İslami kesimdekiler Ahmet Kaya mı dinler demeyin, evet çok dinlediler. İslami kesimde olanlar mutlaka ilahi dinler diye bir kural yok, ya da bir zamanlar moda olan yeşil pop tarzı ezgiler. İlahiler ve yeşil pop ezgiler bir zamanların arabesk tarzı türleriydi. Genelin dinlediği, derdi ve idealleri olanların hiç dinlemedikleri sıradan ve sığ melodiler?
Bugünün siyasi tablosu, seçim maratonu, kimin kim olduğunun belli olmadığı resimle ilgili yazmak artık haddinden fazla sıkıcı. Millet alışverişte görsün kabilinden uğraşı gibi geliyor artık.
Okuyan zaten okumak istediğine bakarak hazzına varıyor, diğerleri de trollük yapmak için okuma derdinde. Sonrasında da boş teneke misali gürültü-patırtı.
İslami kesimden Ahmet Kaya dinleyen nesil bugün belli yerlerde. Belki resmi makamlarda, belki de siyasi partilerin içinde. O zamanki ideallerden, dertlerden eser kalmamıştır galiba. Hayatın rahatlığı, maddi güce ulaşma hırsı ve o simli rahat koltuklar?
Ahmet Kaya´nın bulmaya çalıştığı soru bugün gençleri artık ilgilendirmiyor: ?Deniz Gezmiş neden asıldı?´
Bir zamanlar ?Arabesk Dönemi´ydi.
Ama aynı zamanda da Zülfü Livaneli´den duyulan ?Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz´ türküsünün dinlendiği dönem.
Genelin dinlediği arabesk, devrimcilerin dinleyemediği özgün parçalar ve İslami kesimin sessizliği.
Sağ-sol birbirine girmişti. Solcuların önünü kesmek için ortaya çıkanlar?
1980 İhtilali ile duyulan ?Serhat Türküleri´: ?Yine de şahlanıyor aman?.´
Ya da bir başka parça:
?Kahraman ırkıma sızmış ihanet
Bütün yüreklerde acı ve nefret
Düşmanlarım mert değil hepsi de namert
Türk´e Türk´den başka yoktur dost nimet´
İnsanların sağ-sol diye ayrıştırıldığı, toplumun kamplaştırıldığı dönem ve ardından gelen 1980 İhtilali.
Bir anda kesilen kavgalar, sokak olayları ve terör?
1980 İhtilali bu kahramanlık türküleri ile seslendi millete. Türk milletinin içindeki kahramanlık duyguları küllenmişti sanki ve bu türküler küllere güçlü bir rüzgar gibi esti?
Sağcılar-solcular hapisleri doldurdu. İnsanlara korku salındı. 1960, 1971 ve 1980 derken, üç ihtilal yaşayan ülke insanları korkuyla yaşamaya alışmak zorundaydılar.
Ilımlı Amerikancı eğilimlere yönelmek onların suçu değildi, Korku İmparatorluğu´nun onlara dayattığı bir mecburiyetti.
?Komşusu açken tok yatan bizden değildir´ düsturunu savunan İslamcılarla, ?Emeğe saygı´ diyen solcular artık sindirilmişlerdi.
Türkiye insanı akıllı olduğu için de orta yolu seçmişti. Askerin ihtilalle açtığı korku her yere sirayet etmiş ve İslamcı kesimdekilerin de okuduğu kitaplar ya kömürlüklere saklanmıştı ya da yakılmıştı.
Karl Marx, Engels ve daha niceleri.
O yıllarda bir anda gündeme gelecek biri vardı: Ahmet Kaya.
Cezaevine girmek için yaptığı albüm: ?Acılara tutunmak´. Acılara tutunarak yaşamaya çalışan bir milletin tercümanı oldu.
Sonrasında ?şafak türküsü´.
İslami kesimde bilmeyen var mıdır:
?Beni burada arama
Arama anne
Kapıda adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne ağlama.
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne ağlama.
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne ağlama.
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne ağlama.´
Ya da ?Yorgun Demokrat´ı bilmeyen var mıdır:
?Karanlık yollardan geçtik
Zehir gibi sular içtik
Bir yanımızda ölüm
Bir yanımızda yar sevdik
Bir değil bin bir kere sırat köprüsünden geçtik
Cehennem denen illetin taa göğsünü deldik geçtik
Bu yolda dönenler oldu
Mum gibi sönenler oldu
Yar göğsüne baş koymadan
Vurulup düşenler oldu
Sonraki albümde de, İslami kesimdeki gençler Ahmet Kaya´da kendini bulmuşlardı. Başını kuma saklayanlardan onlar da tiksiniyorlardı çünkü.
Cevap veriyorum
Eli böğründe analardan
Mahpuslardan ve acılardan
Çokça bahsediyorum
Çünkü başını kuma
Saklayanlardan tiksindim
Başkaldırıyorum
İslami kesimdeki gençlerin başı belada değildi, çünkü onlar da korkuyorlardı ve susuyorlardı. Ama Ahmet Kaya ?başım belada´ dedikçe, onlar da içlerindeki devrimciliği hissediyorlar ve mırıldanarak eşlik ediyorlardı.
Bugün düşünemeyeceğin kadar başım belada
Köşe başları tutulmuş üstelik yağmur yağmada
İler tutar yanı yok, iler tutar yanı yok
Fişlenmişim, adım eşgalim bilinmekte
Üstelik göğsümde, yani tam şuramda
Kirli sakalıyla bir eşkıya gezinmekte
Başım belada
Adamın biri vurulmuş sokakta
Cebinde adresim bulunmuş
Başım belada
Tabancamı unutmuşum helada
Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan tutarsızlık
Nerden baksan ahmakça
Bu parçaları dinlemiş olan o İslami kesimdeki insanlar acaba bugün neler hissediyorlar, neler düşünüyorlardır?
?Seçim günü silahlarınızı hazır tutun´ söylemini duyan İslami kesimdeki insanlar nereye savrulduklarının bilincindeler mi acaba diye düşünüyorum.
Deniz Gezmiş´i, Metin Yüksel´i unuttu mu acaba bu ülkenin dürüst insanları?..