Tarih: 10.07.2020 17:16

Ahlakın izinde bir Anadolu dervişi: Nurettin Topçu

Facebook Twitter Linked-in

İstanbul Süleymaniye’de dünyaya geldi. İlk nüfus kaydında adı Osman Nuri olarak yazıldı. Dedesi Osman Efendi, Erzurum’un Ruslar tarafından işgali sırasında orduda topçu olduğu için kendilerine Topçuzâdeler lakabı verilmiştir. Aileden İstanbul’a ilk yerleşen babası Ahmed Hamdi Efendi, Erzurum’da iken tahıl alım satımı ve canlı hayvan ticaretiyle uğraşmış, daha sonra Çemberlitaş’ta kasap dükkânı işletmiştir. Annesi Fatma Hanım Eğinlidir (Kara 2012). İlköğrenimini Bezmiâlem Valide Sultan ve Büyük Reşit Paşa Numune mekteplerinde yaptı (1920). Çocukluğu Çemberlitaş ve Süleymaniye'de geçti. Ortaöğrenimini Vefa İdâdîsi'nde tamamladı ve ardından İstanbul Lisesi'ni bitirdi (1928). Felsefeye ilgisi bu dönemlerde başladı.

Aynı yıl Avrupa'da öğrenim görmek için girdiği sınavı kazanıp Fransa'ya gitti. Aix Lisesi'nde Fransızca hazırlık okudu ve burada fikirlerinden etkileneceği, hareket felsefesinin kurucusu Maurice Blondel ile tanıştı. Daha sonra Strasburg Üniversitesi'ne devam etti. Burada felsefe öğreniminin yanı sıra ahlak kurlarını tamamladı ve sanat tarihi lisansı yaptı. 1930-1933 yıllarında aldığı sertifikalar lisans diplomasında rûhiyat ve bedîiyat, umumi felsefe ve mantık, muasır sanat tarihi, içtimaiyat ve ahlak, İlkçağ sanat ve arkeolojisi şeklinde belirtilmiştir. Halide Edip'in eşi Adnan Adıvar’dan sonra Louis Massignon’a Türkçe dersleri verdi. M. Blondel vasıtasıyla başlayan mistik eğilimleri Massignon'un etkisiyle İslâm tasavvufuna, özellikle vahdet-i vücûd felsefesine doğru gelişti.

Aynı yıl Avrupa'da öğrenim görmek için girdiği sınavı kazanıp Fransa'ya gitti. Aix Lisesi'nde Fransızca hazırlık okudu ve burada fikirlerinden etkileneceği, hareket felsefesinin kurucusu Maurice Blondel ile tanıştı. Daha sonra Strasburg Üniversitesi'ne devam etti. Burada felsefe öğreniminin yanı sıra ahlak kurlarını tamamladı ve sanat tarihi lisansı yaptı. 1930-1933 yıllarında aldığı sertifikalar lisans diplomasında rûhiyat ve bedîiyat, umumi felsefe ve mantık, muasır sanat tarihi, içtimaiyat ve ahlak, İlkçağ sanat ve arkeolojisi şeklinde belirtilmiştir. Halide Edip'in eşi Adnan Adıvar’dan sonra Louis Massignon’a Türkçe dersleri verdi. M. Blondel vasıtasıyla başlayan mistik eğilimleri Massignon'un etkisiyle İslâm tasavvufuna, özellikle vahdet-i vücûd felsefesine doğru gelişti.

Strasburg’da ahlak felsefesi üzerine doktora yaptı. "Conformisme et révolte" adlı tezini Sorbonne'da savundu ve üstün başarı ödülü aldı. Avrupa’ya tahsile giden Türkler arasında ahlak üzerinde çalışan ilk öğrenci ve Sorbonne’da felsefe doktorası yapan ilk Türk Nurettin Topçu’dur (Kara 2012). Tezi bittikten sonra kendisine Fransa'da kalması teklif edildiyse de kabul etmedi ve 1934'te Türkiye'ye döndü. Galatasaray Lisesi'nde başladığı felsefe öğretmenliğini; İzmir Atatürk, Denizli, Haydarpaşa, Vefa ve İstanbul liselerinin yanı sıra İstanbul İmam-Hatip Okulu ile Robert Kolej'de sürdürdü.

