AKP ile simbioz ilişki kurmuş medya avanesi hortlaktan korkmuyor yeni parti(ler)den korktuğu kadar. Özellikle Ali Babacan bu ekipte ekstra alerji yaratıyor. Bunun arka planında Babacan’ın hemen hiç hatasız muhasebe defteri var. Davutoğlu’nun dış politika defterindeki eksikler onu Babacan’a nazaran daha korunaksız yapıyor. Tabii ki bu avane için Babacan’ın artıları “Reis”e, Davutoğlu’nun eksileri kendine yazıyor.
Yine bu kesimin Babacan’ı ürkek Davutoğlu’nu cesaretli bulmasının arka planında aynı seçimli bakış var. Davutoğlu kaybedecek bir şeyi olmayan bir cengaver. Babacan ise hesaplı bir karnından konuşma ustası.
Karar gazetesinde dostum Yıldıray ve Ahmet Taşgetiren’in 25 sayfaya sığan röportajını da bu bakış ile değerlendirdi bu tacir medya esnafı.
25 sayfayı okumaya üşenen, okuttuğu danışmanı ise yeterli donanıma sahip olmayan anchorman ne yapsın? Gizem ve büyüyü Nişantaşı kahvelerinin üst katında el falı bakan ablalardan öğrendiği şekilde beklenti içine girdiğini ifşa etti.
Benim büyüyle sihirle işim olmaz. Oturdum 25 sayfayı bir güzel özümsedim. Babacan’ın neredeyse drone kamerası ile çekip paylaştığı tablonun özetini çıkardım. Gerçekten de ne büyü ne gizem kalmış ortada. Herşey gayet açık ve seçik anlatılmış. Şaşacaksınız ama Ahmet Hakan bile okumuş olsa bunları anlayabilirdi. Ama çok iyi biliyoruz ki 140 kelimenin ötesi A. Hakan için baş ağrısıdır.
Karar gazetesinin 25 sayfasını gözünde büyütenler için başlıklara ayrılmış bir Babacan özeti hazırladım. Ben röportajı bu formatta daha iyi hazmettim. Siz de tabii ki tamamını okuyabilirsiniz ama bu başlıklar üzerinden Babacan’a ürkek, tedirgin, heyecansız olma isnatlarının arkasındaki asıl paniği teşhis edebilirsiniz. Teşhis etsek de tedavisi olmayan bu yandaş yazarlığın flulaştırdığı gerçeği yakından görmek için buyurunuz:
Röportajdaki 25 Başlık…
1- Temel İlkelere Dair
Uzun yıllar güzel sonuçlar elde ettik. Önemli ilkeler ortaya koyduk. Adaleti tesis etmek, işi ehline vermek, kararları istişareyle almak, kurumların itibarını korumak, şeffaf olmak ve belki de en önemlisi önce insan diyebilmek. Bunlar çok önemli ilkelerdi.
2- Değerlere ve Geçmiş Muhasebesine Dair
Aynı zamanda insan hakları, özgürlükler, çoğulcu demokrasi ve hukukun üstünlüğü gibi değerler de bizim hep savunduğumuz, inandığımız değerler. Ve niye bu durumda ülke diye baktığımızda da bu ilkelerden ve değerlerden uygulamada uzaklaşılmış olması bu sorunların ana kaynağı maalesef.
3- Hal Tercemesine Dair
Eğer şahsi kırgınlıklar söz konusu olsaydı benim 2003’te bırakmış olmam gerekiyordu, bırakın böyle 13 yıllık bakanlık dönemini. Beyaz sayfalarla çalışmaya başlamak gerekiyor.
4- Türkiye’nin En Önemli Sorunlarına Dair
Yine bir özgürlük sorunu var Türkiye’nin. Yine bir temel haklar sorunu var. Ayrıca, Türkiye’nin bir adalet sorunu var. Bir ekonomi sorunu var.
5- Yönteme Dair
Bu ilkelerin, yazılı olması gerekecek ve uzun vadede de korunması gerekecek.
