı Kasım 2011'de tesadüf sonucu Thüringen eyaletinde gün yüzüne çıkmış, ardından Federal Başsavcılık soruşturma yapmaya başlamıştı.
Almanya'da 2000-2007 yıllarında 8'i Türk 10 kişiyi öldürmek, bombalı saldırılar yapmak ve banka soygunları gerçekleştirmek suçlamalarıyla 2013'te görülmeye başlanan NSU terör örgütü davasında, 11 Temmuz 2018'de açıklanan kararda, baş sanık Beate Zschaepe ömür boyu hapse çarptırılmış, örgüte yardım ve yataklık yapan 4 sanık da 2,5 ile 10 yıl arasında hapis cezası almıştı.