Strasburg’da ahlak felsefesi üzerine doktora yaptı. "Conformisme et révolte" adlı tezini Sorbonne'da savundu ve üstün başarı ödülü aldı. Avrupa’ya tahsile giden Türkler arasında ahlak üzerinde çalışan ilk öğrenci ve Sorbonne’da felsefe doktorası yapan ilk Türk Nurettin Topçu’dur (Kara 2012). Tezi bittikten sonra kendisine Fransa'da kalması teklif edildiyse de kabul etmedi ve 1934'te Türkiye'ye döndü. Galatasaray Lisesi'nde başladığı felsefe öğretmenliğini; İzmir Atatürk, Denizli, Haydarpaşa, Vefa ve İstanbul liselerinin yanı sıra İstanbul İmam-Hatip Okulu ile Robert Kolej'de sürdürdü.

Psikoloji, felsefe, sosyoloji, dinler tarihi, din psikolojisi ve ahlak dersleri okuttu. Vatani görevini 6 Mayıs 1936-31 Ekim 1937 tarihleri arasında yaptı. Hüseyin Avni Ulaş’ın kızı Fethiye Hanım’la evlendi, ancak evlilikleri iki yıl sürdü. Bergson üzerine hazırladığı tezle felsefe doçenti oldu fakat İstanbul Üniversitesi kurulları tarafından kadroya atanmadı. Hilmi Ziya Ülken’in başında olduğu Sosyoloji Kürsüsü'nde bir müddet eylemsiz doçent statüsünde ahlak dersleri verdi. 20 Kasım 1974’te yaş haddinden felsefe öğretmeni bir doçent olarak emekliye ayrıldı.

Psikoloji, felsefe, sosyoloji, dinler tarihi, din psikolojisi ve ahlak dersleri okuttu. Vatani görevini 6 Mayıs 1936-31 Ekim 1937 tarihleri arasında yaptı. Hüseyin Avni Ulaş’ın kızı Fethiye Hanım’la evlendi, ancak evlilikleri iki yıl sürdü. Bergson üzerine hazırladığı tezle felsefe doçenti oldu fakat İstanbul Üniversitesi kurulları tarafından kadroya atanmadı. Hilmi Ziya Ülken’in başında olduğu Sosyoloji Kürsüsü'nde bir müddet eylemsiz doçent statüsünde ahlak dersleri verdi. 20 Kasım 1974’te yaş haddinden felsefe öğretmeni bir doçent olarak emekliye ayrıldı.

Fransa'dan döndüğünde Nakşî Hasib Efendi (Yardımcı) ile ömrü boyunca etkilendiği ve daha sonra intisap ettiği Abdülaziz Efendi (Bekkine) ile tanıştı. İstanbul Erkek Lisesi'nden hocası Celâl Hoca’dan (Ökten) İslâmî ilimler, İslâm tarihi, kelâm ve felsefe yönünden faydalandı, daha sonra İmam-Hatip Okulu’nun kuruluşu sırasında programların hazırlanmasında onunla birlikte çalıştı. Türk Kültür Ocağı ve Milliyetçiler Derneği'nde fikrî ve siyasî faaliyetler yürüttü. Bunların yanında Millî Türk Talebe Birliği, Aydınlar Ocağı ve Türkiye Millî Kültür Vakfı'nın bazı faaliyetlerine katıldı. Buralarda seminer ve konferanslar verdi; fetih-Fâtih, Mehmed Âkif ve Çanakkale anma toplantılarının yapılmasına öncülük etti. Geçirdiği bir hastalık nedeniyle 10 Temmuz 1975 tarihinde vefat etti. Mezarı Topkapı Kozlu Kabristanı’ndadır. Nurettin Topçu, 2017 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'nde Vefa Ödülü'ne layık görüldü.

