İndependent Türkçe'den Abdülhakim Günaydın'ın "konuya dair" haberi,,,
Tarih yaprakları 12 Ağustos 2020'yi gösterdiğinde, Türk insansız hava araçları (SİHA) Irak Kürdistan Bölgesi'nin (IKB) Sidekan bölgesinde PKK mensuplarına yönelik düzenlediği operasyonda iki Iraklı yetkili ve bir Irak askeri öldü.
Türkiye'nin yıllardır belki de binlerce kez düzenlediği operasyonda bu kez PKK mensuplarının yanı sıra Iraklı askeri yetkiler de hayatlarını yitirmişti.
Bu gelişme Türkiye ile Irak arasında gerginliğe yol açtı. Oysa Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Bağdat'a düzenleyeceği bir resmi ziyareti planlanmıştı.
Irak Kürdistan Bölgesi'nden gelen bu haberin ardından Bağdat, Akar'ın 13 Ağustos'ta yapılması planlanan ziyaretinin iptal edildiğini duyurdu.
Kriz, Irak Dışişleri Bakanlığı'nın yaptığı açıklama ile derinleşti. Ziyaret iptal edildiği gibi Irak tarafı Türkiye'nin Bağdat Büyükelçisi'ne protesto notası verileceğini bile duyurmuştu.
Bunlar yaşanırken Irak'ta sokaklarında protesto gösterileri devam ediyor, yönetim boşluğu ise sürüyordu.
Ancak Türkiye komşusuyla ilişkilerinin daha da bozulmaması için girişimlerini sürdürdü. Başbakan seçilen Mustafa el-Kazımi, Ankara'ya gelerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir görüşme gerçekleştirdi.
Engeller ortadan kaldırılmak istense de ilişkiler bir türlü istenilen kıvama gelmiyor
Kazımi'nin ziyaretinden bir ay sonra bu kez Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Bağdat'ın yolunu tuttu.
Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler'in de olduğu bir heyetle önce Bağdat'ta temaslarda bulundu. Akar, Başbakan Mustafa el-Kazımi ve Cumhurbaşkanı Berhem Salih ve diğer yetkililerle görüştükten sonra Erbil'e geçti.
Aslında Türkiye-Irak ilişkileri, PKK ve su sorunu nedeniyle hiçbir zaman istenilen düzeyde olmadı.
Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi Türk heyeti kabul etti / Fotoğraf: AA
2003 Amerikan müdahalesinden sonra Başbakan Nuri el-Maliki döneminde Ankara-Bağdat ilişkileri kopma noktasına geldi.
Haydar Abadi ile biraz ilerleyen ikili ilişkiler Mustafa el-Kazımi'nin başbakan seçilmesiyle yeniden ivme kazandı.
Ankara ve Bağdat, terörle mücadele konusunda iş birliği, ikili ve bölgesel savunma ile güvenlik konularında daha yakın ilişkiler geliştirmek istiyor.
Fakat zaman zaman engellerle karşılaşılıyor. Taraflar engelleri ortadan kaldırmaya çalışsalar da ilişkiler onların istediği kıvama gelmiyor.
Gerek Bağdat merkezi hükümeti yetkilileri gerekçe IKB yöneticileriyle gerçekleştirilen görüşmelerle tarafların istifade edebileceği yeni ilişki ağları geliştirilmek isteniyor.
Türk heyeti Bağdat'taki temasların ardından Erbil'e geçti
İşte bunun için Bağdat'ta üst düzey temaslarda bulunan Akar ve beraberindeki heyet, Erbil'e geçti.
Hulusi Akar - Mesud Barzani / Fotoğraf: Twitter
Eski IKB Başkanı Mesud Barzani ve Başbakan Mesrur Barzani ile görüşen heyetin, IKB Başkanı Neçirvan Barzani ile de görüşmesi bekleniyor.
Ankara-Bağdat arasında PKK, su sorunu ve Başika askeri üssü gibi önem arz edecek birkaç sorun var.
Bağdat yönetimi Türkiye'den bıraktığı su miktarını artırması ve ülke sınırları içinde gerçekleştirdiği operasyonları sona erdirmesi isterken, Ankara ise Bağdat ve ile Erbil'den PKK'ya yönelik net tavır takınması, ikinci bir sınır kapısının açılması ve Türk şirketlerinin ülkedeki çalışmalarının kolaylaştırmasını istiyor.
Kazımi döneminde Ankara-Bağdat ilişkilerinin yeniden ivme kazandığını bir gerçek.
Ancak kimi uzmanlara göre parlamentoda sınırlı desteğe sahip olan Kazımi'nin ilişkileri istediği düzeye getirmesi pek olası görünmüyor.
Bölge uzmanları, Türk heyetinin Irak ziyareti ve Ankara-Bağdat ilişkilerini Independent Türkçe'ye anlattı.
Ömer Abdulsettar / Fotoğraf: Independent Türkçe
"Heyette Genelkurmay Başkanı'nın olması ziyaretin önemini artırıyor"
Irak Parlamentosu eski üyesi Dr. Ömer Abdulsettar, bölgedeki yeni gelişmeleri Trump öncesi ve sonrası olarak ikiye ayırdı.
ABD Başkanı Joe Biden'ın seçilmesiyle bölgede yeni ulusal ve uluslararası hareketlenmelerin olduğuna dikkat çeken Abdulsettar, bu hareketler kapsamında Türkiye'nin İran, Körfez ülkeleri, Yunanistan, İsrail ve Fransa ile ilişkilerini düzeltmek için adım attığını söyledi.
Kazımi'nin Ankara ziyaretinden sonra Akar ve Güler'in Bağdat ziyaretinin önemine vurgu yapan Abdulsettar, "Kazımi, Türkiye ziyaretinde elbette PKK, Şengal ve Kandil gibi birçok konuyu görüştü. Ardından Türk heyet Bağdat'ı ziyaret etti. Ama Akar'la beraber Genelkurmay Başkanı'nın olması ziyaretin önemini daha da artıyor" dedi.
Söz konusu ziyaretin daha çok askeri bir ziyaret olduğunun açıkça öne çıktığını belirten Abdulsettar, "PKK'nın Irak'ta varlığı ve Şengal meselesi uzun süredir devam eden bir sorun. Türkiye sorunun çözümü için diretiyor. Ankara-Bağdat veya Ankara-Erbil görüşmeleri ne derece sonuç verir bilinmez ancak Ankara-Bağdat-Erbil üçlü koordinasyonun kurulması sorunun çözümüne daha fazla katkı sunabilir" diye konuştu.
"Kazımi, Ankara'yı memnun edecek kadar eli güçlü değil"
İki ülke ilişkilerinin çok değişkenlik gösterdiğini, Nuri Maliki döneminde bozulan ilişkilerin Haydar Abadi ile biraz daha iyi olduğunu kaydeden Erbil Salahaddin Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Zubir Rasool, Kazımi'nin Ankara ziyaretiyle ilişkilerin ivme kazandığını söyledi.
Zubir Rasool / Fotoğraf: Independent Türkçe
Ankara'nın 2003 yılından beri PKK'ya karşı Bağdat'tan işbirliği istediğini aktaran Rasool, "Türkiye şu ana kadar istediğini elde edemedi. Kazımi eski istihbaratçı, Hakan Fidan ile görüşmüş ve PKK meselesine vakıf biri. Bu yüzden Ankara Kazımi üzerinden ilişkileri geliştirmek istiyor. Ancak ilişkileri geliştirmek o kadar kolay değil" dedi.
Türkiye'nin bölgedeki Sünnilerin temsilciliğine soyunması ve Başika'da bulunan askeri üssün geliştirilmek istenen ilişkilere engel teşkil ettiğini ifade eden Rasool, şunları kaydetti:
"Bir kısım Şiiler Ankara'nın bölgede Sünni gruplara yakın olması ve Musul'un imarında rol almasından rahatsız. Ayrıca Haşdi Şabi içerisinde yer alan bazı Şiiler Şengal'de PKK ile yakın işbirliği içindeler. Bir diğer önemli, konu iki ülke ilişkileri Kazımi'nin tek başına karar vereceği bir mesele değil. Çünkü Kazımi'nin arkasında halk desteği olmadığı gibi parlamentoda da güçlü bir desteği yok. Dolayısıyla ivme kazanan ilişkilerin istenilen düzeye gelmesi zor görünüyor."
Türkiye'nin Habur Sınır Kapısı'na alternatif bir sınır kapısı açarak Irak Kürdistan Bölgesi'ni bypass etmek istediğini aktaran siyaset bilimci Rasool, devamında şunları söyledi:
"Evet, Ankara-Bağdat arasındaki soruların başında PKK, su meselesi ve askeri operasyonlar yer alıyor. Bu konular merkezi yönetimi ilgilendirdiği kadar IKB'yi de ilgilendirir.
Koordinasyonda Erbil'in yer almaması başarı şansını azaltır. Ancak Erbil'i ilgilendiren bir diğer meselede yeni açılacak sınır kapısı. Ankara Erbil'i bypass ederek bölgedeki Sünnilere direk ulaşmak istiyor. Bu hamle hem ekonomik hem de siyasi olarak Irak Kürdistan Bölgesi'ni zayıflatarak etkisizleştirme projesidir. Ziyarette sürpriz bir gelişme beklemiyorum, çünkü Kazımi'nin Ankara'yı memnun edecek kadar eli güçlü değil."
Ömer el-Cenabi / Fotoğraf: Independent Türkçe
"Türkiye, NATO bünyesinde Irak'ta görev alabilir"
Iraklı gazeteci Ömer el-Cenabi, Kazımi'nin Ankara ziyaretinden sonra Akar ve Güler'in Bağdat'ı ziyaret etmesi iki ülke arasında askeri ve ekonomik ilişkilerin tekrar canlandığının göstergesi olduğunu söyledi.
İki ülke arasında askeri ve ekonomik anlaşmalara vurgu yapan Cenabi, "Bağdat'a yapılan üst düzey ziyaret yeni askeri ve ekonomik anlaşmalara kapı aralayacak" dedi.
İşbirliğinin istikrarlı bir şekilde devam edeceğini dile getiren Cenabi, sözlerine şöyle devam etti:
"Yeni silah ve ortak eğitim anlaşmaları, sınır anlaşmaları, karşılıklı tecrübelerin paylaşımı, NATO bünyesinde güç paylaşımı anlaşmaları görebiliriz. Önümüzdeki aylarda Türkiye NATO bünyesinde Irak'ta görev alabilir. Çünkü Türkiye önemli bir NATO üyesi. İki ülke arasında işbirliği devam edecek."
Hussam M. Botani / Fotoğraf: Independent Türkçe
"Askeri ve güvenlik konularında bir koordinasyon oluşturulabilir"
Uluslararası ve Stratejik Araştırmalar için Politika Oluşturma Merkezi Başkanı Hussam M. Botani, Irak sınır muhafızları ve ordu mensuplarının ölümüne neden olan hava saldırısının ardından Bağdat ziyaretinin geliştirilmek istenen işbirliğine işaret ettiğini söyledi.
"Benzer hadiselerin yaşanmaması ve işbirliğinin gelişmesi için iki ülke arasında askeri ve güvenlik alanında yeni bir koordinasyon oluşturulabilir" diyen Botani, devamında şu ifadelere yer verdi:
"Bağdat ziyaretinin ana amacı PKK, Sincar ve IŞİD ile askeri üsler. Ankara Bağdat'tan Şengal'in PKK'dan temizlenmesini isteyecek ama Bağdat'ta su konusu ve askeri üslerin boşaltılması konusunu masaya yatırır. Sonuç olarak bu ziyaret, üst düzey ilişkilerin geliştirilmesi yönünde önemli bir adım olarak gözüküyor. Ziyaretin sonuçlarını önümüzdeki süreçte hep birlikte göreceğiz."