2013 yılındaki Gezi Parkı eylemlerinde dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın ailesinin Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yaptığı başvuru sonucu hakkındaki karar bozulan polis memuru Hüseyin Engin’in yeniden yargılandığı davanın ilk duruşması, Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.
Savcı mütalaasında, polis memuru Engin’e kasten yaralama suçundan ceza verilmesini istedi. Korkmaz ailesinin avukatı Ayhan Erdoğan ise AYM’nin kararı doğrultusunda “eziyetin geniş yorumlanmasını” ve sanığın “insanlığa karşı suçtan” cezalandırılmasını talep etti. Kararını açıklayan mahkeme heyeti, Engin’i “kasten basit yaralama” suçundan yedi ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı.
Ali İsmail Korkmaz’ın abisi avukat Gürkan Korkmaz, kararı Yargıtay’a taşıyacakları söyledi. 18 Nisan 2016’da görülen Ali İsmail Korkmaz davasında polis memuru Hüseyin Engin, beraat etmişti. Bu karara değinen Gürkan Korkmaz, dava sürecini şöyle anlattı:
“Sanık polis Hüseyin Engin hakkında ilk yargılamada beraat kararı verilmişti. İtirazımızın sonucundan Yargıtay bu kararı bozdu ve basit yaralamadan ceza almasına hükmetti. Basit yaralamadan ceza aldı. Biz yine Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk. Bugün yargılama yeniden başladı. Biz burada AYM kararı doğrultusunda eziyetin geniş yorumlanması gerektiğini, sanığın insanlığa karşı suçtan cezalandırılmasını talep ettik ve üst sınırdan ceza verilmesi gerektiğini savunduk. Ancak mahkeme yine önceden verilen kararı dikkate alarak sadece erteleme kararını ortadan kaldırdı.”
Sanık hakkında hak yoksunluğu kararı
2015’teki yargılama sürecinde de sanık polis memuru Hüseyin Engin’e “kasten basit yaralama” suçundan yedi ay 15 gün hapis cezası verilmiş ancak mahkeme, hükmün açıklanmasının da geri bırakılması kararını vermişti. Bugünkü kararda bu hüküm ertelenmeyerek sanık hakkında beş ay süreyle hak yoksunluğu kararı verildiğini belirten Korkmaz, şöyle konuştu:
“Bu defa sanık polis hakkında bir mahkumiyet söz konusu olduğu için beş ay hak yoksuniyeti kararı verdi. Sanık polis hakkında mahkumiyet kararı var. Suçu kasten işlendiği için mesleki idari bir soruşturmanın önünü açacak. Hatta bu karar meslekten men edilmeye kadar götürülebilecek. Biz bu yönüyle yeniden itiraz edeceğiz. Yargıtay’a, AYM’ye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar taşıyacağız.”
Kaynak: İslami Analiz