6- Siyasi Partinin Tarifine Dair
Demokrasiyi özümsemiş bir siyasi partinin öncelikle kendi içinde demokrasiyi işletmesi gerekiyor. Kendi iç hukukuna, ilkelerine bağlı olması gerekiyor. Kendi içinde ve topluma karşı şeffaf olması gerekiyor.
7- Sorunların Çözümüne Dair
Ekonomide rasyonalite olduktan sonra çabuk toparlanıyor işler. Adalet, özgürlük ve ekonomi herkesi ilgilendiriyor. Önce niyetiniz var mı, sonra kapasiteniz var mı?
8- Ekibe Dair
Bu arkadaşların tamamı siyasi yapı içinde olacak diye bir şey yok tabii. Burada söz konusu sadakatse öncelikle şunu söylemek lazım. Biz ilkelere ve değerlere sonuna kadar sadığız. Baştan da söyledim, bu bir siyasi tercih değil. Bu bizim hayat idealimiz.
9- Perspektife Dair
Siyasette farklılıkları istismar etmek çok yanlış bir iştir. Bir öteleme ihtiyacı var, kendine taraftar toplayabilmek için. Devlet bunları yapamaz.
10- Kimlik Siyasetine Dair
Siyaset farklılıklar üzerinden bir ayrıştırma yapıyor, bu çok tehlikeli ülkenin geleceği için.
Türkiye’nin ihtiyacı olan siyasi hareket toplumun tek bir kesimini hedefleyen bir siyasi hareket değil. Onu yapan çok.
11- Asgari Şartlara Dair
Bir; iyi insan olsun istiyoruz, iki; işinde iyi olsun istiyoruz. Başka da hiçbir kriterimiz yok.
12- Akpartinin En Büyük Hatasına Dair
Ak Parti’nin en önemli ilkelerinden biri de 3 dönem kuralıydı. Bu basit bir kural değil. Günlerce haftalarca tartışmalardan sonra o kural yazıldı. Ve ilk kuruluşta üç dönem kuralı “üç dönem, nokta” şeklindeydi.
13- Ahmet Davutoğlu’na Dair
Biz Ahmet Bey’le 2003 yılında tanıştık. Yakın dost olduk. Ailecek yakın olduğumuz ve sevdiğimiz birisi kendisi. Ancak siyasetteki önceliklerimiz, izlediğimiz yöntem ve üslup oldukça farklı.
14- Dış Politika Hatalarına Dair
“En haklı olduğumuz konularda yalnız kalıyoruz. En yakın coğrafyamızda söz tükeniyor. Türkiye’nin halihazırda kurucusu ve üyesi olduğu uluslararası kurumlar var. Son dönemde ülkemizin bu kazanımlarının da risk altına girdiğini görüyoruz ve bu bizi tedirgin ediyor.
15- Ekonominin Düze Çıkarılmasına Dair
Ekonomide “güven” kavramı başarının en önemli faktörü. Devletin ekonomik aktörlere sürekli olarak güvenilir bir gelecek perspektifi vermesi gerekir. Söz verince yerine getireceksiniz. Program açıkladığınızda, tavizsiz bir şekilde hayata geçireceksiniz. Piyasa ekonomisinin ruhu ile ters düşen müdahale ve uygulamalardan uzak duracaksınız.
16- Özgüvene Dair
Şimdi sonuçlara bakalım. Bizim görevde olduğumuz dönemde, benim bakanlıktan ayrıldığım dönemde Hazine yaklaşık yüzde 10 faizle borçlanıyordu. Enflasyon %7 idi. Şu anda iktidarın yapmak isteyip de yapamayacağı hiçbir şey yok.
17- Dünya İle Mukayeseye Dair
Bugün Almanya borçlanırken eksi faiz var. Bugün Bulgaristan hükümeti eksi faizle borçlanıyor. Türkiye’nin borçlanma rakamlarına bakıyorsunuz, çok daha yüksek faizler ödeniyor.
18- İddiaya ve İktidarın Ağır Kusurlarına Dair
Artık biz geçmişle uğraşmak istemiyoruz açıkcası. Zaten onun için geleceğe yöneldik.
