Ali Babacan’ın partisi (Deva) için çalışacaklara bilgi notları

Ocak Medya yazarı Sinan Eskicioğlu'nuu, Deva Partisi ile ilgili analizi...

Ali Babacan’ın partisi (Deva) için çalışacaklara bilgi notları

Ali Babacan çalışmalarını hızlandırdı ve partinin ismi de belli oldu: DEVA. 

Demokrasi ve Atılım.

Bu iki önemli kavram ile ülkenin dertlerine derman olmak için kurulan parti zor bir görevi de üstlenmiş oldu. Zaten kolay bir görev olmuş olsaydı bunu herkes yapardı, özellikle de kolay yoldan rant elde etmek isteyenler…

Parti için çalışacaklar hangi düşünceleri nasıl ve ne şekilde sunmalılar, beni bu konu çok ilgilendiriyor. 

Neden mi? 

Çünkü kuralları tamamen yok olmuş bir alan yani siyaset. Evet, eskiden de kolay değildi ama şimdi çok daha garip bir hal aldı. 

Öncelikle Ali Babacan’ı tebrik ediyorum. Nasıl bir yükün altına girdiğini bilerek, bu zorlu görevi üstlendi. Çalışma arkadaşları olacak kurucuları da tebrik ediyorum. 

Bu kişiler çok kirli bir arazide temiz kalma inadıyla yola çıktılar ve bu yol onlar için zorlu olacak. 

Reklam

En güncel şekliyle, ‘Haysiyetsizdir, onursuzdur, şerefsizdir, haindir düzleminde giden bir siyaset alanından bahsediyoruz. Bu ve benzeri tabirlerin havada uçuştuğu bir alanda kalitenizi, saygınlığınızı koruyarak hedeflerinizi ve yapacaklarınızı anlatabilmeniz bir hayli güç. İşte bu sebeple Ali Babacan’ı ve çalışma arkadaşlarını tebrik ettim. 

Ankara’da ve belli çevrelerde parti için çalışacakların işlerinin zorluğu kadar; partinin kurulmasını bekleyen, çalışmalarda görev almak isteyen ve halka partiyi anlatacak olanlar için de zorluklar az değil. Tepede siyasetin sıfatının karalamaya endeksli olduğu bir ortamda, halka inildikçe kalitenin artacağını beklemek safdillik olsa gerek. Negatif sıfatları yapıştırma ve karalama, halk bazında da olacak, işte bu sebeple bu gönüllülere önemli görevler düşmekte.

Deva için çalışacaklara aklıma gelen bir kaç bilgi notunu paylaşmak isterim: 

Deva, erdemli insanların ellerini taşın altına koydukları bir çalışma. Bu sebeple öncelikler: Erdemli, samimi, mütevazı ve efendi olmak olmalıdır. ‘Karşıdaki ne kadar çirkefleşirse, biz de o kadar çirkefleşelim ki, karşıdaki çekinip, sussun’ düşüncesi yanlıştır. Çünkü o zaman karşıdakiyle bir fark olmaz ve deva olmanın bir özelliği kalmaz. 

Susmak mı? 

Hayır. 

‘Erdemli insanların susmamaları ve yüksek sesle konuşmaları çok önemli’. 

Konuşmaların içeriğini yükseltmek, sesi yükseltmekten ağırdır. Karşınızdakiler konuştukça sizler de konuşmalısınız ama mantıklı, kucaklayıcı, sevgi dolu ve şeytanlaştırmadan. 

Reklam

Agresif ve hırçın konuşma şeklini takınanlar, karşılarındaki insanların da öyle olması için sinir savaşı başlatırlar, çünkü bildikleri ve kolay hareket ettikleri tarz öyledir. Hırçınlıktan uzak sakin konuşmak en etkili yöntemdir. Deva için çalışacaklar buna özellikle dikkat etmeliler. 

Kahramanlığın ve hainliğin bu kadar kolay yapıştırıldığı bir ortamda çalışmak özel gayret ister. Saygı sınırlarını aşmadan, karşınızdaki insanlardan örnekler sunmanız sizlerin çalışma alanını genişletecektir, bu unutulmamalı. 

Ülkemizin derdi sadece ekononi değildir. Ülkemiz insanları ve özellikle gençler için ‘geleceğe umutla bakabilmek’ çok önemli. Deva olmak için yola çıkanlar, insanlarımıza umut olmalılar. Bu güzel vatanın sevgi ve barış içinde yönetilmesi, bugün yaşanan sorunların birçoğunu varlıksal olarak ortadan kaldıracaktır. Olumsuzlaşan bakış açılarını olumlu hale getirmek deva olacaklar için çok önemli. Bu yüzden de gençlerin içindeki o olumlu enerjiyi hayata geçirmek adına gençlerle temas kurmaları diğer insanlarla iletişime geçmelerinden daha faydalı olur kanaatindeyim. 

Dinse din, vatansa vatan, kültürse kültür, bilgiyse bilgi…

Artık ülkemiz bu olumsuz havadan çıkarak geleceğe umutla bakmayı hak ediyor. Zaten Deva da bu sebeple kurulmadı mı? 

Çalışmalarda görev alacak bütün arkadaşlara sabır ve azim diliyorum…

Sevgi ve Bilgiyle kalın 

(Not: Milli Görüş hareketinin önemli isimlerinden Şevket Kazan’a Allah’tan rahmet, ailesine ve Milli Görüşçülere sabır diliyorum.)