Esenyurt’un tutuklu Belediye Başkanı Ahmet Özer'in avukatları, AYM’ye başvuracak.
İstanbul’un Esenyurt İlçe Belediye Başkanı Ahmet Özer, 30 Ekim’de tutuklandıktan sonra yerine kayyım atandı. Özer Kent Uzlaşısı modeli kapsamında yüze 49 oy oranı ile seçilmişti.
Özerin avukatı Hasan Sınar, görevden alma ve tutuklamaya karşı Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuracağını duyurdu.
İstanbul Adliyesi önünde açıklama yapan avukat Sınar, şunları belirtti:
“Ahmet Özer 30 Ekim’den beni özgürlüğünden yoksun bırakıldı. Hiçbir şekilde suç teşkil edilmeyen ve suç oluşturmayan bir takım soyut ve mesnetsiz suçlamalara yönelik itirazlarımızı yaptık. Başvurularımızın ardından AYM süreci doğdu. En geç ay sonuna kadar AYM’ye başvuracağız.
Bu ilk aşamanın ardından soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının artık büyük ölçüde tekemmül etmiş olan bu dosyayla ilgili olarak hızlı bir çalışma içerisinde nihai bir neticeye ulaşmasını bekliyoruz. Bizim bu konudaki kanaatimiz müvekkilimiz Sayın Prof. Dr. Ahmet Özer hakkında ortaya koyulan bu soyut ve mesnetsiz iddiaların hiçbir biçimde suçun oluştuğu noktasında yeterli suç şüphesini oluşturmadığı ve dolayısıyla müvekkilimiz hakkında derhal tahliye ve ardından kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi yönünde de. Ancak Sayın Cumhuriyet Savcılığı aksi kanaatte olur ise yeterli suç şüphesine oluştuğu yeterli suç şüphesini gösteren delillerin var olduğu kanaatine ulaşıyorsa da bu takdirde derhal bir iddianame tanzim edilerek kovuşturma safhasına geçilmesi ve müvekkilimizin bağımsız ve tarafsız yargı önünde haklarının dermayan edilmesi suretiyle özgürlüğüne kavuşması üzerine isnat edilen bu suçlardan dolayı aklanarak lekelenmeme hakkının gereği olarak beraat etmesini sağlamak için gerekli hukuksal mücadeleyi vermek istiyoruz. Bu nedenle Sayın Cumhuriyet Başsavcılığını bugün ortaya koymuş olduğumuz başvuruların gereğini yerine getirmeye bu konuda özellikle kısıtlılıkla ilerleyen süreçteki kısıtlılığın kaldırılarak bu iddialara isnatlara tam olarak vakıf olabilmemiz ve buna uygun olarak savunmamızı oluşturabilmemiz için bize imkan tanınmasını talep ediyoruz. Ardından da bir an önce eğer yeterli suç şüphesinin varlığı kanaatine ulaşılırsa iddianamenin tanzim edilerek müvekkilimizle ilgili yargılama sürecinin başlamasına ve bu iddiaları çürütmemiz için bize imkan tanınmasını talep ediyoruz."
'TUTUKLAMA TEDBİRİ AMACA HİZMET ETMİYOR'
Ahmet Özer’in avukatlarından Hüseyin Ersöz ise, "Ceza yargılamasının en temel prensibi, adil yargılanma hakkıdır. Herkesin savunma hakkının en etkili şekilde kullandırılması için imkanların sağlanmasıdır. Ancak müvekkilimiz Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer ilgili olarak ne yazık ki adil yargılanma hakkına ve savunma hakkına aykırı birtakım uygulamalarla tabii ki karşı karşıyayız. En başta tabii ki şunu da ifade etmek lazım ki sabahın çok erken bir saatinde bir belediye başkanının evine adeta bir özel tim gibi girip orada bir arama ve el koyma işlemi gerçekleştirilmesine kamu hizmeti yapan bir kamu görevlisine yönelik olarak doğru bulmadığımızı bir kez daha burada ifade etmemiz lazım. Fakat bundan sonraki aşamalarda da tabii ki hem dosyanın içerisinde yer alan değerli hocalarımızın imzalamış olduğu bilimsel mütalaada da yer aldığı üzere söz konusu yargılama sürecinin içerisinde adil yargılanma hakkına ciddi anlamda aykırılık oluşturacak ve ileride bütün bu tedbirlerin hepsini tartışmalı bir noktaya taşıyacak olan ve hukukilikten uzak bir noktaya taşıyacak olan birtakım uygulamalarla da ne yazık ki sürecin içerisinde karşı karşıya kalıyoruz. Biraz önce de ifade ettiğim gibi burada hakkında soruşturma yürütülen kişi bir Belediye başkanı. Bu belediye başkanı kamu görevini ifa eden her gün işine giden ve burada halkla iç içe olan bir isim. Bu sebepten dolayı böyle bir tedbirin yani tutuklama tedbirinin böyle bir noktada amaca hizmet etmediğini ve hukukilikten uzak bir temelinin olduğunu bir kez daha ifade etmek gerekiyor. Ancak tabii ki tüm bunların ötesinde bizler şunu biliyoruz ki hiç kimsenin tabii ki Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yargılanmama gibi bir lüksü yok. Ancak bunun adil, tarafsız ve bağımsız bir şekilde yürütülecek olan bir soruşturma çerçevesinde yapılması lazım" dedi.