18/a Ekonomik Kusurlar
Şu anda ekonomimizin en önemli sorunu öngörülebilirlik sorunu.
18/b Algı Kusurları
Bugün dünyada “eksi” faizler dönemi yaşanıyor. Türkiye’nin risk priminin acilen düşürülmesi gerekiyor.
18/c Hukuk Kusurları
Ülkemizdeki hukuk güvenliği sorunu yatırımcıyı ürkütüyor. Dış politikada dönem dönem ekonomiyi olumsuz etkileyecek gelişmeler yaşanıyor. Topyekün bir siyasi revizyona ihtiyaç var.
18/d Siyasi Kusurlar
Esasen sistem değişikliklerini 2017’de olduğu gibi olağanüstü şartlarda yapmamak lazım. Süreç hızlı gelişti. Dar bir ekip çalıştı. İki parti mutabakatı sonunda yeterince tartışılamadı. Parti içi demokrasi çalıştırılmadı.
19- Kendi Duruşuna Dair
Referandum kampanyasında aktif görev almam istendi. Ben reddettim. Artısıyla eksisiyle değerlendirildiğinde, Türkiye için faydasından çok zararı olacağına inandım. Bana soranlara da bunu böyle aktardım.
19/a Haklılık Noktası (I)
Kampanyadaki en önemli argümanlardan bir tanesi koalisyon döneminin biteceğiydi. Bunları belki çabuk unutuyoruz. İttifaklar oluşmadan seçime gidilmiyor Türkiye’de.
19/b Haklılık Noktası (II)
Burada ilkeler çok önemli. İlkeler dediğimizde, hangi sistem olursa olsun, öncelikle güçler ayrımı yani yürütme, yasama ve yargı arasındaki iyi belirlenmiş çizgiler işin temeli. Meclis’in güçlü olması lazım. Meclis’in denetim fonksiyonunun çok iyi çalışıyor olması lazım.
19/c Haklılık Noktası (III)
Her bir vatandaşımız, zaten doğal hakkı olan özgürlüklerini doyasıya yaşamalı. Haklar ve özgürlükler devletin vereceği alacağı bir konu olmamalı.
20- Kürt Sorununa Dair
Sadece güvenlik tedbirleriyle terör sorununun çözülemeyeceğini bilmemiz lazım.
21- Kayyum Sürecine Dair
Seçilmiş bir insanı görevinden alabilecek bir gücün sadece ve sadece hukuktan güç alan bağımsız yargıda olması lazım. Seçmenin iradesine saygı göstermek gerekiyor. Demokrasilerde hukuku göz ardı ederseniz, demokrasi bir süre sonra otokrasiye dönüşebilir.
22- İstanbul Seçimine Dair
Güvenilir kamuoyu yoklamalarına baktığınız zaman bu fark görünüyordu, çok açıktı.
23- Revizyon ve Reforma Dair
Türkiye’de korku siyaseti yapılıyor. Epeyce de kimlik siyaseti yapılıyor. Türkiye’nin ihtiyacı bu değil. Hele ekonomi en kolay kısmı. İki kere iki dörttür diyebildikten sonra, rasyonalite olduktan sonra çok kolay toparlanır.
24- Düşünce Özgürlüğüne Dair
Sivil toplum temsilcilerinin, aydınların, akademisyenlerin, gazetecilerin ve siyasetçilerin sadece düşündüklerini ifade ettikleri için özgürlüklerinin kısıtlanması kabul edilebilir bir şey değil.
25- Vicdana Dair
Bu çalışmayı başlatmamış olsak, bu kadar sıkıntı varken ülkede hiçbir şey yapmamış olmanın, hiçbir şey yapamıyor olmanın vicdan azabını çekerdik açıkçası.
Yeni bir çıkış gerekiyor artık. AK Parti içinde çok mücadele ettik, çok uğraştık. Yapamadık, gerçekleştiremedik.
Biz bugün bu çıkışı yapmazsak gelecek nesiller bizden hesap soracak.Yaptığımız işin meşruiyeti konusunda çok rahatız.
