TÜİK verilerine göre 2020 ortalama fiyatları Mayıs 2024’e kadar yüzde 386 artış göstermiş. Yani 100 liralık bir ürün artık 486 lira olmuş.
Acaba gerçek TÜİK’in ilan ettiği gibi mi?
Gelin TÜİK’in 2020 yılı bazı ürün fiyatlarına bakalım.
Pirinç 10,75 liraymış. Şimdi bu fiyat 52,25 lira olmalı. (Pirinç satış fiyatı 60-90 lira arasında)
Bulgur 5,25 liraymış. Şimdi 25,5 lira olmalı. (Sitelerde 60-75 lira civarında)
Ekmek (kg) 6,40 liraymış. Şimdi 31,1 lira olmalı. (Ekmek satış fiyatına göre 47,5 lira)
Dana eti 51,37 liraymış.
Kuzu eti 60,78 liraymış. (Şimdiki fiyat için yaklaşık 10’la çarpın)
Süt 5,1 lira, yoğurt ise 6,40 liraymış. Beyaz peynir ise 30,7 liradan satılırken yumurta 0,63 kuruşmuş.
Şu anda mevsim fiyatı olduğundan yazıyorum: Karpuz’un kg fiyatı 1,69 lira, kavunun ise 3,12 liraymış. (O fiyatları 10 ila çarpsak şu anki fiyatlara anca yetiyor)
Domates 4,62 lira, taze fasulye 4,5 liraymış. Kuru soğan 2,40, patates ise 2,55 liraymış. Nohut 9 lira, kuru fasulye ise 15 liradan satılıyormuş.
Toz şeker ise 5,40 lira iken şimdi tam 54 liradan satılıyor.
Giyim önemli… Çünkü TÜİK hesaplarında en az tartışılan sektör gıda olurken en fazla tartışılan sektör ise giyim… Öyle ki TÜİK’e göre giyim fiyatları anılan dönemde sadece ve sadece yüzde 158,3 artış göstermiş.
2020 yılı ortalamasında 100 liraya aldığımız bir giyim fiyatı şimdi sadece 258 liraya yükselmiş. TÜİK öyle diyor.
Bakalım durum nedir?
Erkek için takım elbise 680 liraymış. Şimdi sizce 1 takım elbise fiyatı nedir? TÜİK hesabına göre 1.750 lira olmalı. Acaba bu fiyata yakın takım elbise var mı?
Gömlek ise 80 liraymış o vakitler… (Ben size o tarihlerde az ütü isteyen bir markanın gömlek fiyatını söyleyeyim: 190 TL idi. Şimdiki fiyatını söyleyeyim: 2.499 lira)
Tişört 26,5 liraymış ama şimdi kaç lira olduğunu varın siz vitrinlerden seyredin.
Devamını hiç saymayacağım… Çünkü tam yukarıda verdiğim örnekler gibi… Yani 2020 yılı fiyatlarına bir sıfır ekleyin…
***
2020 yılında no-frost buzdolabı 3.750 lirayken çamaşır makinesi 2.800 liradan satılıyormuş. Elektrik süpürgesi ise sadece 1.000 liraymış.
Pide fiyatı 13,5 lira iken çiğ köfte fiyatı sadece 5,8 liraymış. Otel oda fiyatı 245 lira iken saç kesme ücreti de 27,2 liraymış.
Evet, bu fiyatlar TÜİK’in 2020 yılı madde sepeti fiyatları. Artık karşılaştırma yapamıyoruz, çünkü TÜİK madde sepeti fiyat listesini yayınlamıyor. Hem de mahkeme kararına rağmen.
TÜİK’in açıkladığı resmi enflasyon ile gerçek enflasyon farklı olunca ne oluyor? Sabit ücretliler dediğimiz başta emekliler olmak üzere herkes bu gerçek olmayan artışın altında eziliyor.
Mesela 2020 yılından bu yana maaşlara bir sıfır eklenmesi gerekirken asgari ücret 7,3 kat artışta kalmış. Ama asıl olan emekli maaşlarına olmuş. Ortalama emekli maaşı 5,7 kat artışla nerede ise yarı yarıya eriyip gitmiş.
Bugün ürün fiyatlarına baktığımızda karşımıza bir başka acı tablo çıkıyor. Dedik ya 2020 yılı fiyatlarına 4 yılda 1 sıfır eklenmiş. İşte o ürün fiyatları ortalama kurun 7,0 lira olduğu 2020 yılına göre şimdi 70,0 liraya yakın parite üzerinden fiyatlanıyor.
Bakın tekrar edeyim: Türkiye’de dolar/TL sanki 65-70 liraymış gibi ürün fiyatlarına yansıtılıyor. O nedenledir ki hem gelir düştü hem de dolar bazında fiyatlar müthiş yükseldi ve fakirlik çığ gibi büyüdü.
Ben bu yazıya çalışmadan önce kabaca dolar kurunun 50-55 lira gibi fiyatlandığını düşünüyordum ama birçok üründe fiyat kurunun 65-70 lira olduğunu görüyorum.
Durum çok ama çok ciddi.
Bu fakirliği hiçbir toplum kaldıramaz ve daha da önemlisi bu faturayı yine alt gelir grubuna kesmek topluma bir başka mesaj demektir.
Umarım anlayanlar anlamış olsunlar.
NOT: TÜİK ilk 3 ayda ortalama enflasyonu %66,7 açıklamıştı. Oysa aynı dönemde tüketim vergileri %119 arttı. Sizce bu oranlarda bir terslik yok mu? Hatta iç tüketim vergilerindeki artış oranı %150… Hiç yüzde 67 enflasyonda tüketim vergisi %150 artar mı?
Gerçek enflasyonun açıklanmaması tüm toplumu bir felakete götürüyor ama kimin umurunda…