AKP Ekti MHP Biçiyor?

Veysi Dündar´ın analiz yazısı...

AKP Ekti MHP Biçiyor?

?Türk demokrasisine AKP´nin verdiği en büyük zarar nedir?? diye sorsak vereceğimiz yanıt; ?küçük koalisyon ortağına ülkenin kaderinde başat olarak söz sahibi olma hakkı vermektir? dememiz lazım.

Uygulamalarını ve tercihlerini beğenmesek de AKP´nin kazıyarak elde ettiği bir güce paraşütle ortak olan MHP´nin durumunu bundan iyi ne tarif edebilir?

MHP ve MSP´nin 12 Eylül öncesinde sağın ana direği Adalet Partisinin iki yanında sıralandığını bilenler için bunlardan birinin ardılının ülkede önce iktidarı ele alması sonra onu yıllara sari bir varoluşa tahvil etmesi şaşırtıcı idi. Sağın ana gövdesi gitmiş yan dallarından biri gövdeleşmişti. Diğer yan dal olan MHP ise ağır aksak sürdürdüğü varlığını 8 Haziran 2015´den itibaren AKP´ye armağan etti.

Parti olarak iktidar olma seçeneğinden feragat etti. Türk siyasetinde görülmemiş bir taktik ile parti varlığını AKP parti varlığına armağan ederken meşhur ?bana bir dayanak noktası verin, dünyayı yerinden oynatayım diyen? Arşimet´e rahmet okuttu.

Türkiye siyasetini artık sadece MHP yerinden oynatıyor. MHP´nin hemen hiçbir büyük ilçede AKP´yi kurtarmaya yetmeyen varlığı ülkenin küçük ilçelerinde etkin bir varlığı geçerli kıldı.

Türkiye siyasetinin tamamını düzenleme cüretini kendinde gören ve hemen her konuda söz alan MHP liderinin söz sanatından ibaret yüzeyde gezen sert dili ile kendine hiç de hak etmediği geniş bir alan açtı.

Son olarak Belediyelerle ilgili önerisi gündemi kaplayan Bahçeli´nin demokrasinin artık neredeyse bireye indirgenmiş olduğu gerçeğini hiçe sayan çıkışı özünde zamanın ruhunun tam da zıddı idi.
AKP´nin kaydadeğer büyükşehirleri kaybettiği bir düzende ilçe belediyelerini de merkeze tabi tutmak isteyen bir öneriyi karşı taraf yapsa tepki çekerdi. Bahçeli yapınca ilgi çekti.

?Belediye Valisi? diyebileceğimiz bir mikro başkanlık sistemini neden önerdiğini anlamasak da Bahçeli için önemli olan önerinin içeriği değil zaten. Söylediklerinin de içeriğinden ziyade zarfına özen gösteren Bahçeli, mazrufla ilgili kaygı taşımıyor.

(Abdurrahim Karslı´ya bu konudaki düşüncelerini sordum, bugünkü söyleşiyi okumanızda fayda var.)

AKP başkanının aldığı onca riskle adeta tırnağı ile kazıyarak elde ettiği onlarca yıllık iktidara ortak çıkabileceğini sezen Bahçeli´nin başkanlık sisteminin bu ortaklık için tek zemin olduğunu bizden çok önce algıladığı aşikar.

Başkanlık sisteminin varlık sebebi olan koalisyonsuz yönetimi sadece kırmızı çizgilerin dışında kabullenen MHP, kırmızı çizgileri çizerek AKP´ye oyun alanı içinde gönül rahatlığı ile destek olmaktan kaçınmıyor.

Kırmızı çizginin içinde kalındığı sürece demokrasinin de kuralların da etikin hiçbir kriterine tabi kalmadan kolayca ortak desteği alabilen AKP için ise tek geçerli sınır bu çizgileri bozmamak, çizgilerle oynamamak.

AKP´nin yıllarca MHP de dahil olmak üzere karşısına aldığı bütün siyasi oluşumları alt etme becerisinin tıkandığı anda çare olarak gördüğü MHP ile yol arkadaşlığı her iki bünyede hiçbir sorun yaratmadan devam ediyor.

AKP´nin optimal olmayan bir oy ağırlığı ile ihtiyacı olmayan bölgelerde büyüttüğü ittifak çizgisi ihtiyaç duyduğu oyları ise elinden çekip alıyor.

Türkiye GSMH´sını üreten kesimin sadece %30´u AKP´yi 1. parti olarak görmek istiyor. AKP seçim sonuçlarına üretime olan katkı açısından bakıldığında CHP´ye açık ara yeniliyor.

AKP´nin MHP´den ödünç alarak başlattığı beka söylemini seçimlerin bittiği günlerde duymuyoruz.

Buna karşılık seçim sonuçlarının işe gelmeyenlerine reddiye oluşturma konusunda AKP´den geri kalmayan çıkışları MHP üzerinden izliyoruz.
MHP adeta bir alt parti gibi davranıyor.
İktidarın devamlılığına halel gelmemesi için canını dişine takıyor.

AKP, MHP ile kurduğu ittifak ile girdiği seçimde aldığı ağır hasara rağmen kendini sorgulamıyor.
MHP´den zaten böyle bir tavır beklemiyoruz.
MHP seçmeninin AKP´ye oy vermeyerek kendince geliştirdiği protestonun Devlet Bahçeli nezdinde ise hiçbir kıymeti bulunmuyor.

AKP ile hem ortak hem rakip olmayı içine sindiren MHP için tek bir gerçek var, o da iktidarın sırat köprüsünün hiçbir zaman bitmemesi.

AKP kendi sıratını kendi kurdu.
Bu sıratı geçmek için yardım eden MHP´nin araf halinin ilanihai devamına dair en ufak bir tereddütü bulunmuyor.

AKP arafta iken MHP cennetini bulmuş görünüyor. Bütün bu olanlar ise memleketin üreten çoğunluğu için tercihlerini değiştirmeye yetiyor.

AKP sadece İstanbul´da değil ama en çok İstanbul´da üzüldü.
İstanbul AKP´ye 25 yıl sonra yerelde ilk kez ?hayır´ dedi. MHP ile birliktelik AKP´ye hayır getirdi.
Bunun muhasebesini yapmak için yeterli zaman var ama istek var mı?
Göreceğiz?