Toplumsal Cinsiyet Eşitliği adı altında bütün dünyada uygulanmaya ve yaygınlaştırılmaya çalışılan cinsiyeti bozma ve aileyi tahrip etme projelerine karşı bilim adamları aileleri uyarıyor. İnönü Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Mehmet Sağlam, ?3. cinsiyete doğru? başlıklı makalesinde, cinsiyeti bozma girişimlerine değindi.
?... ama ben fark ettim o boşluğun ne anlama geldiğini?
Dr. Sağlam, makalesinde kızıyla yaşadığı bir anısını şu sözlerle ifade etti:
?Geçenlerde ilkokula giden kızım, okulda kodlama ile ilgili bir eğitim aldıklarını ve bir internet sitesine giriş yapacağını söyleyerek benden yardım istedi. Birlikte siteye kayıt yaparken birkaç temel bilgi istendi ve istenen bilgilerden biri de cinsiyetle ilgiliydi. Cinsiyet sorusunun karşısında ?Kadın, Erkek´ seçeneklerinin yanında üçüncü bir seçenek olarak ayrı bir sekme açılmış ve manuel giriş yapılmasına izin verilmişti. Kızıma ?Bu boşluk ne için?´ dediğimde ?Baba orası boşuna yapılmış bir şey yazılmıyor´ dedi. İşin doğrusu kızım anlamamıştı ne olduğunu ama ben fark etmiştim o boşluğun ne anlama geldiğini.?
Kadın mı erkek mi olduğunu anlayamıyorsunuz
Cinsiyetsizleştirme faaliyetlerinin dünyanın her yerinde yürütüldüğüne işaret eden Dr. Mehmet Sağlam, konunun önemine şu ifadelerle dikkat çekti:
?Bu olay birkaç hafta önce kendi yaşadığım bir olaydı ama olay sadece bundan ibaret değil tabi. Geçtiğimiz ay Google cinsiyetsiz emojilerini tanıttı.
Son dönemde özellikle Güney Koreli pop grubu BTS üzerinde yapılanları da dikkatle incelemek gerekiyor. Bu grup dünya genelinde milyonlarca takipçisi olan ve özellikle ergenlerin takip edip model aldığı bir grup. Ancak grup üyelerinin dikkat çekici bir özelliği var. Bu grubun kliplerini izlediğinizde grupta yer alan gençlerin kadın mı yoksa erkek mi olduğunu anlayamıyorsunuz.
Erkekleri, kadın gibi, kadınları ise erkek gibi, daha doğrusu ortada bir cinsiyet algısı yok. Bu noktada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta bu ?cinsiyetsiz? insan algısının çocuklar ve gençler üzerinden yürütülmesidir.?
Cinsel kimlik kazanımı insan gelişim sürecinin önemli bir boyutu
Cinsel gelişimin büyük oranda ergenlik döneminin sonunda tamamlandığına vurgu yapan Dr. Mehmet Sağlam, şöyle devam etti:
?Cinsel kimlik kazanımı, insanın gelişim sürecinin önemli boyutlarından biridir. Çocuğun doğumdan sonraki süreçte biyolojik cinsiyetine uygun cinsel kimliğini kazanması, onun sosyal ve duygusal gelişimini doğrudan etkilemektedir. Bunları söylerken bazı fizyolojik ve hormonal anormalliklere bağlı olarak ortaya çıkan durumları ayrı değerlendirmek gerektiğinin altını çizmekte yarar var.?
Cinsiyete müdahale girişimleri bütün cüretkârlığıyla karşımızda
Dr. Mehmet Sağlam, cinsiyeti tahrip faaliyetlerine ilişkin tespitlerini şu tespitlerle sürdürdü:
?Ancak medyanın bütün unsurlarında yaygın biçimde kadın ve erkek cinsiyetlerinin doğal gelişim süreçlerine müdahale etmeye yönelik bazı tutumların varlığı artık bütün cüretkârlığı ile karşımızda duruyor. Yukarıda paylaştığımız kendi yaşantımızdan ve küresel ölçekte yaşananlardan birkaç örnek. Şüphesiz farkında olduğumuz ya da olmadığımız daha birçok girişim var. Bu olanları çeşitli yerlerle ilişkilendirip birçok komplo teorisi üretilebilir. Ama bizlere düşen bu komplo teorilerini konuşmak yerine çocuklarımızı ve gençlerimizi bu konularda sağlıklı bilgilendirmektir. Erken dönemlerden başlayarak çocuklarımızla yakın iletişim içinde olmak, onlara doğru modeller sunmak, medya araçları ile etkileşimde onlara rehberlik etmek son derece önemlidir. Cinsel gelişim konusunda onlara doyurucu bilgileri kırmadan ve dökmeden vermek gerek, zira bu bilgiler bir yerlerden mutlaka öğreniliyor. Üstelik bugünün dünyasında kafa karışıklığı oluşturacak birçok unsur var. Bütün bunlardan çocukları ve gençleri korumanın yolu, onları en baştan sağlıklı yetiştirmek. Bu da emek ve zaman isteyen bir şey tabi. Sahip olduklarımız içerisinde zaman ve emeği en fazla hak edenlerin çocuklarımız olduğu konusunda hemen herkes hemfikir diye düşünüyorum. O zaman biraz dikkat!!!?
