Cumhurbaşkanlığının yazılı açıklamasındaki ifadelerle örtüşünce, Resmi Gazete'deki dil dikkatlerden kaçmış olabilir.
Sanki haberi veren gazeteler, açıklamaya istinaden öyle sunuyormuş, resmiyete o şekilde geçmemiş gibi. Bir yanılsamayla algıladı çoğu kimse.
Oysa ortada; ayrı başlık açmayı, başlı başına haber olmayı gerektirecek sertlikte, görülmemiş bir tavır var.
Berat Albayrak'ın ayrılışı, Resmi Gazete'ye de "Af talebi kabul edildi" diye geçirilmiş meğer.
Lütfi Elvan'ın Atama Kararı'nda yer alıyor.
"Berat Albayrak'tan boşalan Hazine ve Maliye Bakanlığına Lütfi Elvan atanmıştır" denmemiş.
"Görevden affını isteyen ve görevden af talebi kabul edilen Berat Albayrak'tan boşalan..." şeklindeki kalıp ifade tercih edilmiş.
Kamuoyuna yapılan açıklamadaki vurgu, resmi atama kararında da aynen tekrarlanmış. Zihinlere çakılmak, kazınmak istercesine...
Merkezi sistemle yayın yapan medyada böyle yansıtılması anlaşılabilirdi. Kamuoyuna mesaj veriliyor neticede.
Fakat Resmi Gazete'ye de bu kalıpla taşınmasının, özel bir kastı ve anlamı olmalı.
Aynı mesajın, devlet bürokrasisine ve kayıtlarına da verilmek istendiğini gösteriyor.
Bir örnekle kıyaslarsak...
İçişleri Bakanı Soylu, reddedilen istifasında, milleti ve Cumhurbaşkanı'nı sıkıntıya sokan bir uygulamanın sorumluluğunu üstlenmişti.
Cumhurbaşkanı'nın, göreve layık görerek kendisine duyduğu güvene müteşekkirdi. Ve emanete kazara halel getirmiş görünmenin üzüntüsüyle 'bağışlanma' diliyordu.
Yani Soylu'nun istifası, güvene ihanet şüphesini bile kaldıramama gerekçesine dayanıyordu.
Soylu bu siyasi adap ve özeni sergilerken, aile bağına rağmen Albayrak'ın ihmal etmesinin doğurduğu bir sonuç galiba.
Albayrak'ın ayrılma açıklaması, göreve getirmesinden dolayı Cumhurbaşkanı'na bir minnet ve şükran duygusu içermiyordu.
Bilakis, "At izi it izine karıştı, Hak ile batılı ayırt etmek zorlaştı" gibi ağır bir suçlamayla görevi bırakıyordu. Rahatsızlığına yol açan sebepleri kamuoyuna şikayet mahiyetindeydi.
Cumhurbaşkanlığının "Af talebi kabul edildi" ısrarı, af gerektiren 'güvene ihanet' gibi bir durumu ima ediyor. Sanki o yüzden. Başka izah bulamadım.
Demek ki Biden kutlanabiliyormuş
AK Parti Sözcüsü Çelik, partisi değil Türkiye adına konuşmuştu. Biden’ı tebrik için sonuçların resmileşmesini beklediğimizi söylemişti.
Halbuki Albayrak’ın istifasıyla ilgili ne dediyse, aynısını bu sorulduğunda da tekrarlamalıydı.
Bir bakanın istifasının kabulü veya reddi nasıl parti yönetiminin değil Cumhurbaşkanlığının konusuysa...ABD’nin seçilmiş başkanına, Türkiye adına kutlama mesajı gönderip göndermemek de Cumhurbaşkanlığının kararıydı, partinin takdirinde değil.
Öyle de oldu.
Ertesi gün, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sıcak tebrik mesajı Biden’a ulaştı. Şahsıyla geçmişteki iyi ilişkilerinden ve geleceğe yönelik birlikte çalışma temennilerinden bahsediyordu mesaj.
Ne bekleniyordu ki?
AK Parti, seçim zaferlerinden sonra tebrikleri kabul için sonuçların kesinleşmesini mi bekledi hep?
Erdoğan kazandığında hemen tebrik eden yabancı başkanlar, başbakanlar niye resmileşmesini beklemedi?
AK Parti iktidarı, şimdiye dek hiçbir ülkedeki seçim başarısını kesinleşmeden önce kutlamadı mı?
Biden’ı tebrik hassasiyeti, Erdoğan karşıtı zevzekçe laflarından kaynaklansaydı, bu sıcaklıkta kutlanmazdı hem. Mesaj, daha soğuk ve mesafeli olurdu.
Belli ki Trump’ı kızdırmaktan çekinilmişti, zaten burnundan soluyordu.
O zaman yazmıştım. Biden’ın küstah sözleri, Washington Büyükelçiliğimizce kınanmadığı gibi, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun tepki tiviti bile Twitter hesaplarında paylaşılmamıştı.
Doğrusu da oydu, soğukkanlı diplomasinin değeri şimdi umarım daha iyi anlaşılmıştır.
O diplomatik akıl sayesinde, Trump’ı delirtmeden Biden’ı tebrik formülü bulunabildi işte.
Trump’a da Cumhurbaşkanı adına bir teşekkür mesajı yollandı. Resmi sonuçlar ne çıkarsa çıksın, ‘ortak çıkar ve değerlerimizi geliştiren samimi, kararlı vizyonu’ndan dolayı teşekkür edildi kendisine.
Kulağa pek samimi ve inandırıcı gelmese de yumuşatıcı bir mesaj.
Trump’ın, Biden’ı tebrik edenlere katılmamızı anlayışla karşılamasına yardımı dokunabilir belki.
En azından, Biden’ı Twitter’dan kutlayan büzüktaşı Netanyahu gibi terslenip bizi takipten çıkarmamasını sağlayacaktır.
Şakası yok, Trump 3 ay daha bütün ayarsızlığıyla başkan.
Diplomatik akla bırakıldığında doğrusu bulunuyor, esneme ve manevra payı işe yarıyormuş. Gördünüz mü!