Fransa'dan döndüğünde Nakşî Hasib Efendi (Yardımcı) ile ömrü boyunca etkilendiği ve daha sonra intisap ettiği Abdülaziz Efendi (Bekkine) ile tanıştı. İstanbul Erkek Lisesi'nden hocası Celâl Hoca’dan (Ökten) İslâmî ilimler, İslâm tarihi, kelâm ve felsefe yönünden faydalandı, daha sonra İmam-Hatip Okulu’nun kuruluşu sırasında programların hazırlanmasında onunla birlikte çalıştı. Türk Kültür Ocağı ve Milliyetçiler Derneği'nde fikrî ve siyasî faaliyetler yürüttü. Bunların yanında Millî Türk Talebe Birliği, Aydınlar Ocağı ve Türkiye Millî Kültür Vakfı'nın bazı faaliyetlerine katıldı. Buralarda seminer ve konferanslar verdi; fetih-Fâtih, Mehmed Âkif ve Çanakkale anma toplantılarının yapılmasına öncülük etti. Geçirdiği bir hastalık nedeniyle 10 Temmuz 1975 tarihinde vefat etti. Mezarı Topkapı Kozlu Kabristanı’ndadır. Nurettin Topçu, 2017 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'nde Vefa Ödülü'ne layık görüldü.

XX. yüzyıl fikir hayatının belki de en önemli ismi olan Nurettin Topçu, çok yönlü bir şahsiyete sahiptir. Onun en belirgin yönü ahlak felsefeciliğidir ve bu onun eğitimciliğini, edebiyatçılığını, aydın kimliğini derinden etkilemiştir. Topçu, bunların hepsini birleştirerek bir senteze ulaşmış ve çağdaşlarından da bu yönüyle ayrılmıştır. İlk yazılarından itibaren bir taraftan Osmanlı-Cumhuriyet modernleşmesini hesaba katarak fakat onu aşmayı hedefleyerek tenkitçi bir bakış açısıyla yeni bir insan, millet, devlet modeli inşa etmeye çalışırken diğer taraftan bunların o günün şartlarında ve tarihten gelen sağlam zeminler üzerine oturmasını mümkün kılacak Rönesans akıl, sezgi ve aşk kavramlarını yeniden yorumlayıp ahlak ağırlıklı bir felsefe kurmuştur.

XX. yüzyıl fikir hayatının belki de en önemli ismi olan Nurettin Topçu, çok yönlü bir şahsiyete sahiptir. Onun en belirgin yönü ahlak felsefeciliğidir ve bu onun eğitimciliğini, edebiyatçılığını, aydın kimliğini derinden etkilemiştir. Topçu, bunların hepsini birleştirerek bir senteze ulaşmış ve çağdaşlarından da bu yönüyle ayrılmıştır. İlk yazılarından itibaren bir taraftan Osmanlı-Cumhuriyet modernleşmesini hesaba katarak fakat onu aşmayı hedefleyerek tenkitçi bir bakış açısıyla yeni bir insan, millet, devlet modeli inşa etmeye çalışırken diğer taraftan bunların o günün şartlarında ve tarihten gelen sağlam zeminler üzerine oturmasını mümkün kılacak Rönesans akıl, sezgi ve aşk kavramlarını yeniden yorumlayıp ahlak ağırlıklı bir felsefe kurmuştur.

7 / 16

Kendisinden önce başlayan Anadolucu milliyetçiliğini İslam merkezli bir yoruma taşımış, bunu yaparken Turancılığı, ırkçılığı ve topraktan tamamen kopuk milliyetçilikleri, İslamcılığı eleştirmiş, modernizmin katı ölçütlerine boyun eğmeden Batı, Doğu ve İslam medeniyetlerini mukayeseli şekilde ele almayı denemiştir. Kapitalizm, komünizm, sosyalizm, kültür ve medeniyet, sanayileşme, kuvvet ve teknoloji meselelerini büyük ölçüde dönemindeki yaklaşımlardan farklı bir üslup ve muhteva ile tartışmıştır (Kara 2012).

Kendisinden önce başlayan Anadolucu milliyetçiliğini İslam merkezli bir yoruma taşımış, bunu yaparken Turancılığı, ırkçılığı ve topraktan tamamen kopuk milliyetçilikleri, İslamcılığı eleştirmiş, modernizmin katı ölçütlerine boyun eğmeden Batı, Doğu ve İslam medeniyetlerini mukayeseli şekilde ele almayı denemiştir. Kapitalizm, komünizm, sosyalizm, kültür ve medeniyet, sanayileşme, kuvvet ve teknoloji meselelerini büyük ölçüde dönemindeki yaklaşımlardan farklı bir üslup ve muhteva ile tartışmıştır (Kara 2012).




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —