Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

AK Partili Turan: Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine saygılıyız, kimsenin tereddütü olmasın

Bu ülkede tüm kesimleri temsil eden meşru bir hükümet kurulduğunda, güvenliğini sağladığımız yerlerin sevk ve iradesini biz kendilerine bırakacağız” dedi.

AK Partili Turan: Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine saygılıyız, kimsenin tereddütü olmasın

AK Partili Hasan Turan, Türkiye’nin Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine saygılı olduğunu kaydederken “Bundan kimsenin tereddütü olmasın. Bu ülkede tüm kesimleri temsil eden meşru bir hükümet kurulduğunda, güvenliğini sağladığımız yerlerin sevk ve iradesini biz kendilerine bırakacağız” dedi.

Türkiye’nin Suriye’nin kuzey doğusunda başlattığı Barış Pınarı Harekatı devam ederken Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya’nın, Türkiye-Suriye sınırının güvenliği için iki ülke arasında işbirliği sağlanmasına katkıda bulunacağı açıklaması yaptı. Türkiye ile Suriye arasında 1998 yılında imzalanan Adana Mutabakatı’na dikkat çeken Lavrov, “Rusya, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) ve uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde hareket etmeye, Kürtler ile Şam arasında anlaşmalara varılıp bu anlaşmaların yerine getirilmesini teşvik etmeye, Adana Mutabakatı’nda öngörüldüğü gibi Suriye ile Türkiye hükümetleri arasında ortak sınırlarında güvenliğin sağlanması için işbirliğine katkıda bulunmaya devam edecek” dedi.

Lavrov’un Türkiye ve Suriye arasındaki bir güvenlik işbirliğine Moskova’nın destek vereceği açıklamasını Sputnik’e değerlendiren AK Parti İstanbul Milletvekili, Türkiye-Rusya Parlamentolar Arası Dostluk Grubu’ndan Hasan Turan, Rus Dışişleri Bakanı’nın açıklamalarını, Suriye sorununun çözümü için önerilerde bulunmasını önemsediklerini ifade etti. Turan, “Rusya ve Türkiye bölgenin iki önemli ve güçlü ülkesidir. Tarihi bağların yanında komşuluk durumu da bu durumu güçlendirmektedir. Rusya’nın bugüne kadar Türkiye’nin tezlerini dikkate alan bir çizgide olması bizi memnun etmektedir. Son olarak BMGK’daki vetosu da bunu göstermektedir” dedi.

“SURİYE’DE MEŞRU BİR HÜKÜMET KURULDUĞUNDA, ÇIKARILAN İNSANLAR YERLEŞTİĞİNDE ELBETTE ORADA KALMAYIZ”

Lavrov’un Adana Mutabakatı çerçevesinde belirttiği konuların kendilerinin de dikkat ettiği hususlar olduğunu belirten Turan, “Ancak Suriye yönetiminin içinde bulunduğu mevcut durumdan dolayı biz Barış Pınarı Operasyonu’nu yapmak zorunda kaldık. Eğer Suriye, topraklarındaki terörist unsurlarla baş edebilseydi, sınır güvenliği delinmeseydi zaten operasyona gerek kalmayacaktı. Şimdi terör unsurlarının bölgeyi boşaltması ve oranın asıl sahiplerinin geri gelmesi bizi rahatsız etmez” dedi. Türkiye’nin, Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine saygılı olduğunu kaydederek, “Bundan kimsenin tereddütü olmasın” diyen Turan, şöyle devam etti:

“Bu ülkede tüm kesimleri temsil eden meşru bir hükümet kurulduğunda güvenliğini sağladığımız yerlerin sevk ve iradesini biz kendilerine bırakacağız; Cerablus’ta olduğu gibi, El Bab’da olduğu gibi, Afrin’de olduğu gibi. Güvenliğini sağladığımız yerlerden çıkarılan insanlar yerleştiğinde elbette orada kalmayız. Biz sadece inşa ederiz, ihya ederiz ama asla zulmetmeyiz. Suriye toprakları terörist işgali altındayken, bu ülke adına söylenen hiçbir sözün ve atılan hiçbir adımın kıymeti olamaz. Tüm teröristler hemen silahlarını, malzemelerini bırakıp belirlediğimiz güvenli bölgeden dışarı çıksınlar. Bu yapıldığında harekat zaten sona ermiş olur.”

“TÜRKİYE’NİN GERİ ADIM ATMASI MÜMKÜN DEĞİL”

Turan, Barış Pınarı Operasyonu’nun amacının orada yaşayan Kürt halkına, Araplara veya diğer etnik gruplara karşı yapılmış bir harekat olmadığını da kaydederken, “Harekatın temel hedefi PKK/PYD/YPG/DEAŞ ve diğer teröristler ve terörist gruplardır, Suriye’nin kuzeyinde oluşması muhtemel terör koridoruna müsaade etmemek, orada kurulacak terör devletini engellemektir, ülkemizin güney sınırının güvenliğini almak, sınır boyunca şehirlerimize yapılan saldırıları bertaraf etmektir, ülkemizdeki Suriyeli kardeşlerimizin ana vatanlarına güvenli bir şekilde dönüşünü sağlamaktır. Türkiye’nin operasyondan geri adım atması mümkün değildir. Biz operasyondan önce açıkladığımız hedefleri gerçekleştirmeye kararlıyız. Şu anda bin 220 kilometrekare alanı temizledik. Türkiye sadece ve sadece teröristleri hedef alıyor. Ülkemiz Suriye’de işgal değil terör operasyonu yapıyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Teklifimiz, hemen bu gece tüm teröristler silah ve malzemelerini bırakıp güvenli bölgeden çıksınlar. Bu dediğimiz yapıldığında Barış Pınarı Harekatımız zaten kendiliğinden sona ermiş olacak” açıklamasını da anımsatan Turan, “Operasyonu durdurmamızı isteyenlere Sayın Cumhurbaşkanımızın teklifi ortadadır; bu geceden itibaren teröristlerin silahlarını bırakıp bölgeyi terketmesidir. Bunun dışında bir şey söz konusu olamaz. Bölgede huzur ve istikrarın gelmesi için çaba harcayan tek ülke Türkiye’dir. Suriye’de huzur ve güvenin ardından oluşacak siyasi ortam, yeni Suriye Anayasası gibi çalışmalarla olacaktır. Yeniden oluşacak Suriye yönetimi Suriyelilerin vereceği karar doğrultusunda olmalıdır. Suriye halkının tercihine de herkes saygı göstermelidir” dedi.

“DEAŞ’LILAR KONUSUNDA EN ÇOK SORUMLULUĞU OLAN AVRUPA ÜLKELERİ”

IŞİD'liler konusunda da 'bu teröristlere vatandaşlık veren', onlara 'hamilik eden' ülkelerin bunu üstlenmesi gerektiğini belirten Turan, “Burada en çok sorumluluğı olan DEAŞ saflarında savaşan ya da kamplarında olan vatandaşlarını geri almayan Avrupa ülkeleridir. Türkiye operasyon bölgesindeki DEAŞ’lıların sorumluluğunu üstlenmeye hazır olduğunu zaten en başında bildirmişti” değerlendirmesinde bulundu.

Yazıda ifade edilen görüş ve düşünceler, Sputnik'in görüşlerini yansıtmayabilir.



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER