Gazete Duvar’dan Yunus Ülger’in “konu ile ilgili” haberi…
Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının gündemden düşmediği Almanya'da, bugünlerde Türkiye kökenli Ferda Ataman'ın Ayrımcılıkla Mücadele Merkezi'nin başkanlığına aday gösterilmesi önemli bir gündem maddesi oldu.
Ataman, Almanya doğumlu 43 yaşındaki siyaset bilimci, yazar ve gazeteci. Yeşiller Partili Federal Aile Bakanı Lisa Paus tarafından bu göreve aday gösterilen Ataman'ın adaylığına partiler ve medyadan oldukça sert eleştiriler geldi. Ayrıca sosyal medyada da desteğin yanısıra eleştiriler çoğunlukta. Kendisi şimdiye kadar bu eleştirilere bir karşılık vermedi. Merkeze atanmasına gelecek hafta içinde Federal Meclis karar verecek.
Ferda Ataman'a yönelik eleştiriler, onun geçmişteki açıklamaları, yazıları ve çalışmalarının ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı ve kışkırtırıcı olduğu noktasında yoğunlaşıyor. Özellikle Almanlara yönelik sözleri ve eleştirileri bu bağlamda sıkça hatırlatılıyor.
En çok hatırlatılan sözü ise, bir defasında Almanları, bir hakaret ifadesi olan “Kartoffel (Patates)” olarak nitelemiş olması. Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) eski başkanı ve eski Federal İçişleri Bakanı Horst Seehofer'in vatan tanımını Nazilerin vatan tanımına benzetmiş, bu benzetmesi büyük tepki çekmişti.
Federal Aile Bakanı Lise Paus, Ataman'ın bu göreve çok uygun bir aday olduğunu belirterek, tepkilere karşın kararından geri dönmeyeceği sinyali verdi. Hıristiyan Birlik Partisi (CDU) eski başkanı ve partinin geçen seçimde federal başbakan adayı Armin Laschet de Ataman'ı Twitter üzerinden kutladı. Laschet, Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Uyum Bakanı iken, Ataman bir süre onun konuşma metinlerini yazmıştı.
Berlin'de yayımlanan sol eğilimli Tageszeitung gazetesi de Ataman'ın bu göreve uygun bir aday olduğunu düşünüyor. Bu konuda yayımlanan yorumda, Ataman'ın Alman düşmanı olmadığı, çoğunluk toplumuna yönelik eleştirilerinin, onun sert tartışmayı sevmesinden kaynaklandığını belirtti. Yorumda, Ataman'ın kendisi gibi aykırı düşünenlerle yıllardır ayrımcılığa karşı iyi işler yaptığı vurgulandı. Ataman'ın adaylığından muhafazakarlar ile sağcıların mutlu olmadığı belirtilerek, milletvekillerinin oylamada bunlara itibar etmemesi istendi.
Münih'te yayımlanan haber dergisi Focus, Ataman'ın adaylığına sert eleştiri yönelten medya kuruluşları arasında yer aldı. Arap kökenli İsrail ve Alman vatandaşı toplumbilimci Ahmad Monsour tarafından yazılan yorumda, Ataman'ın adaylığının tümüyle yanlış bir tercih olduğu ileri sürüldü.
Mansour'un yorumunda, “Ataman'ın aday gösterilmesi, Alman Hükümetinin İslamın demokratikleşmesine, insan hakları için mücadeleye, ifade özgürlüğüne ve hoşgörüye hiç değer vermediğinin bir göstergesi” gibi ağır yargılarda bulundu. Ataman'ın ayrıştırıcı ve inkar kültürünü (Cancel Kultur) savunan birisi olduğunu ileri süren Mansour, bu atamanın ülkede daha çok ayrımcılığa yol açacağı görüşünü savundu.
Die Welt televizyonuna konuşan Berlinli avukat Seyran Ateş de Ataman'ın bu göreve uygun olmadığını düşününler arasında yer alıyor. Ateş, Ataman'ın Almanları, “Kartoffel” olarak nitelemesini hatırlatıp, bunu söyleyen birinin bu göreve getirilmesinin yanlış olduğunu savundu. Ataman, bir konuşmasında Ateş'in İslam hakkında eleştirilerini alaya almıştı.
İktidar ortağı Hür Demokrat Parti (FDP) ile muhalefet partileri Hıristiyan Birlik Partilerinden (CDU/CSU) de eleştiriler geldi. CSU'lu politikacı Andera Lindholz, Ataman'ın kışkırtıcı ve aşırı sol ideolojiyi savunan biri olduğunu öne sürdü. Lindholz, Ataman'ın kışkırtıcı açıklamalarıyla toplumun farklı kesimlerini birbirine düşürdüğünü ileri sürdü.
1979 yılında Stuttgart'ta doğan Ferda Ataman, Nürnberg kentinde büyüdü. Ailesi Türkiye'den Almanya'ya göç etmiş Selanikli bir aile. Babasının ailesi 1492'de İspanya'dan sürülen Sefarad Yahudisi bir aile. Ataman, Nürnberg Erlangen Üniversitesi ile Berlin Hür Üniversitesinde Ortadoğu ve göç ağırlıklı olmak üzere siyaset bilimi öğrenimi gördü. Ardından Berlin Gazetecilik Okulunda gazetecilik öğrenimi yaptı.
Spiegel, Tageszeitung ve Tagesspiegel gazetelerinde makaleler yazmış olan Ataman, 2010 ile 2012 yılları arasında Ayrımcılıkla Mücadele Merkezi'nin Halkla İlişkiler Dairesini yönetti. 2008'de kurulan Yeni Alman Medyacılar Derneği'nin kurucuları arasında yer alan Ataman, 2018'den bu yana derneğin başkanlığını yapıyor. Dernek, ağırlıklı Alman medyasında daha çok göçmen kökenli gazetecinin yer alması için çalışmalar yapıyor. Dernek, her yıl Altın Patates ödülü veriyor. Bu olumsuz bir ödül ve göçmenlere yönelik ayrımcı haberlere veriliyor.