Kocaeli Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aziz Çelik, AK Parti'nin TBMM’ye sunduğu ve kamuoyunda ‘istihdam paketi’ olarak adlandırılan İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’ni “Yeni torba yasa teklifi istihdam değil istismar paketidir” diye yorumladı.
Teklifte patronlara ‘bol kepçe’ teşvikler verildiğini, ancak işçileri yeni hak kayıplarının beklediğini vurgulayan Çelik, 25 yaş altı ve 50 yaş üstü işçilerin belirli süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılmasının önünün açılmasını şöyle yorumladı:
“Bu değişiklik her şeyden önce yaşa bağlı ayrımcılıktır. Bu ayrım anayasanın eşitlik ilkesinin ihlali anlamına gelmektedir. Sırf belli yaş gruplarında oldukları için milyonlarca işçi temel haklarından yoksun bırakılmaktadır.
Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışmak işçi açısından büyük hak kayıpları yaratacaktır. Belirli süreli sözleşme ile çalışan işçiler kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamazlar. Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışanlar iş güvencesi hükümlerinden yararlanamazlar.”
‘EYT’LİLER DAHA GÜVENCESİZ KOŞULLARDA ÇALIŞACAK’
“Şimdilik kıdem tazminatının fona devredilmesini ertelemiş görünen hükümet kıdem tazminatını parça parça ortadan kaldırmaya başlamış oldu” diyen Çelik, Twitter hesabından teklife ilişkin yaptığı paylaşımlarda, 25 yaş altı ve 50 yaş üstü işçilerin nasıl güvencesiz koşullarda çalıştırılacağını şöyle açıkladı:
“Bu teklif milyonlarca genç çalışanı ve işsiz ile emekliliği yaklaşan milyonlarca işçiyi etkileyecek. Bu teklif en çok emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) kapsamında olan işçileri etkileyecek. 50 yaş üstü olan EYT'liler daha güvencesiz koşullarda çalışacak. Teklifin diğer vahim düzenlemesi sosyal güvenlik hakkına ve özellikle de emeklilik hakkına darbe indirir niteliktedir. 25 yaşından küçük olup kısmi süreli olarak ayda 10 günden az çalışanlar işçilerin malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödenmeyecek. 25 yaş altı gençlerin kısmi çalışmaları emeklilikte dikkate alınmayacak. Bu öneri anayasanın sosyal devlet, eşitlik ve sosyal güvenlik hakkına ilişkin hükümlerinin ihlali anlamına gelmektedir.”
Kıdem tazminatın fonu kurulması uzun süredir hükümetin gündeminde. İşveren ve işçi temsilcilerinin mutabık kalamadığı fon tartışmasında son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan "Kendi aranızda halledin" çağrısı yapmıştı.
Kıdem tazminatı; çalışan işçinin hizmet süresi boyunca verdiği emeğin karşılığını almasını sağlayan yasal bir sistemdir.
Kıdem tazminatı hesaplanırken işçiye çalıştığı her bir tam yıl için, giydirilmiş brüt ücretinin otuz günlük tutarı ödenir. Bir yıldan arta kalan süreler için aynı ücret üzerinden oranlama yapılmak suretiyle tazminat tutarı hesaplanır. Giydirilmiş brüt ücret; işçiye verilen ikramiye, prim, yakacak yardımı gibi çıkarları kapsar.
Kıdem tazminatından binde 7,59 yani, %0,00759 oranında damga vergisi kesintisi yapılır.
Kıdem tazminatında hesaplanabilecek bir maaşın tavanı vardır. 2019 Yılı için kıdem tazminatı tavanı 6380 TL idi. 2020 Yılı için kıdem tazminatı tavanı 6.730,15 TL'dir. Maaş bu tutardan yüksek olsa bile bu kadardan hesaplanır.