Yeni siyasi partilerin devreye girmesiyle birlikte siyasetteki tartışmaların rengi de değişmeye başladı. Bilindiği gibi Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek Partisi resmen kuruldu, Ali Babacan ve arkadaşlarının kuracakları partinin de eli kulağında...
Kuşkusuz sadece tartışmaların rengi değil, partiler yelpazesindeki akrabalık görüntüleri de netleşmeye başladı. Malum, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin doğası gereği seçimlerde ittifak modeli geçerli. Nitekim 24 Haziran 2018 genel seçimleri ve 2019’daki 31 Mart yerel seçimlerinde “Cumhur” ve “Millet” ittifaklarıyla tanışmış olduk.
Her ne kadar bütün ittifaklar yasal meşruiyete sahip olsalar da, en makbul ittifak Cumhur İttifakıydı, eşitler içinde birinci yani...
Bilindiği gibi Cumhur İttifakı’nın resmi iki ortağı var AK Parti ve MHP... İttifakın gayrı resmi ortakları ise BBP ve Doğu Perinçek.
Ancak son günlerde AK Parti’ye lojistik destek sağlamak üzere yeni ve taze bir güç daha devreye girmeye çalışıyor, Cem Uzan... Fransa’da yaşayan Cem Uzan, geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabı üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a destek veren bir paylaşımda bulundu. Erdoğan’ın yalnız bırakıldığını belirten Cem Uzan diyor ki: “Ekonominin bu zor günlerinde! Herkesin saklanacak yer aradığı bugünlerde Sayın Başkanımız Erdoğan’ın bile yalnız bırakıldığı bir zamanda ben milletimin ve devletimin hizmetinde olmaya hazırım.” Görüldüğü gibi artık Cem Uzan da vatan ve AK Parti hasretiyle yanıp tutuşuyormuş!
Doğrusu bu açıklamayı görünce Perinçek’in “AK Parti Vatan Partisi’nin siyasetine geldi, her adımda geliyor...” sözlerini hatırlamadan edemedim. Galiba bu durumda şöyle bir soru sormak vacip oldu: Acaba Cem Uzan da mı AK Parti’ye yaklaşıyor, ya da AK Parti adım adım Cem Uzan’a mı gidecek?
Taze vatan sevdalısı Cem Uzan’ın AK Parti aşkını daha iyi anlayabilmek için biraz daha yakından bakmakta yarar var. Genç kuşaklar pek bilmezler ama Uzan imparatorluğu yakın tarihimizin en karanlık sayfalarından biridir. ÇEAŞ’ı ele geçirmek için Sabancı’ya yönelik kaset ve şantaj iddiaları hala hafızalarımızda ve arşivlerde tazeliğini korumaktadır. Nasıl gerçekleştiğini bilemeyiz ama, sonunda Sabancı ÇEAŞ’taki hisselerini Uzan’a devretmek zorunda kalmıştı. Merak edenler için buna benzer pek çok iddiayı arşivlerde bulmak mümkün. Özet olarak söylemek gerekirse, bütün bunların sonunda Uzanlar Türkiye’den kaçmak zorunda kalmışlardır.
Şimdi, bunca tarihi gerçekler ortadayken AK Parti Cem Uzan gibi bir ismin lojistik desteğine ihtiyaç duyabilir mi?
Hemen belirtelim, AK Parti gibi en azından 2013’e kadar Türkiye’nin demokratikleşmesinde ve kalkınmasında önemli başarıların altına imza atmış bir partinin, bırakın Cem Uzan’ın desteğine ihtiyaç duyabileceğini söylemek, düşünmek bile bu partiye yapılabilecek en büyük bühtandır. Ancak şu ana kadar partiden, Uzan’ın destek açıklamalarına mesafeli durduklarını belirten bir açıklama da yapılmış değil, tıpkı Perinçek’le ilgili herhangi bir memnuniyetsizlik açıklaması yapılmadığı gibi...
Aklı ve mantığı devre dışı bırakmadan düşüncesi bile çılgınlık olmakla birlikte, eğer Cem Uzan’ın Babacan ve Davutoğlu’nun resimlerinin üzerine yazdığı “Yabancı ajanlarla imzaladığınız belge elimde. Uluslararası mahkemelere sunulacak. Türk Milleti sizden hesap soracak. Yargılanacaksınız...” şeklindeki ucuz mesajlarından fayda murat etmek isteyenler varsa, bilinmeli ki bu beyhude bir gayrettir. Çünkü karışık işlerle tescillenmiş bulunan Uzan’ın millet hafızasındaki yeri bellidir. Dolayısıyla, yıllar sonra çakma vatanseverlik numaralarıyla milletin gözlerinin içine baka baka doğrudan Babacan ve Davutoğlu’na saldırarak vatanseverlik(!) ödülü beklemesi, ancak aklın buharlaşmasıyla izah edilebilir.
